27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk tabipleri neredesiniz?

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Sizler ki bu ülkenin en seçkin beyin grubunda yer alıyorsunuz. En uzun eğitimi görerek yetişiyorsunuz. Göreviniz, bozulan sağlığımızı yeniden kazanmamız için yardımcı olmak.
Ama Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) Merkez Konseyi toplumsal sağlığımızı bozuyor. Yıllardır şaşkınlıkla izliyorum. 80 bin doktoru temsil eden TTB yöneticileri bu ülkenin değil de sanki Kürdistan’ın doktorları gibi hareket ediyorlar.
Bu TTB amaçlarını sıralarken ilk sıraya şunu yazmış:
“Türkiye halkının sağlığını korumak...”
Dikkat edin; birliğin adı “Türk” ama burayı yönetenler Türk halkı demiyor, Türkiye halkı diyor...
Bu terim PKK’lılara aittir...
Türk dememek için böyle bir terim uyduranlar, cumhuriyet rejimi ile, “Ne mutlu Türk’üm diyene!” diyen Mustafa Kemal Atatürk ile kavgalı tiplerdir.
Bugün bütün modern devletlerdeki aydınlar, kimliklerini tanımlarken yaşadıkları coğrafyayı değil milli kimliği kullanırlar. Etnik kökeni ne olursa olsun; bir Fransız doktor kendisini, “Ben Fransalıyım!” diye değil, “Ben Fransız’ım” diye anlatır. Alman doktor, İngiliz doktor, Amerikan doktor, Japon doktor da böyle der. Ama gelin görün ki iş Türkiye’deki doktorlara gelince bu beyefendiler, fazla enternasyonal olduklarından mıdır nedir, “Türk doktorum” demezler, “Türkiyeliyim!” gibi uyduruk bir sözle kendilerini gülünç hale getirirler.

UYANIN DOKTORLAR!
Ülkemizde 120 bin kadar doktor olduğu söyleniyor.
Bunların 80 bin kadarı TTB üyesi...
Ve bu doktorların çoğu oylarını götürüp işte böyle ülkesi ile alttan alta kavgalı kadroya oy vermekte, onları yönetici yapmaktadırlar.
Ey tabip arkadaşlar! Bu işte bir çarpıklık yok mu?
Acaba bu TTB yöneticileri, Nobel Tıp Ödülü kazanan Çapa Tıp Fakültesi mezunu doktorumuz Aziz Sancar’dan çok daha mı bilgililer? Aziz Sancar, Atatürk’e ve cumhuriyet rejimine derin saygısını ortaya korken, bu TTB yönetimi Atatürk’ün kemiklerini sızlatacak terimler icat ederek nereye varmak istiyor?
Açık konuşalım: TTB’nin devrimciliği, Ortadoğu’nun etnik faşist ve gerici örgütü PKK’ya arka çıkmaktan öte bir şey değil.
Hatırlayın: PKK’lılar, Diyarbakır’ın Kulp İlçesi’nde görevli doktor Abdullah Biroğul’u özel aracı içinde vurup öldürdüler. TTB yayımladığı bildiride PKK’ya karşı tek laf edemezken; bu cinayeti bile devletin üstüne yıkmaya kalkıştı. İstanbul ve Ankara tabip odaları da PKK’nın siyasal kolu HDP’nin sloganlarını içselleştirip bölücülüğü “barış ve demokrasi” gibi pazarladılar.
Yetmedi, 15 Aralık 2015’te TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Fatih Sürenkök, DİSK-KESK-TMMOB gibi örgütlerle TTB’nin düzenlediği eylemde “Kürdistan faşizme mezar olacak!” sloganları eşliğinde TTB Merkez Konseyi adına bir konuşma yaptı. Bu doktor efendi, Güneydoğu’daki yurttaşlarımızı faşist bir zihniyetle Kürtler diye ayrıştırdı. Bunların hayat haklarından söz etti de her gün üçü beşi PKK bombaları ile parçalanan Türk gençlerinin hayat hakkını ağzına bile almadı.
İzmir Valiliği, bölücülüğün sözcüsü bu doktoru görevden almış. Çok da iyi etmiş. TTB şimdi bütün gücüyle bu kişiyi mağdur ve mazlum göstermeye çalışıyor.
Ankara Tabip Odası kimlerin elindedir ki Ankara’daki PKK ve IŞİD katliamlarından bile hükümeti ve dolayısıyla devleti sorumlu tutmaktadır? Odaya devrimci kardeşimiz Mahir Çayan’ın fotoğrafını asmakla bizi kandıracaklarını mı sanmaktadırlar?
Ya İstanbul Tabip Odası? İstanbul’daki doktorlar duruma ne zaman el koyacaksınız?

GÜCÜNÜZÜ GÖSTERİN
Batı destekli gerici PKK’nın dolaylı sözcülüğünü yapan TTB Merkez Konseyi’ni dağıtmak hekimlerin en acil görevidir. Çünkü TTB Konsey Başkanı Bayazıt İlhan göz doktoru olmasına karşın dünyayı doğru görememektedir. Yayımladıkları raporlara bakın, bunların kimin tarafında olduğunu göreceksiniz.
Değerli hekimler! Lütfen, “Bana ne!” demeyin ve bu gayri milli TTB’ye karşı harekete geçin...
Bu konuda İzmir Tabip Odası’nda yükselen sesi çok takdir ettim. İzmir’e başka illerden de destek bekliyoruz.
Hekimler! Meydanı bölücü yandaşlarına bırakmamak için Tabip Odalarına üye olun. Gücünüzü ortaya koyun... Tıbbiye’nin devrimci mirasına sahip çıkarak toplumsal sağlığımızı da onarın. Bunun yolu da 20. Yüzyıl’ın en büyük devrimcisi Mustafa Kemal’i kılavuz almaktan geçmektedir.

ANAYASA TOPLANTISI
Bu Pazar günü saat 11.00’de Kadıköy’deki Aden Otel’de toplanıyoruz. Yeni anayasa kılıfı altında getirilmek istenilen gerici-bölücü anayasaya karşı sizlerle sohbet edeceğiz. Konuşmacı olarak, 68’liler geleneğini bugün de yaşatan Namık Kemal Boya, genç ve bilinçli Atatürkçü Nasuh Mahruki ve bendeniz olacağız.
Kahvaltıdan sonra kitaplarımızı da imzalayacağız. Çağdaş yaşam tarzını savunan herkesi bekliyoruz efendim...