27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ölümü gösterip sıtmaya razı edene boyun eğilmez!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye'de; siyasetin bulaştırdığı iki toplumsal hastalık, salgın biçimde ilerliyor;

"Benim hırsızım iyidir" ve "bana biat etmezsen Tayyip gitmez" hastalıkları...

Birincisini "yüzde 50", ikincisini ise ne yazık ki gaflet içindeki muhalefet dayatıyor!.. Hem de 2011'deki seçim hezimetinden ders almadan ve ilkelerini çiğnemekten çekinmeden!..

30 Mart 2014'teki yerel seçimler öncesi de "Tayyip gelmesin" diye cemaatle ittifak algısına yol açan muhalefet, AKP karşısındaki başarısızlığını örtmek için Çankaya konusunda da her zamanki saplantısında diretiyor...

Yani muhalefet, "ölümü gösterip milleti sıtmaya razı etmek" için uğraşıyor!.. Peki; ilkeleri çiğneme uğruna millete dayatılan kimdir?...

El Ezher adlı şeriatçı yetiştiren üniversiteden referans alan ve Atatürk'ten, "mesele" diye söz edebilecek kadar tuhaf bir zat...

Ülkenin başına tarikatçı-cemaatçi yetiştiren İlim Yayma Cemiyeti'nin kurucusu olan bir Mısırlı...

Yani, Ortadoğu ve Afrika'da ne kadar geri kalmış şeriat devleti varsa bünyesinde toplayan "İslam Konferansı Örgütü"nün eski yöneticisi Ekmeleddin İhsanoğlu...

Peki; AKP'lilerin eski dostunu, "Tayyip'ten kurtulmak için oy vermek lazım" iddiasıyla millete dayatanların başını kim çekiyor?..

Kim olacak; "Yeni CHP" ile onun hatalarını ve eksiklerini kapatmak için uğraş veren, yazarları utanmadan Fethullahçılarla kol kola olan sansürcü-tasfiyeci Cumhuriyet gazetesi...

En acısı da bu olduğu için isyan ederek söylenecek tek şey var; yazıklar olsun!..

ERDOĞAN'IN ÇANKAYA PLANI!..

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun geçmişi ortaya çıktıkça ve "Muhalefet bu adamı nerden buldu" soruları arttıkça, CHP'li vekillerin "yeni bir cumhurbaşkanı adayı" çıkartması gerektiği konusunda haklı beklenti de büyüyor...

Dün de bunları düşünürken, eski bir ANAP milletvekili aradı... Ülkenin gidişatından ve özellikle de "paralel yapı"dan yakınan eski vekil, konuyu cumhurbaşkanlığı seçimine getirirken ilginç bir plandan da söz etti!.. Kendisi, "benim aklımdan geçen bu" dedi ama belli ki Ankara kulislerinde yankılanan planı da özetledi:

"Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olmayacak, Çankaya'ya Abdullah Gül'ü aday gösterecek... Başbakan Gül'ü yüksek oyla seçtirdikten sonra 2015 seçimlerinde yüzde 50 oyla yeniden iktidara gelecek!.. Yarı başkanlık için Anayasa'yı değiştirecek... Abdullah Gül istifa edecek ve kendisi Çankaya'ya çıkacak..."

Ankara siyasetini iyi gözlemleyen bu deneyimli politikacıya sadece şöyle diyebildim: "Burası Türkiye... Her şey olabilir!.."

GERİYE GİDEN AKP TRENİ!..

Emperyalizme karşı yürütülen Kurtuluş Savaşı ülkeyi çok yormuştu... Dört cephede savaşan ulusun yoksul çocukları, "Kurtuluş" umudunu Atatürk'te bulmuşlardı...

Çünkü ülke yoksulluk, gericilik ve cehaletin pençesindeydi... Savaş yorgunu ülkede, Hazine'nin kasası da boştu...

Eğitimin olmadığı yerde teknoloji zaten yoktu... Bu yüzden sanayileşmenin esamesi de okunmuyordu...

Ancak inanç vardı; Aydınlanma ateşini göklere çıkartacak bir çağdaşlaşma inancı... Mustafa Kemal Atatürk, bu inancın meşalesiydi...

Cumhuriyete inanmış kadrolar; kısa sürede, kısıtlı olanakları kullanarak ülkenin dört bir yanını, okullarla, fabrikalarla donattılar...

Kağnı ile merkebe mahkûm ulaşım sistemi de tüm olanaksızlıklara rağmen çağdaşlaşmadan payını aldı...

Onuncu Yıl Marşı'nda geçen "Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan" satırları, işte genç cumhuriyetin ulaşımdaki müthiş mücadelesini de anlatıyordu...

Avusturya'daki bir toplantıda konuşan AKP'nin lideri Erdoğan ise tüm bunları unutmuşçasına, yokluk döneminin müthiş başarısını aşağılamaya çalışmış...

Erdoğan, "Hızlı Tren" katliamını göz ardı ederek demiş ki; "Hani Gazi Mustafa Kemal demir ağlara çok düşkündü?.. Biz ördük biz!.."

80 yıl öncesinin yokluğunu, insan ve para gücünün yetersizliğini ve teknolojideki sefaleti 21. yüzyıldaki müthiş olanaklarla karşılaştıracak kadar gaflet içindeki bir siyasetçi ne yaparsa yapsın, süslediği lokomotifi hep geriye gidecek!..

GİZLİ TÜRK!..

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün birkaç gün önce cemaat televizyonlarından birinde yaptığı konuşma ne yazık ki gündemin kurbanı oldu...

Türk; AKP ve PKK arasındaki "açılım"la ilgili demişti ki, "Bana göre süreçte gizli bir anlaşma var, beklentiler var. Burada ciddi bir yol haritası üzerinde çalışma ve Türkiye gündemine taşınması konusunda talep var."

İktidar sustu, Meclis'teki tüm muhalefet ise bu açıklama karşısında başını yine kuma gömdü!.. Bir tek vekil çıkıp diyemedi ki, "Nedir bu gizli anlaşma?.."

Söyler misiniz; "açılım"ın bile gizli yapıldığı bir ülkede, kapalı kapılar ardında vahametler yaşanmaz mı?..

IŞİD'TİNİZ Mİ EY YANDAŞLAR?..

1083 suikast, 1015 bombalı ve 607 havan topu saldırısı...

336 silahlı eylem, patlayıcı yelekle 160, bombalı araba ile 78 intihar saldırısı!..

8 şehrin kaos, kan ve katliamla işgal edilmesi!..

Bu veriler; Irak'ta toplu katliam yapan IŞİD'in "2013" yılında gerçekleştirdiği "7681" eylemi sıralayan rapordan alındı...

Raporu yayımlayan İngiliz Financial Times gazetesi, örgütün giderlerini banka soygunları ve haraçlardan karşıladığına da dikkat çekmiş...

IŞİD'i Suriye'de destekleyen ve Irak'ta göz ardı eden gafillerle televizyonlarda şeriatçı militanları savunacak kadar insanlıktan çıkan AKP'nin yazarcıklarına sormak lazım:

IŞİD'tiniz mi, kafa kesen dostlarınız Türkiye'yi de "cihat bölgesi" ilan etmiş!.. Artık silahlarınızı da kuşanırsınız değil mi?..