27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vatan Savaşını kazanmak için doğru mevzilenme

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Bir zamanlar AKP’nin PKK ile işbirliği halinde yürüttüğü Açılım siyaseti vardı, değil mi?Vatan Partisi, tek başına Açılım siyasetine karşı mücadele etti. ‘Açılım, barış getirmeyecek, AKP iktidarı PKK’yı güçlendiriyor’ dedik.
TÜRKİYE VATAN PARTİSİ’NİN MEVZİSİNE GELDİ24 Temmuz’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve polisimizin Bölücü Terör Örgütüne karşı kapsamlı harekâtı başladı. AKP yönetimi, Açılım siyasetinden vazgeçti ve Vatan Partisi’nin yıllardır savunduğu mevziye geldi. Acaba Vatan Partisi olarak ne yapsaydık, Tayyip Erdoğan ile aynı cephede olmamak için, PKK’nın ve ABD’nin yanına mı geçseydik? Yıllardır savunduğumuz Bölücü Teröre karşı devletin yaptırım gücünü etkili olarak kullanma siyasetini bırakıp, biz de CHP gibi Açılımcı mı olsaydık?Tayyip Erdoğan ile yan yana gözükmemek için, ABD’nin kara gücüyle el ele mi verseydik?Amerikancı güçlerin, PKK’nın, Fethullah Terör Örgütü’nün ve CHP’nin bizden istediği buydu.
SİLAH BIRAKMAYANA SİLAH BIRAKTIRILIRABD’nin “Kara gücü” olan silahlı bir terör örgütü var. Bu örgüt, Türkiye’nin altına mayın döşüyor, Mehmetçiği vuruyor, yol kesiyor, haraç topluyor, çarşı yakıyor, ev basıyor, gençleri zorla dağa götürüyor, ülkemizin bir bölümünde ABD’nin bölge siyasetlerine hizmet eden otorite alanları oluşturuyor, Türkiyemizi bölüyor.Ve bu örgüt, ısrarla “silah bırakmayacağını” ilan ediyor. Kaldı ki, silah bırakmaya karar verme özgürlüğü yok. Silah bırakmaya kalksa, ABD ve İsrail izin vermez. PKK’yı ABD emperyalizmi silahlandırıyor. Artık her şey açık, dünya basını, ABD makamlarının PKK/PYD’ye 50 ton mühimmat verdiğini yazıyor. Amerikan roketleri Beytüşşebap’ta çıktı. Kaymakam açıkladı, görmediniz mi?Artık herkes bilmeli: PKK, silah bırakmaz ama PKK’ya silah bıraktırılır.
VATAN PARTİSİ’NİN PROGRAMI TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNDEOrdumuzun ve polisimizin kararlı ve etkin mücadelesi, yurt içinde ve güney sınırımızın ötesinde PKK’nın belini kırmaktadır. Bu olay, Türkiye açısından Kemalist Devrimi tamamlama görevinin bir ayağıdır. Diğer ayak ise, Üretim Ekonomisini kurmaktır.Vatanı bütünleştirmek, bugün devrimin programıdır ve bu program, Vatan Partisi’nindir. Türkiye Devleti, Vatan Partisi’nin mecburiyet olarak koyduğu programa gelmiştir. Devletlerin mecburiyetleri vardır. Hangi sınıf başta olursa olsun, o mecburiyetler kendisini dayatır. Ve süreç, programın asıl sahibini iktidar konumuna getirir, getirecektir.
24 TEMMUZ’UN SORUSU24 Temmuz’da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölücü teröre karşı mücadelesi başlayınca, ne yapmalıydık, kendi programımızı terk etmemiz mi gerekirdi? Tayyip Erdoğan ile aynı cephede gözükmemek için, düşman cephesine mi geçseydik? CHP, Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri gibi, Vatan Savaşına “Saray Savaşı” damgasını yapıştırıp, düşman kampına mı katılsaydık? Hiç kimse Vatan Partisi’nden ABD ve Bölücü Terörle aynı cephede bu ülkeye ihanet etmesini beklemesin!Böyle beklentiler içinde olan da yok zaten, herkes Vatan Partisi’ni çok iyi tanıyor. Tanıdıkları için de Vatan Partisi’ne karşı yoğun bir kampanya yürütülüyor. Biz, bundan hoşnutuz. Düşmanı düşündüren bir kuvvet ve örgüt olduğumuzu görüyoruz ve kendimize olan güvenimiz artıyor.
TÜRKİYE ABD İLE CEPHE CEPHEYE GELDİKendi kendinize sorun lütfen, çevrenize de sorun:Hangi mevzidesiniz, vatan bütünlüğü için mücadele mevzisinde misiniz, yoksa ABD’nin ve Bölücü Terör Örgütü’nün mevzisinde misiniz?Sizin baş düşmanınız Tayyip Erdoğan mı, yoksa ABD emperyalizmi ve üzerimize sürdüğü bölücü terör örgütü mü?Bir süre sonra hiç kimse bu sorudan kaçamayacak, çünkü savaş gittikçe uluslararası cepheye oturan bir seyir izliyor. Açıkça belirtmekte yarar var: Son kertede bu savaş, Türk-Amerikan savaşıdır. Türkiye, bugün ABD’nin dolaylı güçleriyle savaşmaktadır. Türkiye, “büyük müttefik” dedikleri ABD ile cephe cepheye gelmiştir. İster iç cepheye bakın, isterseniz “Kürt Koridoru” denen ABD-İsrail Koridoruna, “büyük müttefik” büyük düşman oldu, görün bunu.Vatan Partisi’nin görevi ve sorumluluğu, bu savaşın kararlı ve tutarlı siyasetlerle yürütülmesi ve zafere ulaştırılmasıdır. Aslında zafer için doğru mevzide olmak ve emek vermek, her vatandaşın görevidir.
VATAN SAVAŞINI KAZANMA SORUMLULUĞUİşte burada en önemli soruyla karşı karşıya geliyoruz:Vatan Savaşını kazanmak için AKP hükümetini ve Tayyip Erdoğan’ı yanımızda mı tutmalıyız yoksa düşmanın yanına mı itmeliyiz?Daha basit soralım: Vatan Savaşını Tayyip Erdoğan düşman tarafında olursa mı daha kolay kazanırız, yoksa Türkiye tarafında olursa mı?Bu soru, savaşı kazanmaya karar vermiş olanların kafasındaki sorudur. Yüreği Mehmetçikle birlikte çarpmayanların kafasında böyle bir soru yoktur.Türkiye’de iktidar olmak için de bu soruya doğru yanıt vermek durumundasınız. ABD cephesinde vatan düşmanlığı yapanlar, artık hükümet olamaz.Vatan Savaşı mevzisinde olan, ‘Acaba ne yapsam da Tayyip Erdoğan ile karşı karşıya olsam’ diye yırtınmaz. Vatan mevzisinde olan, mümkün olan en büyük kuvveti Vatan Savaşı mevzisine kazanmanın siyasetlerini üretir ve mücadelesini verir.Bakın bugün Tayyip Erdoğan düşmanlığına çakılmış kalmış olanlar, Vatan Savaşına “Saray Savaşı” diye çamur atıyorlar ve düşman cephesinde mevzileniyorlar. CHP’nin, Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerinin hali budur. Onları Vatan Savaşı mevzisine kazanmak da Vatan Partisi’nin görevdir. Nasıl Tayyip Erdoğanların Açılım siyaseti iflas etti ve hükümet Türkiye’nin vatan savaşı mecburiyetini kabul noktasına geldi, aynı mecburiyet ayağı bu toprağa basan herkes için geçerlidir.