27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

“Ortak aday” AKP’yi ürküttü

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Muhalefet partilerinin “ortak aday” çıkarma sinyali vermesi AKP’de hesapları bozdu. “Ortak aday”a desteğin hızla büyümesi AKP’lileri şaşkına çevirdi. “Ortak aday” toplumda sevilen bir kişi olursa AKP’ye oy veren seçmenden de çok oy alabileceği konuşulur oldu.

AKP’nin devletin bütün kurumlarını kontrol altına alma girişimi AKP seçmenini bile ürkütüyor. AKP, kendi seçmeninin, “denge sağlama”, “AKP’yi frenleme” kaygısıyla hareket etmesinden korkuyor.

İstihbarat devrede

Öğrendiğimize göre, AKP’de şimdiden “Ne yapmalıyız?” çalışması başlatıldı. Ortak adayın kim olacağı araştırılıyormuş. İstihbarat örgütünden CHP ve MHP’ye “kulak kabartılması” istenmiş. Özellikle genel başkanlar ve yakın çevresine özen gösterilmesi talimatı verilmiş.

Bu arada, bazı AKP yöneticileri, CHP ve MHP arasında hangi konularda kriz çıkartılabileceğine ilişkin fikir jimnastiğine bile başlamış. Yani MHP ve CHP’de çatlak yaratma çalışmaları gündemde. “Uyuyan hücreler”in uyandırılabileceği konuşuluyor. Yukarıda tartışma yaratıp CHP ve MHP seçmeninin blok hareket etmesinin önlenmesi planlanıyor.

“Edepsiz” AKP’de moral bozdu

Başbakan Erdoğan’ın Danıştay’ın kuruluş yıldönümü töreninde TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na “edepsiz” demesi, Feyzioğlu’nun da ona “Edepsizlik yapan ben değilim” karşılığını vererek, “Asıl edepsizlik yapan sensin” imasında bulunması AKP’lilerin moralini bozmuş.

Cumartesi-Pazar günü Afyon kampında hep bunlar konuşulmuş. Açıkça söylemeseler de “Bu tartışma bize yaramadı” diyenler çoğunluktaymış. Bazıları, “Toplantıyı terk etmek yanlış oldu” derken, bazıları da “Cumhurbaşkanlığı seçimi için ciddi yara aldık” demiş.

Erdoğan’ın açıklamaları da milletvekillerini ve diğer katılımcıları pek tatmin etmemiş. Erdoğan’ın gerginliğini muhalefetin “ortak aday” konusunda anlaşmasına bağlayanlar da olmuş.

“3 dönemciler” kıs kıs gülmüş!

Tabi, yaşananlara memnun olanlar da var. Olayın Afyon’da duyulması sonrasında, “3 Dönem Kuralı” nedeniyle bir daha aday olamayacak olan milletvekillerinden bazıları pek neşeliymiş. Hatta aralarında Gül’ü eleştirmişler. “Hadi Genelkurmay Başkanı’nı anladık. Memur. Kuyruğa takılmak şart mıydı?” diye sitem etmişler.

Erdoğan’ın iyice sıkışmasının pususuna yatmışlar. Erdoğan iyice sıkışırsa bize ekmek çıkar mı beklentisi var.

AKP’de sarı öküz dönemi!

Bunların dışında da AKP’nin Afyon kampı epeyce hareketliymiş. Milletvekillerinin konuşmaya çok meraklı oldukları ifade ediliyor. Odalarda, lobilerde, yemek salonlarında, … lafın sonu gelmemiş. Dedikodu yaparak rahatlıyorlarmış.

Lobideki bir sohbette bir milletvekili, “Dört bakanın istifa ettirilmesi” ile ilgili olarak, “AKP iktidarında bir ilk oldu. Bu iyi bir gidiş değil. Sarı öküzleri vermeyecektik. Bakanları istifa ettirmede acele ettik” demiş. Diğeri söze girmiş, “Sarı öküzleri vermeseydik, büyük öküzü vermek zorunda kalacaktık. Başbakan durumu kurtardı” karşılığını vermiş.

AKP’nin inişe geçtiğinin işareti

Herkes seçim bölgesinde karşılaştığı olayları anlatmış. Öcalan’la yürütülen “açılım”ın, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının kendilerini nasıl zorladığını dile getirmiş. “Ayakkabı kutusundan hiç bu kadar nefret etmemiştim” diyenler olmuş.

ANAP kökenli “duayen”(!) bir milletvekili genç milletvekillerine, “Beyler, bakan vermeye başladın mı bu işin sonu geliyor demektir. Kimse bakanını gönüllü vermez. Mecbur kalırsan verirsin. Bizim de durumumuz bu. Galiba bu işin sonuna yaklaşıyoruz. Ne kadar uzatırsak kârımız. Bölgenizde en önde olmaya çalışın” demiş.

Tecrübe böyle söylüyor. Başka söze gerek var mı?