02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD’nin tercihi Erdoğan değil

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Tarih: 12 Şubat 2015.

Yer: Meksika.

Konu: ABD’de 3 Müslüman gencin evlerinde öldürülmesi

Konuşan: Tayyip Erdoğan.

ABD Başkanı Barack Obama’ya seslendi.

“Neredesin Başkan?” diye başladı.

Neden “kınama” açıklaması yapmamıştı?

“Siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz.”

“Tavrımızı ortaya koymak zorundayız.”

“Sessiz kalırsanız, dünya da size sessiz kalacaktır.”

Uyarmayı da ihmal etmedi:

“Dünya 5’ten büyüktür.”

“Er geç halklar bunu gerçekleştirecektir.”

(Ara not: Haksız mı?)

***

Evet: Erdoğan konuşurken ayaktaydı.

Fakat, açıklaması ayaküstü değildi.

Ev sahibi hemen yanındaydı. Meksika Cumhurbaşkanı Enrique Peña Nieto.

Ortak basın toplantısında söylendi bu sözler.

Yani: Hesaplı, kitaplı.

***

Altı çizilmeli: ABD’ye sataşır gibi eleştiri.

Obama’ya meydan okuyan bir üslup.

Hem de Washington’un burnunun dibinde.

Erdoğan’ın AKP tarihinde bir ilk.

Washington’u önceden de eleştiriyordu.

Fakat ad vermeden. “Üst akıl” örtüsüyle.

***

Erdoğan, Meksika dönüşü uçakta daha sakindi.

Eleştiri değil, bu kez yakınma modunda.

“İlk göreve geldiği dönemde Obama ile aram çok iyiydi.”

“Bizi Beyaz Ev’de ailecek ağırladılar. Orada bire bir toplantılar yaptık.”

“Sonra baktık... Mesele anlayamadığım şekilde farklı gelişmeye başladı.”

***

Soru şu: Erdoğan nasıl göze alabildi? ABD’yle açık atışmayı, belki de kapışmayı.

Maliyetinin yüksek olacağını bildiği halde.

Nesnel bakalım: Washington-Erdoğan ilişkilerinin sorunlu gittiği biliniyordu.

Hem de en az 2 yıldır.

Cemaat’in 2 hamlesi Washington bağlantılıydı zaten: 7 Şubat 2012 ve 17-25 Aralık 2013 operasyonları.

Yine de Erdoğan açık pozisyon almıyordu.

***

Burada kritik olan zamanlama.

Niçin önce değil de “şimdi”?

Belli ki: Son bir olay bardağı taşırmıştı.

Erdoğan da onu cevaplama derdindeydi.

Bakalım:

Latin Amerika gezisinde veya hemen önce önemli ne oldu?

Hakan Fidan’ın istifasından başka dikkati çeken yok.

Erdoğan cenahının algısı:

Bir: ABD’nin tercihi Erdoğan değildir artık. Türkiye’de de, bölgede de...

İki: Fidan’ın istifası bir saldırı/tasfiye hamlesidir.

Üç: Arkasındaki asıl irade Washington’dur.

Dört: Cevabı da Fidan’a değil, ABD’ye verilmelidir.

Tayyip Bey, Meksika’dan bunu yapmaya çalıştı.

***

Ara tespit: Gelişmeler henüz tam netleşmedi.

İhtiyatlı olmak lazım.

Fakat, Erdoğan endişesinde haklıysa manzara şudur:

Karşı kuvvet(ler) doğrudan Erdoğan’ın karargahına saldırdı.

Sonuç 1: En güvendiği isim karşı tarafa geçti.

Sonuç 2: Başka saf değiştirmeler de yoldadır.

***

Bir adım daha atalım.

Bugün AKP içinde kapışma var demek anlamlı değil.

Açıkta cereyan ediyor

Cevabı aranması gereken soru: Kavganın zamanlaması ne?

Seçimden önce kopuş ya da kırılma mümkün mü?

Normal şartlarda mantık şöyle çalışıyor:

“Kopma iki tarafa da zarar verir. Bu yüzden seçime kadar idare ederler.”

***

Fakat:

Bir: Türkiye siyaseti sıkıştı. Stres birikmesi fazla.

İki: Hiçbir kuvvet süreci tek başına kontrol edemiyor.

Üç: İstenmese de her an yeni kırılmalar yaşanabilir.

Dört: Bu, AKP için fazlasıyla geçerli.

Kim kazanır: AKP milletvekili aday listesini hangi irade yazarsa.

Diğerinin hissesine tasfiye olmak düşer.