Yargıdaki örgüt ve ardındakiler

Adı:Ömer Kaya. Tetkik hâkimi. Milliyet'in haberine göre kameralar onu Danıştay'a böcek yani dinleme cihazı yerleştirirken görüntüledi ki, bu bağlamda açılan dava bugün görülüyor.

Tablo nettir:

Danıştay'a böcek konması bireysel değil örgüt tavrı olabilir.

Öyle ise sadece bu hadise bile yargıda var olduğu iddia edilen örgütün ispatı değil midir?

Peki kimdir bu örgüt ve ardında kimler vardır?

Bu örgütü ortaya çıkarması gerekenlerin umursamazlığı korktuklarına mı yoksa işbirliği halinde olduklarına mı delalettir?

Bu arada bazı savcıların farklı yerlerde aynı gün, yani 30 Ağustos törenlerinde Türk bayrağını protesto etmeleri bireysel mi yoksa örgütsel bir tavır mıdır?

Yargı hakkında var olan bu korkunç şüphe giderilmeden bu ülkede bırakın hukuktan ve kanundan, ahlâkın zerresinden bile söz edilemez!

Esma'ya gözyaşı Ahmet'e gaz bombası!

Ne imiş babasının Esma'ya yazdığı mektup, kendine "niye eve geç geliyorsun" diyen kızlarını çağrıştırmışmış!

Kameralara poz verip hüngür hüngür ağladı Tayyip Erdoğan!

Ne imiş Mısır'lı Esma diktatörlüğe başkaldırının sembolü imiş!

Öyle deyip yine ağladı Tayyip Erdoğan!

Peki önceki gün Hatay'da katledilen 22 yaşındaki fidan Ahmet Atakan neyin sembolüydü?

Destan yazan polisler gaz bombasının kapsülü ile beynini niye patlattı?

Ne yapmıştı Ahmet, ne idi suçu?

Esma'ya protesto hakkını kullanmak helal da, Ahmet'e niye haram?

Sakın o damdan düşerek öldü yalanına inanmayın ki, benzerlerini onlarca kez yaşadık ve son örnek Eskişehir olayı ile valisinin malum hezeyanlarıdır.

Mısır'lı Esma'ya ağıtlar yakıp Ahmetlerin üstüne gaz bombaları yağdırtanlar bu ülkede hâlâ Başbakanlık makamında oturuyor ne diyeyim!

Esad kaldı Tayyip yolcu!

Tam iki sene önceydi! Esad bu haftayı çıkaramaz, dediler. Diyenler öyle ayak takımı değil ülkenin Dışişleri Bakanı ile Başbakan'ı!

Dahası bunu onlarca kez tekrarladılar ve her seferinde üç günlük ömür biçtiler!

Böyle diye diye iki seneyi bitirdiler. Derken son kimyasal tezgâhı ile yine sevindirik oldular ve "tamam şimdi gidiyor" dediler.

Sonuç yine hüsran: Beşar Esad dimdik ayakta!

Allaha bin şükür ki ayakta, zira onun varlığı Türkiye'nin güney sınırının yani bütünlüğümüzün teminatı!

Kimyasal silahların denetim formülü ile Obama da frene bastığına göre Esad galip, Tayyip mağluptur.

Bazı geri zekalılar "diktatörü nasıl savunursun" diye mail atıyor. Bre utanmazlar! Beşar emperyalizme karşı ülkesini savunuyor. Yüz bin ölünün sorumluğu da emperyallerle El Kaide militanlarına kucak açan AKP'ye aittir. Aha buraya yazıyorum: Esad kalmayı sürdürecek, ama Tayyip bu bir yılı çıkaramayacak!

Kadınlardan yandaş Nagehan'a tokat!

Nagehan Alcı'yı biliyorsunuz!

AKP ile zuhur eden yeni tip yandaş gazeteciler grubundan!

Fırsat bu fırsat deyip Kanal D'de hanım programları yapmaya soyundu.

İlk iki gün sonuç tam bir fiyasko!

Hanımlar AKP yandaşı Nagehan'ı protesto edip hemen kanal değiştirdi.

Evet Nagehan'ın programı en çok izlenen ilk yüz programa giremedi ki, sabah yayın kuşağında Kanal D tarihinde böylesine düşük bir reytinge kurulduğundan bugüne hiç şahit olunmamış.

Sadece bu hadise bile AKP ile destekçilerine karş toplumda yükselen infialı ortaya koyuyor.

Sorun bu infialın kanalize edilememesidir.

CHP ile MHP liderlerine sitemlerimiz işte bunun içindir.

Yiğit Bulut Yalçın Küçük'ün evinde!

Malum OdaTV yargılamalarına dün devam edildi.

Yargılamalarda yeni bir şey daha öğrendik. Meğer Yiğit Bulut sık sık Yalçın Küçük'ü evinde ziyaret eder ve yemeklere götürürmüş! Şaşırmadım, çünkü jöleli daha önce benzer şeyler yaptı.

- Abdüllatif Şener'in bana ifadesine göre partisinde kurucu olma sözünü vermiş ve toplantılarına katılmış!

- Trabzon'a gidip Prof. Haydar Baş Bey'in elini öpmüş ve Tayyib'i alaşağı etme adına yeni siyasi oluşum çalışmalarından bahsetmiş!

- Mehmet Ağar ve Enis Berberoğlu ile gizlice buluşup AKP'yı yıkma taktiklerini dillendirmiş. Hayır, bu yazdıklarım benim soyut iddialarım değil, medya'ya malzeme oldu. Bu Yiğit şimdi Tayyip'in başdanışmanı! Ve heyhaaat, koskoca AKP dünyası bu olayı sineye çekti ve gıkını çıkaramadı iyi mi?