27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ramazan: Fıtır sadakası vergi ve enflasyon

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

A+ A-

2019 yılı zekât (fıtır sadakası) tutarı Diyanet İşleri Başkanlığı’nca geçen yıla göre 4 TL arttırılarak alt sınır olarak kişi başına 23 TL olarak açıklandı. Sadaka-i fıtır, insan fıtratındaki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak insan bedeninin zekâtı olarak kabul edilmektedir. İşte bu nedenle sadaka-i fıtr’a "can sadakası" veya "beden sadakası" da denilmektedir. Fıtır sadakasının Ramazan Bayramı’na kavuşan ve temel gereksinimlerinin dışında belli bir miktar mala sahip olan müslümanların kendileri ve velayetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü oldukları mali bir ibadet olduğu söylenmektedir.

FITIR SADAKASININ VERGİSİ OLUR MU?
Acaba zekât alanlar karşılıksız bir menfaatin kendilerine intikal etmesi nedeniyle Veraset ve İntikal Vergisi yükümlüsü olarak vergi ödemek zorundalar mı? Dilber Ay’ın bir şarkısı vardı; şarkının son dizesi şöyle: Hep böyle yaşamak zorunda mıyım?

Veraset ve İntikal Vergisi Yasası’nda (bkz. www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.7338.pdf) ilgili maddelere bakalım. Bu Yasa’nın 1. Maddesi’nde verginin konusuna giren ivazsız (karşılıksız) intikal Yasa’nın 2. Maddesi’ndeki (d) bendinde şöyle tanımlanmış: Hibe yoluyla veya herhangi bir tarzda olan ivazsız iktisaplar (kazanımlar). Fıtır sadakası da bu tanıma giriyor. Zekât sadaka sayılamaz demek pek akılcı değil, esas adı fıtr sadakası!

Müslümanlar için dinsel yükümlülüğün vergisi mi olur? Bakalım: İstisnalarla ilgili 4. Madde’nin (ç) bendinde bilumum sadakalar istisna kapsamına alınmış, ama aynı Madde’nin 24/6/1994 tarihli 4008 sayılı Yasa’nın 36 md. ile değiştirilmiş (d) bendinde buna bir sınırlama getirilmiş. Bu sınırlamanın 2.1.2019 / 5 sayılı vergi sirküleriyle 2019 yılı için belirlenen miktarı 5 bin 760 TL’dir. Zekât alanın aldığı zekâtın bu tutarın üstünde kalan kısmı veraset ve intikal vergisine tabidir. Aynı kişi birden fazla kişiden zekât aldığında bu sınır her zekât için ayrı ayrı hesaplanması gerekir.

Bu vergi aynı sirkülerde yayınlanan tarifeye göre, ilk 290 bin TL için yüzde 10, sonra gelen 700 bin TL için yüzde 15, sonra gelen 1 milyon 500 bin TL için yüzde 20, sonra gelen 2 milyon 700 bin TL için yüzde 25, matrahın 5 milyon 190 bin TL’yi aşan bölümü için yüzde 30 oranında hesaplanarak ödenecektir.

Sadakanın intikal ettiği kişi vergi beyannamesini bir ay içinde vermekle yükümlüdür (Anılan Yasa Md. 9’un ikinci fıkrası). Beyannamenin her yükümlü için ayrı ayrı verilmesi de gerekmektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın burada oluşacak vergi yitim ve kaçaklarını (örneğin ücretler gibi banka kanalını zorunlu tutarak vs.) izleyip izlememesi ya da bu konuda bir düzenleme yapıp yapmaması dinsel-politik bir karar konusu olacaktır! Şimdiye dek herhangi bir işlem yapıldığını duymadık, duyana da rastlayamadık!

RAMAZAN VE ENFLASYON VERGİSİ
"Van Gölü Canavarı" gibi resmedilen enflasyon canavarının yoksullar ve sabit gelirliler için satın alma gücü yitimine neden olması nedeniyle halk arasında enflasyon vergisi olarak adlandırıldığı da olmaktadır. Şaka bir yana, ramazan ayında enflasyon artmakta mıdır? Ramazan bitince bu fiyat artışları geriye düşmekte midir?

Ramazan ayının fiyat artış (enflasyon) etkisi bilimsel çalışmalarda açıkça gözlenmektedir. Gerek M. Yücel’in 1994-2004 dönemi için yaptığı çalışmada gerekse M. Özmen ve Ç. Sarıkaya’nın 2005-2014 dönemi için yaptıkları ve Merkez Bankası Ekonomi Notları’nda yayınlanan çalışmada bu etki gözlenmiştir. Özmen ve Sarıkaya’ya göre, gıda ürünleri enflasyonunda Ramazan ayının istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif bir etkisi olmaktadır ve bu etki 2009 yılı sonrasında güçlenmiştir. Etkinin en belirgin biçimde izlendiği ürün grupları kırmızı ve beyaz et, süt ve süt ürünleri olmuştur. Bu etki Ramazan ayı öncesinde, sırasında veya sonrasında görülebilmektedir. Ramazan kaynaklı fiyat artışlarının takip eden aylarda geri alınmaması, fiyat seviyesi üzerinde kalıcı bir etki bırakmaktadır.

SONSÖZ: Premodern teo-politik ile modern finanspolitik arasındaki yaman çelişki işte! Problemlerin ana kaynağı çözümlerdir!