27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Uzun kulak işbaşında Türkiye kevgire döndü!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye; AKP sayesinde ne yazık ki tüm sırları kolaylıkla deşifre edilmiş; mahremiyeti darmadağın olmuş bir zavallı ülke haline getirildi...

Medyaya dün yansıyan vahim haberi okuyunca da "güler misin ağlar mısın" demeden edemedim...

Sanki sırmış gibi ABD'nin de Türkiye'yi dinlediği ayyuka çıkmış... Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, "ABD'nin görevli maslahatgüzarının, dün sabah Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak, izahat alındığını" söylemiş...

Geçen haftalarda da biliyorsunuz Almanya'nın Türkiye'yi dinlediği iddialarıyla ilgili Alman büyükelçisi Dışişleri'ne çağrılmış ve uyarılmıştı!..

Yandaş medya ise asıl vahameti kapatmak için bu rezaletleri "Türkiye hesap sordu" gibi komik başlıklarla duyurdu...

Türkiye'yi şamar oğlanına döndüren zihniyetin düştüğü zavallılığı görünce insanın artık acıyası geliyor... Devletin bu beceriksizlerin elinde oyuncak olması da her yurttaşın içini acıtıyor...

Çünkü memleketin dış politika, iç siyaset, ordu, istihbarat ve güvenlik duvarları AKP sayesinde artık iyice kevgire dönmüş...

Otoritenin, ciddiyetin, devlet adabının, hiyerarşinin ve bürokratik hâkimiyetin kalmadığı bir siyasal yönetim yüzünden maşallah memleketi artık dinleyen dinleyene!..

AKP-CEMAAT FİYASKOSU!..

Şimdi; ABD'nin de, Türkiye'yi dinlediği ortaya çıktığına göre sormak lazım, Türk devletinin sırları pazara düşmüşken bunda asıl suçlu AKP ile cemaat değil mi?..

Onlar değil mi ki, egemenlik uğruna birbirini dinlerken, birbirleriyle ilgili sosyal medyada utanç verici ifşaatlarda bulunurken, devletin sırlarını da acımasızca ve pervasızca deşifre eden?..

Örneğin; son olarak sınırdaki silah dolu TIR meselesi, AKP ile cemaat kavgası yüzünden dünya basının diline düşmedi mi?..

Peki; cemaatin imamları ile mürit polislerinin, binlerce özel dosyayı ve güvenlik arşivlerini yurt dışına kaçırması bu ülkenin gazetelerine manşet olmadı mı?..

Söyler misiniz; istihbaratın çöktüğü, güvenliğin zaafa uğradığı ve kritik birimlerindeki görevlilerin birbirine düştüğü böylesi gevşek bir yapı içinde, yabancı devletlerin Türkiye'yi dikizlemesinden kolay ne olabilir ki?..

Bülent Arınç zihniyeti; yabancı misyon şeflerine göstermelik "hesap" (!) soracağına; cumhuriyetin tüm sırlarını pazara düşürme furyasını başlatan Genelkurmay'daki "Kozmik Oda" baskınının hesabını versin...

Devlet sırrıyla ilgili yıkım o gün başlamıştı ve dış güçler de bu zaaf yüzünden uzun kulaklarını Ankara'nın bağrına kadar uzatmıştı... "Gaflet, dalalet ve hatta ihanet" işte bu olsa gerek?..

CUMHURİYETÇİLERİN İKTİDARI NE ZAMAN?..

AKP cumhuriyetle ezeli kavgalı... Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkması üzerine yandaş kalemşorların, "Yeni Türkiye" diye zırva manşetler atması da bunu iyice kanıtladı...

"Laiklik karşıtlarının odağı" olması, eğitimin imam hatip furyasıyla mollalaştırma çabaları da AKP iktidarının cumhuriyet rejimiyle nasıl kavgalı olduğunun başka göstergeleri...

Hep vurguluyoruz; AKP 12 yıllık korku imparatorluğundan sonra 2015 seçimlerinde de yeniden iktidar olursa, cumhuriyetin temelindeki son taşlar da düşürülecek... O halde acilen direnç ve direniş lazım...

Bu direniş için dik, kararlı, omurgalı bir siyasal anlayışı artık kaçınılmaz... Toplum cumhuriyetçilerin neredeyse 40 yıla varan muhalefetinde artık iktidar umudu yaratacak bir önder arıyor ve ışık görmek istiyor...

AKP'nin yolsuzluklarını, dış politika rezaletlerini, güvenlik sorunlarının yol açtığı yıkımları her gün çekinmeden deşifre edecek, kararlı ve cesur bir siyasal merkez artık ortaya çıkartılmalıdır...

Meclis dışındaki bazı parti ve derneklerin cumhuriyete yönelik duyarlılığı tabi ki övgüye değer... İşçi Partisi, DSP; HEPAR, TGB, ADD ve ÇYDD'nin varlıkları ve mücadeleleri oldukça yaşamsal...

Ancak konu TBMM içindeki mücadele olunca, muhalefet çizgindeki en güçlü parti CHP daha da önem kazanıyor... İşte asıl meselede bu CHP'nin nasıl büyüyeceği ve nasıl etkili bir direnç merkezi haline getirileceğidir...

DELEGENİN HEDEFİ 'BÜYÜK CHP'

CHP'nin 5-6 Eylül'de yapılacak kurultayı yalnızca parti yönetiminin "4 seçimdeki dört hezimeti"nin sorgulanacağı bir arena olmayacak...

CHP'nin 2015 seçimleri öncesi AKP karşısında direnç gösterecek, gerçek partililerden oluşacak kadroları da işte bu kurultayda belirlenecek...

Altıok'a bağlı, özgürlükçü, laik, emekten yana, cumhuriyetçi, Atatürkçü, solcu bir CHP'nin temelleri bu kurultayda atılacak...

AKP'yi taklit eden değil; tam aksine AKP ile etkili mücadele edecek dirençli bir CHP işte bu kurultayda şekillenecek...

Cumhuriyete duyarlı; muhafazakârından sosyalistine kadar, Türk, Kürt, Arap, Çerkez tüm etnik yapıları kucaklayacak bir CHP; "ikinci cumhuriyet" tehlikesinin iyice zıvanadan çıkacağı 2015 seçimleri öncesinde kesinlikle yapılanmak zorunda...

Taviz vermeyen; rotasından çıkmayan, köklerine bağlı kalan ve de sağın cumhuriyetçi kesimlerini kucaklarken ısrarla "sol" diyerek "büyüyen bir CHP" artık öncü konumuna getirilmeli...

Aydınlanmadan, yana olan bir yurttaş olarak; bu dilekleri sıralarken, "mevzubahis olanın vatan" olduğunu bir kez daha vurgulamakta yarar var...

O halde ana muhalefetin son kurultay delegeleri, "CHP giderse cumhuriyet iyice çıkmaza girer" bilinciyle hareket edelerse, umudu büyütürler...

Ülkenin gidişatıyla ilgili tüm olumsuzluklara rağmen, aydınlanma ve cumhuriyetle ilgili umudu korumak her bireyin nasıl hedefiyse, CHP örgütleri ve delegelerinin de asli görevidir...