27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tarımda önemli dönüşüm-1

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

15 Temmuz darbe teşebbüsünün en yararlı sonuçlarından biri AKP’nin ekonomide üretimin ne kadar önemli ve köklü yapısal değişikliğe gitmenin ne denli gerekli olduğunu anlamış olmasına katkı yapmasıdır. Hani bir şeyi anlamamakta ısrar edenlere derler ya, “kafasına taş düşmeden anlamaz”; AKP’nin geldiği nokta da bu. Geçenlerde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik tarımda yapısal dönüşüm seferberliği ilan ettiklerini açıkladı. Paketi açıklamadan önce tarımımızın mevcut durumuna bir bakalım.

TARIMSAL SORUNLARIMIZ

Ülkemizde tarım öteden beri ihmal edilmiştir. Buğdayı, pamuğu ve çoğu tarımsal ürünleri ithal eder hale geldik. Yılda 500 bin hayvan ithal ediyoruz. Buna sebep milli üretim anlayışına sahip bir tarım politikamızın olmamasıdır.

Tarımda toprak ve nüfus en önemli iki bileşendir. Nüfus artışı ile toprak arasında dengesizlik emek ucuz bir yapı meydana getirmektedir. En önemli sorun budur. Bunun yanında tarımdaki sorunlarımızı şöyle sıralayabiliriz; bu sorun listesi çoğu akademisyen ve tarımsal kurum ve kuruluşlar tarafından kabul edilmektedir:

- Tarımda verim düşüktür.

- Geliştirici tarımsal yatırımlar yapılamamaktadır.

- Tarımda yüksek oranda gizli işsizlik vardır.

- Örgütlenmeler yetersizdir.

- Rekabet gücü diğer ülkelere göre düşüktür.

- IMF ve Dünya Bankası küresel tarım dengesi sağlamak adına (!) gelişmekte olan ekonomilerin tarımına müdahale etmektedir. Birçok dayatmalarda bulunmaktadır.

- Köy hizmetleri örgütlenmesinin 2005’te kapatılmasının ardından bu hizmetler, belediyelere devredilmiştir.

- Tarımsal araştırma enstitülerinin kapatılması.

- Türkiye tarımına büyük tarım şirketlerinin hakim olması ve birçok ürünün üretilmesinden vazgeçilmesi. Ürün çeşitliliğimizin yok edilmesi.

- Tek tip, tohumda dışa bağımlı ve ilaç kullanımını zorunlu kılan bir anlayışın değişmemesi.

- Tohumda küresel sömürü şirketlerinin patent egemenliğinin olması.

- Kayıt ve istatistik sistemlerinin eksikliği.

- Tüm teşvik ve primlere rağmen finansman ve destekleme eksikliği vardır.

- Tarımsal üretimdeki girdilerden yüksek vergi alınmaktadır.

- Tarımsal eğitim öğretim yeterli değildir.

- Tarım sistemlerde büyük eksiklikler vardır.

- Üniversiteler ve diğer ilgili kuruluşlar çiftçileri, yeterince dünyadaki gelişmelerden bilgilendirmemektedirler.

- Tarımsal pazarlama eksiği belirgindir.

- Halkımız ve çiftçilerimiz tarım ve çevre ekonomisinden bihaberdir.

Yapısal dönüşün paketinde önemli yer tutan havza nedir, havzalarımız nelerdir, çiftçilik ve hayvancılık nasıl tanımlanıyor; bunu hatırlamakta yarar var.

HAVZALARIMIZ

Havza, bir nehir ya da göl havzası, nehrin kaynağı ve sonlandığı yer arasında kalan ve nehre su veren tüm alanı kapsamaktadır. Kapalı havzalar, sularını denizlere kadar ulaştıramayıp kuruyan, yeraltına sızdıran veya göle dökülüp kalan akarsulardır. Kapalı havzaların oluşmasında yer şekillerinin oluşumu ve iklim etkilidir. Kapalı havzalar genellikle iç kesimlerde, kurak iklim bölgelerinde görülür. Açık havza, sularını akarsular aracığıyla deniz ve okyanus gibi açık sulara ulaştıran havzalardır. Açık havzalar ise kıyı kesimlerde ve nemli iklim bölgelerinde görülür.

Kapalı havzalarımız; Van Gölü, Tuz Gölü, Burdur Gölü, Konya ovası, Akarçay, Seyfe Gölü, Develi, Afyon Suları, Acıgöl, Tomarza’dır.

Ülkemiz akarsularından kapalı havzalı olmayanların tamamı açık havzalıdır. Açık havzalı akarsularımızın bazıları: Sakarya Nehri, Bartın Çayı, Kızılırmak, Yeşilırmak, Çoruh, Seyhan, Ceyhan, Dalaman Çayı, Göksu Nehri, Fırat, Dicle, Gediz, Bakırçay, Küçük Menderes, Büyük Menderes...

ÇİFTÇİLİK

Geçimini, toprağı ekerek sağlayan kimselere çiftçi veya rençber denir. Yaptıkları işe ise çiftçilik denir. Türkiye’de çiftçiler yüzde 34 istihdam, yüzde 43 işgücü ve ulusal gelire de yüzde 12 dolayında katkı sunmalarına karşın, ulusal gelirden sadece yüzde 1 civarında pay almaktadırlar.

Çiftlik, insanların bitki ve hayvanları yetiştirip yararlandıkları işletme. Günümüzde pek çok tür çiftlik vardır; balık, inek, koyun, domuz, mantar, tavuk, arı ve devekuşu çiftlikleri gibi.

HAYVANCILIK

Çiftçiliğin temel konusudur. Hayvanlardan elde edilen süt, yoğurt, peynir, yumurta, et, gibi gıdaların yanında deri, yün ve gübrelerinden de istifade edilmektedir. Bir kısmı da binek olarak kullanılmaktadır.

Devam edeceğiz...