Tavşan korktuğu için kaçmaz kaçtığı için korkar

Balıkesir’den Avukat Ercan Erdiner, sistem partilerine oy vermenin iç yüzünü anlatan aydınlatıcı bir yazı kaleme aldı. Yazısında vicdanlarımızı barajlarda boğdurmamamız gerektiği konusunda esaslı bir uyarı yapıyor. Ercan Erdiner’in yazısını aynen köşemize alıyoruz 

ERCAN ERDİNER’İN YAZISI 

Sevgili kardeşlerim; 

7 Haziran’da kendi başınıza oy kulübesinde oy kullanacaksınız. 

“Bu oy baraja takılır, boşa gider” diye düşünmeyeceksiniz. 

“Ben kimim? Benim ideallerim, Gezi Direnişi’nin amacı neydi? Bu amacı kim destekledi?” diye düşünün.  

“AKP ile bir koalisyon kurabiliriz, HDP’nin barajı aşması bizi sevindirir” diyen, Atatürk’e “kefere” diyen, TR-704 kod isimli CIA ajanlarını alan, Şeyh Sait’in torununu Mardin’de 1. sırada aday gösteren, tüm Kemalistleri partiden ihraç ve istifaya zorlayan, Altı Ok’tan vazgeçtiğini, artık 1930’ların CHP’si olmadığını açıklayan, Atatürk’ü inkar eden, yeni bir bölünme anayasası yaparak, ABD, HDP ve AKP’nin yardakçılığına soyunan, “HDP (PKK) barajı geçerse sevinirim” diyen Dersimli Kemal’in partisine mi oy vereceksiniz? 

AKP’nin her düştüğü darda ona koltuk değneği olan, geçmişin vatansever ülkücü gençliğini yok eden, “Aman sokağa çıkmayın, karışmayın” diyerek AKP’nin ekmeğine yağ süren MHP ve Devlet Bahçeli’ye mi?  

İdealler rakamlara bağlanamaz. Eğer bir inancınız varsa, o ideal ve inancın peşinde koşmak gereklidir. Aksi halde inanç ve idealden bahsedemezsiniz.  

Bir düşünün. Sizin inanç ve ideallerinizi savunan bir parti var mı? Laikliğe, Cumhuriyet değerlerine, devletin bütünlüğüne, halkın egemenliğine, ulusal bütünlüğe ve devrimciliğe hangi parti sahip çıkmaktadır?  

Vatan Partisi’nin barajı aşamayacağı düşüncesi kadar sığ bir düşünce olamaz. İdealler rakamlara bağlanamaz. Bu düşünce emperyalistler tarafından ortaya çıkarılmış bir slogandır. Bu düşünceyi benimseyenler ideallerine rağmen oyunu vermezlerse elbette bu idealler barajı geçemez. İstenen de budur. Eğer Atatürk, istilacı güçlerin büyüklüğünden korksaydı İstiklal Savaşı’nı kazanamazdı. 

Vicdanınızla baş başa kaldığınızda kendinizi sorgulayın: “Atatürk’ü yeterince tanıyor muyum? Onun düşünce ve ideallerine bağlı mıyım? Gençliğe Hitabesindeki genç ben miyim?” Bundan sonra en uygun şekilde davranacağınıza inanıyorum.  

Son bir söz: “Tavşan korktuğu için kaçmaz. Kaçtığı için korkar.”  

Avukat Ercan Erdiner