‘Evet’i anlatacak gerekçeleri yok

Nadir Temeloğlu
[email protected]

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın referandumda “hayır” diyeceğini açıklayanlara FETÖ ve PKK suçlaması yöneltmesine PKK ile uzun süre mücadele eden, FETÖ kumpasıyla yıllarca hapis yatan ve 15 Temmuz’da darbe girişimini bastırmak için gözünü kırpmadan halkla birlikte sokağa çıkan komutanlardan tepki geldi. Aydınlık’a konuşan komutanlar, halkı ayrıştırmanın üzücü olduğunu belirterek hükümet yetkililerinin “devlet ağzına” dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

ASKERİ KIŞLAYA DÖNDÜRDÜ

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz... Yavuz 1975 yılında Kara Harp Okulu’ndan Piyade Teğmen olarak mezun oldu. 2001 yılında Tuğgeneralliğe, 2005 yılında Tümgeneralliğe terfi etti. 23 Şubat 2010’da Kara Harp Akademisi Komutanı iken Balyoz kumpasından tutuklandı. 40 ay hapis yatan ve 18 yıl hüküm alan Yavuz, 2012 yılında emekli edildi. Anayasa Mahkamesi’nin Balyoz kararını bozmasının ardından 2015 yılında beraat etti.

Ahmet Yavuz, yıllarca FETÖ kumpasından hapis yatmasına rağmen 15 Temmuz darbe girişimi gecesi sokağa çıktı. O gece Beykoz’daki evinde olan Yavuz, hemen dışarı çıkarak mahallesindeki sokakta bulunan askerlere “Sizi kandırmışlar. Bunlar darbe yapıyorlar. Kışlalarınıza dönün” diyerek birliğin geri çekilmesini sağladı. Askerler ile vatandaşlar arasına giren Yavuz, vatandaşların da askerleri linç etmesini engelledi. Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda tutuklu kalan birçok emekli subay, muvazzaf arkadaşları ile irtibata geçip “Sakın darbeye katılmayın, darbecilerden gelen emirleri uygulamayın” diyerek hepsini uyardı.

DARBEYE KARŞI DİRENMEK HEPİMİZİN GÖREVİ

“Hepimizin darbeye karşı direnmek ve demokrasinin yanında olmak gibi bir zorunluluğu vardır” diyen Yavuz, halkoylamasında ‘Hayır’ diyenlerin teröristmiş gibi gösterilmesine ise tepki gösterdi. Aydınlık’a konuşan Yavuz, “Aslında milleti halkoylamasına başvurmak suretiyle böldüler. Bu propaganda ile ikinci kez bölüyorlar” diye konuştu. Yavuz şunları söyledi:

HER SONUCA SAYGI DUYMALILAR

“Ben bu konuda son derece netim. Evet diyen de hayır diyen de bu ülkenin vatandaşıdır. Bu sandığı halkın önüne koyan siyasi iktidar olduğuna göre, her iki sonuca da saygı duymak zorundalar. Ve hiçbir siyasi iktidar vatandaşını teröristlikle suçlama hakkına sahip değildir. Bu ülkede teröristler vardır, esas suçlanması gerekenler onlardır. Ama onların yerine masum insanları suçlarsanız, ülkede insanları bölmüş olursunuz. Bu doğru bir davranış değildir. Bizi teröristlikle, FETÖ’cülükle yanyana getirmek eşyanın tabiatına aykırı. Hayatın olağan akışına aykırı şeylerdir. Vatandaşımızda bunun ne kadar büyük bir etik dışı davranış olduğunu anlasın.”

AKLA DEĞİL DUYGULARA HİTAP EDİYORLAR

“İktidarın kampanyasını bunun üzerine kurduğunu görüyorum. İktidar eveti anlatabilmek için bir gerekçe sunamıyor. Oradaki hiçbir değişiklik bu ülkenin yararına değil. AKP’nin bile yararına değil. Onların yararına olması için ortak aklın devrede olması lazım. Tek bir kişiye bütün yetkilerin devredilmesi çok doğal bir şey değil. Demokrasilerde kabul edilebilir bir şey değil. Anlatacak bir şey bulamıyorlar. Böyle bir propaganda ile vatandaşın aklına hitap etmek yerine duygularına hitap ederek bu değişikliği kabul ettirmek istiyorlar. Aslında milleti halk oylamasına başvurmak suretiyle böldüler. Bu propaganda ile ikinci kez bölüyorlar. Bu devleti yönetenlere yakışmıyor.”