AKP Suriye'de de ricat etti: Ateşkes istiyor

Muhatabım bir İslamcı. 2-3 ayda bir otururuz. Suriye olayları başladığında Şam'daymış.

"Tesadüf" diyor.

Mümkün. Suriye'de olmak.. İstanbul'dan Ankara'ya gitmek gibiydi.

Mısır olaylarının ilk günlerinde de Kahire'ymiş.

"Tesadüf" olduğunu söylüyor yine.

Mümkün. Mısır ilgi alanındaydı.

Mursi'nin devrildiği.. 3 Temmuz'dan sonra gidememiş.

Haklı. Adı, sorun çıkarabilirdi.

Son gittiği Arap ülkesi: Suudi Arabistan. Nisan'da.

Suud hakkındaki bilgileri dikkate değer. Fakat, ayrı bir yazı konusu.

***

Geniş bir ufuk turu..

Değerlendirmeleri var. "Bilgi"si de.

Devletin Arap politikası toplantılarında bulunmuş.

Bugün Suriye hakkındakileri aktaracağım.

AKP'nin dış politikada geri dönüşleri.. Mısır'da, Irak'ta, İran'da..

"Zorunluydu.. İlerlemeler sağlanıyor."

***

Suriye'de dönüş mümkün mü?

"Başladı zaten.. Esad karşıtı demeçler seyrekleşti. İleri hazırlıklar var."

Dönüş zor değil mi?

"Elbette zor. AKP adım adım ilerleyecek. Önce ateşkes sağlamaya çalışıyor."

Bilgi mi, yorum mu?

"Bilgi kabul edebilirsiniz."

İlgili devletlere öneri götürüldü mü?

"Çalışılıyor."

Tepkiler nasıl?

"ABD ortada. Ruhani (İran) yanaşır. Rusya'yı bilmiyorum."

Suudi Arabistan?

"Onlar karşı. Suud'a rağmen olacak.."

AKP "Esad'sız Suriye" diyordu. Geri adım mı?

"Esad konusu Cenevre'ye bırakıldı."

Görünen: AKP Suriye'de dönmüyor, "ricat" ediyor.

Tartışılıyor: Ricat kontrollü mü olacak? Yoksa bozguna mı dönüşecek?

***

Ateşkes niye önemli oldu?

"Suriye'yi soğutmak lazım. Türkiye çok zarar görüyor."

Bölünme? "Bölünmeye meydan bırakılmamalı."

PYD? Kürt özerkliği? "Rojava falan olmayacak.. "

Barzani? "Barzani bölgesinin statüsü değişmeyecek."

Kürt öngörüleri.. Plan değil, temenni gibi.

***

Bilenler bilir.

Suriye muhalefetinin:

"Esad'sız Suriye" katılığı..

Seçimden kaçması.. Silahta ısrarı..

Cenevre 2'ye ayak diremesi..

AKP hepsinde başrollerdeydi.

"Ateşkes." Dini bayramlar hariç.. AKP'nin yasaklı kelimesiydi.

Şimdi: Hikmetinden sual olmaz. AKP artık barış gönüllüsü!

Şartsız politika yapılmaz.

AKP'nin de şartı var: "Yabancı savaşçılar çekilsin."

Kim bunlar?

Bir: Erdoğan dün Petersburg'da seslendirdi. "Aşırıcılar." Yani El Kaide.

İki: Hizbullah.

Bir sizden, bir bizden hesabı.

İran, Suriye ve Hizbullah ne der?

Esad'ın fazla acelesi yok artık.

Askeri vaziyet tamamen lehinde gelişiyor.

***

Esad'ın üstün konumunu.. Orsam da teyid ediyor.

Dışişleri'ne yakın Türk düşünce kuruluşu.

"Suriye rejimi son dönemde askeri muhalefete karşı önemli kazanımlar elde etmektedir... Rejim, süreç bu şekilde devam ederse muhalifleri büyük ölçüde bastırabileceğini düşünmektedir." (Oytun Orhan, 21 Kasım 2013).

***

"Aşırıcılar"a dikkat.

Erdoğan dün Petersburg'ta.. Bir "ilk"e daha imza attı.

Suriye'de akan kanın sorumlusu olarak..

Esad'ın yanı sıra.. "Aşırıcılar"ı ilan etti.

Ne anlama geliyor?

Ciddi, dehşetengiz öngörüler var.

Şaşırtıcı ittifaklar konuşuluyor.

Bugün yerim yok. Ama yazacağım.

***

Erdoğan dün Putin'le buluştu.

"Ateşkes" masaya geldi mi acaba?

Suriye'nin etraflı konuşulduğu açık.

Basın toplantısının ağırlıklı konusuydu çünkü.

Erdoğan "ikna edilmiş" görüntü verdi.

Cenevre 2'yi destekliyor:

"Kaybedecek vakit yok."

"Esad gitsin" şartını masadan çekmiş:

"Suriye halkının önünü açalım. Bırakalım kendi iradeleriyle kendi yöneticilerini seçsinler."

***

Erdoğan "Avrasyacılık" da yaptı.

Bir: "Şanghay İşbirliği Teşkilatın'a gelin Türkiyeyi alın.. Bizi de bu sıkıntıdan (Avrupa Birliği) kurtarın."

İki: "Avrasya'da serbest ticaret anlaşmasına varız. Ama dediğim gibi Şanghay İşbirliği Teşkilatı'nı önemsiyoruz."

Anlaşılan: Erdoğan düşmemek için tutunacak dal arıyor.