27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Maarif Vakfı ile devlete savaş

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki yıldır; “Diğer alanlarda çok işler yaptık ama eğitimde istediğimiz hedefe ulaşamadık. Bundan sonra eğitim işine odaklanacağız” anlamına gelen açıklamalar yapıyor.
Erdoğan’ın nasıl bir eğitim peşinde olduğunu, büyük destek verdiği Ensar Vakfı ile oğlu Bilal’in denetiminde bulunan Türgev Vakfı gösteriyor. Bunlar okulları medreselere çevirme yolundaki vakıflar. Zaten medrese eğitimine olan özlemini bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan dile getirdi.
Lakin, siyasal dincilik yapan bu tür vakıflara halk hiç ilgi göstermedi. Bunlara bağlı yurtlarda kalan fakir fukara çocuklarına oradaki öğretmenler tarafından tecavüz edildiği ortaya çıktı. Bunun üzerine AKP yöneticileri Maarif Vakfı adıyla, devlet olanaklarını kullanacak bir vakıf kuruyorlar. Bunun tasarısını TBMM’de komisyondan bile geçirdiler.

BAKIN NELER YAPACAK?
Maarif Vakfı ile devletin yerine yeni bir devlet geliyor. Devletin haklarını ve olanaklarını oraya aktarıyorlar. Bu vakıf eliyle yapılacakların bir bölümü şöyle:
“Türkiye ve yurtdışında örgün ve yaygın eğitim hizmetleri vermek, geliştirmek. Okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar burs vermek, okul yurt gibi testler açmak; bu kurumlarda görev alacak eğitmenleri yetiştirmek.”
Haberlerden anladığımız kadarıyla, Maliye Bakanı yurt içinde ve yurt dışında dilediği taşınmazı bu vakfa bedelsiz olarak devredebilecek. Vakfın kuruluşu için harcanan 1 milyon lira Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden verilecek.
En önemlisi de Eğitim Vakfı’nın yöneticilerini Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP hükümeti atayacak. Böylece devlet içinde devlet kurulacak...

DEVRİM YASALARI YOK EDİLİYOR
Bu vakıf, hem şu anki anayasamıza hem de 3 Mart 1924’te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat (Eğitimin tek elde ve devlet denetiminde olması) Kanunu’na açıkça aykırıdır. Çünkü, eğitim sisteminin içine ikinci bir gücü, iktidarın emrindeki bir vakfı sokuyor.
Böylece, Cumhuriyet’in temelinde yer alan devlet denetimindeki tek tip ve akılcı eğitim deliniyor. Bu durum, devrim yasalarının tümünü çöpe atmak anlamına gelmektedir.
Maarif Vakfı ile, tıpkı Ensar Vakfı’nda yetiştirilenler gibi; Türkiye’deki laik ve çağdaş insan tipinin yerine Orta Çağ zihniyetli insan konulmak isteniyor.
Bu niyetlerini gizlemek için de Maarif Vakfı’nı Fethullahçı Yapı’ya karşı kurduklarını söylüyorlar. Halbuki yurt içindeki Fethullahçı okullar bugün el değiştirmiştir. Hedef yurt dışındaki Fethullahçı okullar ise, vakfın faaliyet alanına neden Türkiye’nin içi sokuluyor?

HEP İKTİDARDA KALMAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti, niçin bu türlü gerici bir eğitim sistemi peşinde?
Bugün, Erdoğan her taraftan kuşatılmıştır.
Dünya ile bağları teker teker kopmaktadır.
İktidarı yavaş yavaş çöküyor.
Kendisi de bunu görüyor. Önlem olarak da Türkiye’de kendisini hep başta tutacak bir kitle yaratmaya çalışıyor.
Bu yeni tip kitle, “dindar ve kindar” olacaktır.
Gerektiğinde bu dindar ve kindar kitle, sokağa inecek, demokrasi isteyen muhalifleri ezecektir.
Bunun ilk işaretleri şehit cenazelerindeki provokasyonlarda görülmüştür.
Maarif Vakfı’nda özel olarak yetiştirilmiş nesiller bu işte kullanılacaktır.
“Namaz kılmayan hayvandır!” diyecek kadar hayvanlaşan tipler de bunları okutacak, beyin yıkama işini yürütecektir.
Türkiye, dışarıya kapalı, içeride seçilmiş bir kralın yönetiminde olan Orta Çağ ülkesine dönüştürülecektir.

EL PARASI İLE VAKIF
Şu vakıf sevdalısı din tüccarlarına soruyorum: Türk milletinin tarihinde devletin parasıyla veya malıyla vakıf kurmak gibi bir yol var mıdır?
Hangi padişah, hangi devlet adamı, hangi hayırsever bütçeden aldığı para ile vakıf kurmuştur?
Halkın parası ile vakıf kurmaya kalkışan bu zat-ı muhteremlere hatırlatıyorum:
Vakıf kuracaksanız cebinizden veya malınızdan vererek kurun da biz de sesimizi kısalım...

DİRENMEK HAKKIMIZ
Maarif Vakfı, laik, demokratik, çağdaş hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen gerici saldırının savaş örgütü olacaktır.
*Cumhuriyete bağlı bütün yurttaşlarımızı,
*Meclis’teki CHP ile MHP’yi,
*Meclis dışında olmasına karşın bu tür mücadeleleri başarıyla yürüten Vatan Partisi’ni,
*Sivil toplum kuruluşlarını,
*Gençlik örgütlerini, Maarif Vakfı zihniyeti ile mücadeleye çağırıyorum.

HAMZA BABA HALKINA TEŞEKKÜR
Geçen Pazar günü, İzmir’de Hamza Baba Köyü’nde idik. Şule Perinçek davet edilmişti. Vatan Partisi İzmir örgütünden arkadaşlarla birlikte bu Alevi köyüne vardığımızda büyük bir içtenlikle karşılandık. Şule Perinçek’i köy kadınlarının büyük bir sevgiyle kucakladığını görünce, “Verilen emekler boşa gitmiyor!” diye geçirdim içimden.
Ben de bir konuşma yapıp Alevi yurttaşlarımızı cumhuriyet değerlerine ve Atatürk ilkelerine sahip çıkmaya çağırdım.
Kurbanlar kesildi, cem töreni yürütüldü. İnançlı ve Atatürkçü dedeler Türkçe dualar etti.
Hamza Baba’ya Türkiye’nin dört bir yanından gelenler de vardı. Hepsiyle tokalaştık, kucaklaştık. Bizi böyle bağrına basan Hamza Baba halkına içten teşekkür ediyorum.