Türkiye sınırlarına kim ihanet ediyor?..

Şu Amerika denilen ülke ile Ortadoğu’da planları hiç bitmeyen İsrail ya da benzeri ülkelere gittiniz mi hiç?..

Cebinde pasaportu olan masum işadamları bile neredeyse iç çamaşırlarına kadar aranırken, devletlerin sınırları koruma konusundaki duyarlılıkları insan haklarını ihlal edecek boyutlara bile ulaşır...

Peki ya “Kürdistan” ve Ermenistan rüyası için sınırlarının değiştirilmesi planlanan Türkiye Cumhuriyeti’nde, sınırları zorlayan başıboşluğa ne demeli?..

Baksanıza; son yıllarda, yani “Arap Baharı” teranesinin Ortadoğu’da katliam yaptırdığı bir dönemde, memleketin sınırları “yolgeçen hanı”na dönmüş, giren çıkan da belli değil...

Devlet de zaten sınırları kontrol dışı bırakarak, kevgire dönüştürülmesine adeta göz yummuş...

Bu sınırsız ve derin gaflet, açtığı tüm sosyal ve siyasal yıkımlara rağmen ne yazık ki halen devam ediyor...

Hem de sınır ötesi, yıkıcı-bölücü emperyalist planlar rahatlıkla uygulansın, taşeronlarla tetikçilerine pasaport sorulmasın diye sınır ve gümrük güvenliği hak getire!..

SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK!..

Örneğin, Güneydoğu’da ciddi bir denetim olsaydı dincisinden bölücüsüne kadar her fraksiyondan terörist aylardır Türkiye Cumhuriyeti sınırlarından ellerini kollarını sallayarak girip çıkabilir miydi?

Söyler misiniz; sınırlar adam gibi korunmuş olsa, kapılar “açılım” oyunu nedeniyle sonuna kadar açılmasa, PKK’lılar Irak, İran ve Suriye’den Güneydoğu’ya geçerek kent merkezlerinde kimlik kontrolü yapabilir miydi, Hizbullahçılarla çatışabilir miydi?..

Daha geçen yıl, CHP milletvekilleri, “Sınırı geçen teröristler Hatay kırsalında bomba imal ediyor”diye defalarca isyan etmediler mi?..

Hatay’daki sınır kapısıyla, Reyhanlı’nın merkezinde bombalı araçların patlatılmasına sınırlardaki başıboşluk yol açmadı mı?..

Daha vahimi de var; geçen yıl IŞİD militanları, Ulukışla otobanına kadar gelip polislerle çatışmadı mı?.. Sınır tanımayan o teröristler güvenlik görevlilerini şehit etmedi mi?..

DİPLOMATİK LAÇKALIK!..

Özellikle AKP iktidarı döneminde sınır tecavüzü ve ihanetinin çok daha vahim örnekleri ortaya çıktı;

Bu ülkenin sınırları son yıllarda delik deşik edildiği için Avrupa basını “Türkiye Cumhuriyeti sınırlarından Suriye’deki teröristlere silah ve mühimmat taşınıyor” diye utanç verici haberler yapmadılar mı?..

Kaldı ki, “IŞİD’le savaşacaklar” diye yüzlerce PKK’lının Suriye’ye geçişine de bu devlet izin vermedi mi?..

Suriye’de rejimi yıkmak için terör saldırıları düzenleyen Nusracılarla IŞİD militanları yaralanınca sınırdan hastanelerimize akın etmediler mi?..

AKP’nin Sağlık Bakanı, “2 bine yakın terörist hastanelerimizde tedavi edildi” diye açıklama yapmadı mı?..

Yine IŞİD’çilerle çatışan PKK türevleri daha düne kadar kamyonlara binerek Şanlurfa’nın Suruç ilçesi sınırından Suriye’nin Kobani kasabasına girip çıkmadılar mı?..

Peki, yüzbinlerce Suriyeli bir çırpıda sınır falan dinlemeyerek ülke topraklarına girmedi mi?..

Daha geçen hafta Paris’te katliam yapan teröristlerin arkadaşları Türkiye’de turladıktan sonra sınırı geçerek Fransa’daki El Kaide militanlarıyla buluşmadılar mı?...

Daha eskisi de var; 11 Eylül 2001’de, ABD’deki “İkiz Kuleler”e saldıran teröristlerden bazılarının Türkiye’yi geçiş yeri olarak kullanması, 15-20 Kasım 2003’te, İstanbul’da 4 merkeze bombalı saldırı düzenleyerek 60 kişiyi öldüren Türk El Kaidecileri’nin sınırdan kolaylıkla girip çıkması unutuldu mu?..

TERÖRİST ÇIKIYOR PERİNÇEK ÇIKAMIYOR!..

Peki, bir devletin bütünlüğün en önemli göstergesi olan sınırların böylesine bir laçkalığa terk edilmesini niçin mi anımsattık?..

Biliyorsunuz, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” dediği için İsviçre’de mahkûm olmuştu...

Perinçek daha sonra, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki davayı kazanarak haklılığını kanıtladı.

Şimdi Perinçek’in AİHM Büyük Daire’de yapılacak “itiraz duruşması”nda savunma hakkını kullanması gerekiyor...

Ancak Ergenekon zulmüne uğrayan Perinçek, yurtdışına çıkış yasağı olduğu için 13 gün sonra Strasbourg’da yapılacak duruşmaya gidemiyor...

Peki, bu ülkeyi yönetenler, Strasbourg’daki davanın Perinçek’in kişisel duruşması değil, ülkenin neredeyse 100 yıllık bir itibar mücadelesi olduğunu bilmiyor mu?...

Tablo çok nettir ve gaflet giderilmezse utanç vericidir; Perinçek’in savunma yapamaması Ermeni diyasporasıyla Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarının işine yarayacak, bu ülke de diplomatik açıdan yaralanmaya devam edecek...

Doğu Perinçek’in Strasbourg’a gitmesi memleket meselesi olduğuna göre, Yargıtay Başsavcılığı, yurtdışı yasağının kaldırılmasına yönelik 4 ay önce verilen dilekçeye neden olumlu yanıt vermiyor acaba?..

Perinçek’in yurt dışına çıkış yasağı niçin kaldırılmıyor?..

Bu ülkede sınırlar yağmalanırken, laçkalık ülke güvenliğini tehdit ederken kimler Perinçek’i durdurarak Türkiye Cumhuriyeti’ne çelme takıyor?..

Teröristler bile ülke topraklarına sorgusuz sualsiz girip çıkarken, cumhuriyetin meselesi için mahkemeye gitmek isteyen Perinçek’i kimler durduruyor?...

Söyler misiniz ey ilgililer; cumhuriyet düşmanlarının ekmeğine kimler yağ sürüyor?.. Yanıt verecek birileri var mıdır acaba?..