27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Üç buçuk emperyalist ittifak

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

Suriye’de ABD yenildi, Fransa yenildi, İngiltere yenildi. Yani Batı’nın ağababalarının Batı Asya planları bozuldu. Telaşları bundan. Bunun için güç kullanarak, füze sallayarak yeniden oyuna girmek istiyorlar. Suriye, Beşar Esad önderliğinde emperyalizme karşı bir vatan savaşı yürütüyor ve kazanıyor. ABD-Fransa-İngiltere ve İsrail’den oluşan üç buçuk emperyalist ittifak tarafından desteklenen İkinci İsrail planı bozuldu. Barzani referandum oyununda büyük bir şamar yedi. Amerikan-İsrail Koridoru, Fırat Kalkanı ve Afrin Operasyoru ile kesildi. Avrasya’nın öncü ülkeleri Rusya, İran ve Türkiye’nin aktif katılımı ile Astana süreci kararlılıkla, bölgede barışı ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunarak, ABD ve onu gözü kapalı izleyen İngiltere ve Fransa’yı oyun dışı bıraktı.

KİMYASAL SENARYOLAR

Bütün bu gelişmeler üç buçukluk ittifakın kimyasını bozdu ve bilmem kaçıncı kez yeniden Suriye yönetimi kimyasal silah kullanıyor yalanını ileri sürdüler. ABD ve İngiltere tarafından finanse edilen Beyaz Baretliler harekete geçti, filim setleri oluşturuldu, özellikle çocuklara makyajlar yapıldı, kameralar çalıştı, kucaklarında çocuklarla kaçışan insanlar, su ile yıkanan yüzler (sözümona kimyasal silaha karşı su)... Sonra bütün dünyaya bu görüntüler servis edildi. Merkezi Lonrda’da bulunan ve İngiltere tarafından finanse edilen “Suriye İnsan Hakları Gözlemevi” adlı NGO, bu videolar eşliğinde ölü sayısı vermeye başladı. Yazılı ve görsel medya bombardımana başladı. Reuters, BBC, AFP yalanları servis etmeye başladılar. Televizyonlarda koca koca uzmanlar, profesörler Beşar Esad’ın nasıl bir cani olduğu üzerine ağızlarından salyalar akıtararak konuştular.

YENİLGİYE CEVAP KİMYASAL PROVOKASYON

Az da olsa Beşar Esad’a karşı olmakla birlikte süreci doğru okuyan insanlar da var. İki hafta önce yazmıştım. Henüz kimyasal saldırı senaryosu sahneye konmamıştı. L’Opinion gazetesinde askeri ve stratejik değerlendirme yazıları yazan Jean-Dominique Merchet, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin zaferinden sonra şöyle yazmıştı: “Suriye’de, Doğu Guta’nın Beşar Esad’ın ordusu ve eş zamanlı olarak Afrin’in Kürt kantonunun Türk kuvvetleri karşısındaki kaçınılmaz düşüşü, Batılıların yenilgisini gözler önüne seriyor”. Cılız da olsa Batı’da doğru değerlendirmeler yapılıyor.

Bugün doğrulanan bir olguya da işaret eden Merchet, “Amerikalılar ve Fransızlar, rejimin (Suriye Yönetminin) olası bir kimyasal silah kullanması için dua etmeli ki ancak o zaman bir hava saldırısıyla durumu kurtarabilirler. Yani bunlar yenildiler ancak bir kimyasal silah provokasyonu ile Suriye’ye saldırarak kaybettikleri prestijlerini kurtarabilirler” demişti.

RUSYA İLE ARAMIZ AÇILMASIN

Atlantik cephesinden yakasını kurtaramayan Fransa, söz konusu Suriye ve Rusya olunca gözü kapalı ABD’nin askeri olmayı kabul ediyor. Saldırı öncesi, içine düştükleri bu acınası durumu biraz hafiletmek için Macron, “Biz askeri saldırıda bulunuruz ama sadece Suriye’deki kimyasal silah depolarının olduğu yerleri vururuz” demişti. Bir de “Esad’ın müttefiklerini vurmayız” yani “Rusya ve İran ile karşı karşıya gelmemeliyiz” demek istiyordu.

Mayıs sonunda Moskova’ya gidecek Macron. “İlişkilerimizi sıcak tutmalıyız” diyor. Dişişleri ve Savunma Bakanlarına “Moskova ile yakın ilişki içinde olun” talimatını vermiş. Geçen cuma günü de Rusya Devlet Başkanı Putin’i telefonla aramış. Fransa’nın önceliği IŞİD’i bitirmekmiş, insani yardımmış... Hep aynı hikaye. Hani IŞİD bitmişti! Aynı sakızı çiğneyip duruyorlar. Putin ise Macron’a aklınızı başınıza alın mealinde bir şey söylemiş. “Birleşmiş Milletler Şartı’nın açık bir ihlali anlamına gelen ve öngörülemeyen sonuçlara yol açacak pervasız ve tehlikeli eylemlerden kaçınmak önemlidir” demiş Macron’a.

Putin ile bu görüşmeden saatler sonra ABD ve İngiltere ile birlikte Suriye’ye füze saldırısı düzenlediler.