27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye’yi Arabistanlaştırma projesi

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Geçen hafta bol bol izlediğimiz haberlerden birisi de eğitimle ilgiliydi. Müjde gibi verilen bu haberde denilen şuydu: “Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ders kitaplarını sadeleştirme ve ders saatlerini azaltmak için müfredatı sil baştan değiştirecek. Öncelikle 45-46 saati bulan haftalık ders saatlerini azaltacak. Aynı konuyu işleyen kitaplar birleştirilecek ve tek ders altında okutulacak.”
Bu haber Türkiye’nin çehresini değiştirecek derin bir projenin devreye konulduğunu gösteriyor. Müfredat değişikliği bahanesiyle Milli Eğitim sistemimizi laik yoldan çıkartıp gerici siyasal dinciliğin emrine verecekler. Eğitimi, Maarif Vakfı, Ensar Vakfı, TÜRGEV gibi gerici vakıflara bırakma projesinin ön hazırlığı ders konularını ve saatlerini değiştirerek başlatılıyor.
Böylece derslerden Atatürk ve devrimlerini atacaklar. Temel oyunlardan birisi de budur.

KÖLE/GULAM YETİŞTİRME PROJESİ
Önce bir temel gerçeği bilelim: 14 yıllık AKP iktidarında Türkiye’de eğitim ileri gitmedi, geriledi. 2015 yılında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) yaptığı şimdiye kadarki en kapsamlı küresel eğitim araştırmasında Türkiye 76 ülke arasında 41. sırada yer aldı.
Özellikle bilimsel ve teknolojik eğitimde her yıl daha geriye gidiyoruz. Bu çöküşü gizlemek için, “Şu kadar okul açtık, şu kadar akıllı tahta aldık!” propagandaları yapıldı. Açılan okullarda; modern eğitim değil, Orta Çağ zihniyetinde insan yetiştirecek eğitim yaygınlaştırıldı.
Hedef, Suudi Arabistan’da olduğu gibi; aklını kullanmayan; yönetici ne der ise o sözü Allah’ın emri gibi kabul eden bir kitle yaratmaktır. Yani modern Türk insanını, Orta Çağ’a özgü bir sürü toplumuna çevirmek... Ve onları, ebedi seçmen haline getirerek seçilmiş padişah konumunda hep başta kalmak... Buyıkım projesini de anaokullarına el atarak başlattılar. Çocuk uyanmadan teslim alacaklar... Suriyelileri vatandaş yapma işi de bu projenin bir parçasıdır...

BİZ DİNE, ONLAR BİLİME
Geçen haftaki haberlerden birisi de şuydu: “Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) 5 yıl önce fırlattığı uzay aracı Juno, 2 milyar 800 milyon kilometrelik yolculuğun ardından bu sabah erken saatlerde Güneş Sistemi’ndeki en büyük gezegen Jüpiter’in yörüngesine başarıyla girdi.”
Batılılar ve Hıristiyan dünyası dünyayı ele geçirmiş durumda. Onlar bununla yetinmiyorlar. Artık uzayı ele geçirmek için yaman bir yarışın içindeler.
Peki Türkiye’yi yönetenler ne yapıyor?
Jüpiter’i fethetmede en küçük bir şansının olmadığını bildiğinden Cennet’i fethetmeye çıkıyor. Bu hayal ile toplumu uyutup oyunu alıyor. Kendileri bu dünyada Cennet’i yaşar iken, bağlılarına (seçmenlerine) Cehennem’i yaşatıyorlar. Asgari ücretle geçinmeye çalışan bir seçmenin veya 1500 liralık emekli maaşıyla idare etmeye çabalayan emeklinin hayatı tam da işte o Cehennem hayatıdır.
Çünkü, ariflere göre Cehennem, bu dünyadaki kötü hayattır; zulümdür, soygun düzenidir...
AKP iktidarı; Türk milletine geleceğin dünyasında bir yer veremeyeceğini bildiğinden, halkı Cennet ile kandırıp Orta Çağ ortamında uyutmak için eğitim sistemini değiştiriyor.
Buna milletçe direnmez isek; geleceğimizi Cehennem yapmış olacağız.

KILICIN HAKKI
Büyük hakan, fatih sultan 2. Mehmet, İstanbul’a girerken, sağında solunda dizilmiş olan hocalar, şeyhler “Kostantiniyye dualarımızla fetholundu!” diye bağırmaya başlamışlar. Genç Sultan Mehmet, kılıcını çekip onlara göstermiş ve şöyle demiş:
“Bunun hakkını da unutmayın!”
O kılıç teknolojinin sembolü... Öyle ya daha önce Müslümanlar bu şehri defalarca kuşattılar. Araplar alamadılar da Türkler aldı. Nasıl?
1450’lerde dünyanın en büyük toplarını dökebilecek bir teknolojiyi geliştirdikleri için...
Bugün ise teknoloji derslerini atıp yerine Kuran, hadis, siyer gibi özel konuları yerleştiriyoruz. Baştan başa bütün İslam dünyası böyle uyutuluyor. Karşı çıkanlara da İslam düşmanı diye saldırılıyor.
Uyu yavrum uyu, uyutayım seni...
“Yeni Türkiye! İki bin yirmi üç!” masallarıyla büyüteyim seni.
Açıklama: Dünkü yazımı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun TBMM Grubu konuşmasından iki gün önce yazdım ve Karadeniz yolculuğumdan önce Salı sabahı gazeteye yolladım.
NOT: Değerli okurlarım! Twitter adresim şu: @r_zelyut
Sizlere tek tek cevap veremediğim için beni anlayışla karşılayın lütfen...