08 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şam’da Rus-İran savaşı

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Türk medyası araştırma, sorgulama, kıyaslama ve elekten geçirme haber yapma özelliğini çoktan kaybetti. Yakınlık ve fayda derecesi esas alındı. Peki, mutfaklarında pişen ve okuyucuya servis edilen yemeği (haberi) yapan ana malzeme ve baharat nereden geliyor? Online resmi haber ajansları veya günlük gazeteler. Sosyal medyada tedavüle sokulan iddialar ve videolar. Resmi istihbarat kuruluşlarının verdiği veya dirsek teması halinde oldukları din kardeşleri veya yoldaşlarından. Ecnebi haber ajansları ve medyasından. Türkiye’ye mülteci, misafir veya yatırımcı sıfatıyla giren Suriyelilerden gönüllü veya teşvikle devşirilen muhbirler.

Liboş, dini-dar ve kindar medyanın önemli bir haber kaynağı daha var; Bir eli dini-dar silahlı örgütlerde, bir eli parada, bir eli enkaz altında ama 10 parmağı film stüdyolarında kimyasal ve enkaz altı kurtarma sahnelerinde rol yapmakla geçiren Beyaz Miğferliler. Bir İngiliz kuruluşu olan ve eğitimlerini Ali Nasuh Mahruki’nin kurucusu olduğu AKUT’tan alan bir istihbarat şebekesi. AKUT’un üstlendiği eğit-donat programı E-Hariciye Nazırı Ahmet Bin Davud tarafından finanse edilmişti. Bu kaynakların iki belirgin özelliği var; Sahibine göre kişnerler. Para için Cennete bile gitmekten vazgeçerler. Vicdan değil cüzdan esastır.

MEDYADAKİ YALANLAR

Yalan makinesi ve operasyon medyası bu kaynakların sağladığı haberlerle 7 senedir yalana doymadılar. Kindar medya yalanlarına bıkmadan usanmadan devam ediyor. Zira İran ve Esad bazen de Rusya kalplerindeki illet hastalığa sebep olmuş. Yeni Şafak gazetesi yazdı, Yeni Akit harfiyen kopyaladı, diğer klavye cerideler iktibas etti. Bir zamanlar Gül’e danışmanlık yaptığı söylenen, içeriden bilgi aldığı iddia edilen Bahçeli’ye muhalif Yeni Çağ gazetesinde yazan sağlak (solakın tersi) Ahmet Takan, “Afrin’e yakın Tel Rıfat beldesini Esad ve İran YPG’ye terk etmiş. Afrin’i kontrol eden TSK kuşatılıyormuş” diyor. Kindar medya çıtayı yükseltiyor; ABD-Türkiye arasında sağlanan Münbiç mutabakatına kızan YPGPKK’nın başını çektiği SDG Şam ile müzakerelere başlamış ve hatta anlaşma sağlanmış diyor.

Şam’da Rus-İran savaşına ramak kalmış. Aralarındaki kavga, rekabet ve güç mücadelesi Rus ordusu ve polisin müdahalesi sonucu ayyuka çıkmış. İran ve Lübnanlı Hizbullah bulundukları mevkileri Ruslara Mecburettin Ekmeleddin misali tıpış tıpış terk etmiş. Rus askeri ve polisi Esad’ın sarayını, BAAS Partisi Polit-Bürosunu velkhasıl tüm kritik mekânları kontrol ediyormuş. Emevi Camii ve Hz. Zeynep makamı ve diğer makamları da artık İran ve Şii milisler değil Rus polisi denetleyecekmiş. Bu gidişat Suriye ordusunu, istihbaratını bölebilirmiş. Güvercin Rusya Astana sürecine uygun olarak bülbül Türkiye ekseninde kalmaya çalışırken İran ve Suriye şahinleri oyun bozanlık yapıyormuş.

Sahada tırmanan İran-Rus gerilimi orduya da olumsuz yansıyacakmış. Aslında IŞİD’in Deyr el-Zor’da yeniden saldırıya geçmesi ABD ve YPG sayesinde olmuyormuş. Rusya-İran arasındaki çelişkilerden kaynaklanıyormuş. Akıllı stratejist IŞİD’te bu çelişkiden yararlanıyormuş. Güney’de ABD denetimindeki El-Tenaf askeri üssünde beslenen sakalsız IŞİD’çilerin o bölgeye yönelik başlattıkalrı saldırılar ABD sayesinde olmuyormuş. IŞİD’ten rüşvet yiyen İran, Rusya arasındaki kavgadan gına geçiren Suriyeli askerlerin yol vermesi sayesinde sağlanıyormuş. Hizbullah’ın füze fırlatma sistemlerinden sorumlu ismi ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın yardımcılarından Cemil Hadraç ve İran’ın Suriye’de askeri danışman sıfatı ile görev yapan generallerinden Halil Necat da aynı süreçte şüpheli bir biçimde öldürülmüş. Yani onları Rus güvercinleri öldürmüş. Güvercinler öldüremeyeceğine göre İran şahinleri katletmiş. Böylece şahinlerin eline gerekçe geçecek ve hep yemek istedikleri Rus güvercinlerini avlayacakmış.

TÜRK MEDYASININ KUSURU

Bu haberlere ne denir bilemiyorum. Zira deve gibi her tarafı yamuk ve eğri. Herhalde bir müddet sonra iki arada bir deredekalan Esad her ikisini şutlayabilir. Eyy Rusya, Eyy İran yetti ülen diyebilir ABD, İngiltere, İsrail ve hatta Beştepe Sarayı’na iltica edebilirmiş. Daha önce paylaştığım bir nükteden hatırlarsınız; Kız istemeye giden aile oğlanı çok methetmişler (övmüşler). En nihayet kız ailesi dayanamamış, yahu şu kusursuz oğlanın hafif de olsa bir kusurcuğu yok mudur demişler. Olmaz olur mu efendim çok yalan söyler demişler. İstisnalar kaideyi bozmaz ama genelinde Türk medyasının hafif bir kusurcuğu var; Çok yalan söyler. Algı operasyonlarında mahirdir. Aman aklınıza mukayyet olun. Kör Erdoğan sevgisi ve kör Erdoğan nefreti ile Suriye haberi yapan medyadan uzak durun.

Suriye bu medyanın imtihan sahası oldu. Tespitimizi tekrar hatırlatalım; Suriye, Türkiye’de siyasi partilerin samimiyet ve iktidara geldiklerinde içte ve dışta ne yapacaklarının aynasıdır. Suriye, medya ahlakını test eden egzoz emisyon ölçüm sahasıdır. Egzoz medyanın çıkardığı haberlerdeki kirlilik oranını ölçer. Sokrates ve Hz. Ali’nin meşhur deyimidir; “Söz içinizdeyken o sizin esiriniz, o söz ağızdan çıkınca siz onun esiri olursunuz.” İşte Suriye sözün senedidir. Sizi ya vezir ya da rezil eder.