O isim Demirören ise konuşmalı!

Yer: İsparta Süleyman Demirel Üniversitesi. Emniyet’in son 20 yılına damga vurmuş üç istihbaratçı Sabri Uzun, Hanefi Avcı ve Emin Aslan “Paralel devlet yapılanması” başlığı ile konferans veriyor. Sabri Uzun bu konferansta şöyle bir bilgiyi paylaştı: -”Bir Kulüp Başkanımız FETÖ’ye 700 bin dolar ödemeye yaparak şike soruşturmasında tutuklanmaktan son anda kurtuldu.” O dosyayı biraz bilen bir gazeteci olarak şu soruyu sormak durumundayız. Kastedilen isim Beşiktaş’ın o dönem başkanı olan Yıldırım Demirören midir? Hatırlayın o soruşturma çerçevesinde Beşiktaş’ın Teknik Direktörü Tayfur Havutçu ile yöneticisi Serdal Adalı tutuklanmıştı ki, Başkan Demirören’in haberi olmadan Teknik Direktör şike mi yapar gibi sorular o dönem sık sorulmuştu. Eğer kastedilen Yıldırım Bey değilse açıklığa kavuşmalı ve her kim ise ortaya çıkıp o kahpe FETÖ örgütünün yaptıkları bir bir afişe edilmelidir. Yıldırım Bey ya da her kim ise o Başkan susarak örgüte dolaylı olarak kol kanat germemeli tersine afişe etmeli, aksi taktirde yaptıkları örgüte yardım ve yataklıktır ve gün gelir hesap sorulur.
Stratejik sefalet! Amiyane tabirle Türkiye bugün kendi bacağı ile uzuvlarına ateş eden ruhsal sorunları olan bir ülke görünümünde! Suriye, Rusya, Irak, İran ve Mısır ile durduk yerde neden düşman olduk sorusunun cevabını bilen var mı? Üstelik o Rusya ki enerji ve hatta ekonomide stratejik müttefikimizdir. Dahası, Batı yüz yıldır bize teknoloji vermezken, Rusya onlarca yıl önce Demirçelik ve Alüminyum Tesislerimizi üstelik domates ve biber karşılığında kurarak Türkiye’ye sanayi alt yapısı bahşetmiştir. Keza İran, Irak, Suriye ve Mısır’la mezhep ve siyasal islam ekseninde didişmek yine devlet değil aşiret aklı değil midir? Stratejiler hamasetle değil reel politik olgularla belirlenmelidir ki Türkiye’yi yönetenlerin yapmadığı budur...
Nazlı ile Aydın Engin mi özgürlükçü? Can Dündar ile Erdem Gül’ün tutuklanmasına itirazımız var. Dündar, Cumhuriyet gibi bir gazeteyi ABD-AB-PKK ve FETÖ çıkarlarına bülten yapsa bile haber yaptığı için hapse atılması asla kabul edilemez. Ancak... Silivri Cezaevi önünde verilen bazı fotoğraflar hadisenin artık şova ya da istismara dönüştürüldüğünün resmidir. Kendi sosyetesine cici görünmek isteyen kimi fikir ve imaj tüccarı şovmen bu aralar Silivri hapishane bahçesini adeta platoya dönüştürüp resimler çektiriyor. Pardon ama siz dün nerelerdeydiniz? Silivri’de TSK terör örgütü olarak hedefe oturtulup general ve subayları hukuk adına katledilip linç edilirken böyle bir nöbeti niye hatırlamadınız ve ya da hatırlayanlarla beraber olmadınız? Evet siyasi parti liderleri, gerçek aydın ve gazeteciler zulüm altında iken nerelerdeydiniz? İlaveten şimdilerde Can Dündar üzerinden özgürlükçülüğe soyunan Aydın Engin ve Nazlı Ilıcak gibiler İlhan Selçukların yargılandığı dünün Ergenekon ve Balyoz tertiplerinde Tayyip ve Fethullahlarla beraber savcılık yapmadılar mı?
Atatürk’e fatiha vatanseverliktir Yahu Atatürk dediğimiz adam sadece Müslüman Türklerin değil bütün mazlum İslamilerin önderidir... Dolayısı ile böyle bir liderin ruhuna bir fatiha göndermek aslında ona duyulan minnetin ifadesi değil midir? İnsanların birey olarak neye inandıkları beni hiç ilgilendirmiyor lâkin milletimin inancı ile kıymet hükümlerine saygı duymayı vatanseverlik gibi görürüm.