‘İşimizi geri istiyoruz’

‘Biz sadece kendi sosyal medya gruplarımızda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Karşımızda halka yanlış bilgiler veren güçlü bir medya ağı var. İzmir halkı bu eylemi zam almak için yaptığımızı zannediyor. Biz ise sadece işimizi geri almak ve halka iyi hizmet vermek istiyoruz’

İzmir Belediye-İş Sendikası üyeleri, İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı şirketlerdeki toplu işten çıkarmaları protesto etmek amacıyla, 9 Temmuz’da bir eylem başlattı. Egemenlik Binası önünde çadır kuran sendika üyeleri, İZBETON, İZULAŞ ve İZDOĞA şirketlerinden çıkarılan 360 işçinin görevlerine iade edilmesini talep ediyor.

İşçileri eylemlerinin altıncı gününde ziyaret ederek, kamuoyuna ve basına yansıyan bilgilerin gerçek olup olmadığını bir kere de onların ağzından duymak istedik. Sendikanın bir kadın yöneticisi ve işten atılan bir kadın işçiyle söyleştik. Sıkıntılarını, çalışma şartlarını, eyleme çıkma nedenlerini kendilerine sorduk.

Önce, Belediye-İş Sendikası Denetim Kurulu Başkanı Elif Turan’a sorularımızı yönelttik.

- Bize kendiniz ve belediyedeki göreviniz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

31 yaşındayım. İZSU’da altı yıldır çalışıyorum. Sendikada Denetim Kurulu Başkanı’yım. Örgütlü olmanın önemine inanıyorum. Ben daha işten çıkarılmadım. Hem sendikadaki görevim nedeniyle hem de arkadaşlarıma destek olmak için eylem alanındayım. Çıkışların hiçbir gerçekçi nedeni yok. Vatandaşa yanlış bilgi veriyorlar. Sorumluluğu sendikaya yüklemeye çalışıyorlar. Sendika, üyelerini korumanın yanı sıra işyerini de korumaya gereken özeni göstermektedir.

- İşyerinizdeki çalışma şartlarından ve işverenin eylemlere karşı tavrından da bahseder misiniz?

İşten çıkarılan 360 işçinin hepsi işini zor şartlara rağmen yapmaya çalışan kalifiye işçiler. Örnek vermem gerekirse, aralarında kanalizasyon temizleyen, kaynakçı, atık su arıtma tesislerinde çalışan, asfalt işi yapan, toplu taşımayı sağlayan şoförler, 185 Çağrı Merkezi çalışanları var. İşveren işçiye mobbing uyguluyor. İşten çıkarılan işçilere destek vermeleri engelleniyor. Tehdit ediliyoruz. İşten atılma korkusuyla arkadaşlarımız sesini çıkaramıyor.

‘UCUZ İŞÇİ İSTİYORLAR’

- Sizce, neden bu kadar işçiyi ekmeğinden ediyorlar? Hangi kanun maddesine göre çıkış veriyorlar?

Taşeronluğa yol açmak istiyorlar. Amaçları ucuz iş gücü elde etmek. Emek ucuz olamaz. Çıkış verip yerine daha az ücretle çalışacak, sendikasız olacak işçiler alıyorlar. Örgütsüz işçi olmaz. Maaşlarımız konusunda da topluma yanlış bilgi veriliyor. Şu anda 80 bin TL maaş alıyormuşuz. Ben tüm sosyal yardımlar dahil 42 bin TL maaş alıyorum.

İş Kanunu’nun 29. Maddesi’ne göre, yani ekonomik, yapısal, teknolojik yapıdaki değişiklikler nedeniyle işten çıkış verdiler. Ama bu yapıların hiçbirinde bir değişiklik yok. İşten çıkartılanlar arasında 98 işçi teknik eleman, 156’sı yeni işçi. Hamile olanlar, engelli olanlar, evde hastası olanlar var. Biz toplu sözleşme sonucunda haklarımızı aramıyoruz, biz grevde değiliz, biz işimize geri dönmek istiyoruz. 16 ay önce toplu iş sözleşmesi (TİS) imzalandı. “Toplu sözleşmeden doğan haklarınızdan vazgeçin, yoksa daha çok işçi çıkarmamız gerekecek.” diyorlar. Bunu yapanlar, seçimlerde halkçı belediyecilik anlayışıyla çalışacağız diyenler.

‘TELEFON MESAJIYLA İŞTEN ÇIKARDILAR’

Sözü, bir de işten çıkarılan kadın işçi Emine Pınar Keleş’e verdik:

- Siz de biraz kendinizden bahsedip belediyedeki görevinizle ilgili bizlere bilgi verir misiniz?

Ben 33 yaşındayım. Evliyim. Bir yaşında bir oğlum var. 1,5 yıldır 185 İZSU Çağrı Merkezi’nde haftanın altı günü çalışıyordum. Çoğu zaman fazla mesaiye kalıyorduk. Sadece pazar günleri ailem ile birlikte olabiliyordum.

- Ne kadar maaş alıyordunuz?

Topluma yansıtıldığı gibi 80 bin TL yüksek bir ücret almıyorum. Tüm ek ödemeler dahil 50-55 bin TL civarında maaş alıyordum. 16 bin lira kira ödüyorum. Çocuğuma bakacak kimsem olmadığı için bakıcıya 10 bin TL ödüyorum. Kredi kartı borcum var. Eşim asgari ücretle çalışıyor.

- Çıkış süreciniz nasıl gelişti?

O gün 140 çağrı alıp eve gittim. Saat 18.00’de, telefonla iş akdimin feshedildiğini bildirdiler. Zaten çıkışlarla ilgili duyumlar alıyorduk. Neye göre isimleri belirledilerse hazırlanan listeden sırayla bizleri aradılar. Yasal süreç başlamadığından iki gün işyerine gittik. İki gün sonra tebligat verildi. Biz de hemen dava sürecini başlattık. Kartlarımız iptal oldu. Hiç bildirimde bulunmadan da işten çıkarttıkları arkadaşlarımız oldu. İşyerine girişlerinde kartlarının geçersiz olduğunu görünce işten çıkarıldıklarını anladılar. Çıkarılanların hepsi vardiyalı işçi.

‘ARIZALAR ARTTI’

- Sizler işten çıktıktan sonra belediye hizmetlerinde bir aksama oldu mu? Vatandaş olarak biz aksaklıkları görüyoruz...

Kendi bölümümden bilgi vermem gerekirse, hizmetlerde büyük bir açık oluştu. Çalışanların aynı randımanla hizmet vermesi mümkün değil. Çağrı Merkezi’ni arayanlardan en az kırk kişi sıra bekliyor. 185 hattına şans eseri ulaşabilseniz de bu sefer arızalara cevap verecek kalifiye işçi kalmadığı için sorun çözülemiyor. Atık su, temiz su arızalarına gidilemiyor. Su kaynaklarının azaldığı bir dönemde su boşuna yollarda akıyor. Onarımlar yapılamadığı için halk sağlığı da tehlikede.

- Çıkış sırasında haklarınızı alabildiniz mi? Bundan sonraki mücadeleniz nasıl yürüyecek?

İkramiye, 24 günlük maaş, yıllık izin param, toplam 106 bin TL aldım. Toplu alacağım bu kadar ise maaşım nasıl 80 bin TL olabilir. Gelecek ay eşimin 22 bin TL maaşı dışında bir gelirimiz olmayacak. Eyleme her gün gelmem gerektiğinden bakıcıya ücret ödemek zorundayım. Ama dava süreci en az bir sene süreceğinden zorunlu giderlerimizi karşılamak için başka çözümler bulmamız gerekecek. Üç yıldan az hizmeti olan arkadaşlarımız işsizlik maaşını da hak edemiyorlar. Kredi kartı, tüketici kredisi ödemeleri olan çok arkadaşımız var. İşimize geri dönünceye kadar mücadelemize devam edeceğiz.

- Son mesajınızı alalım.

Biz sadece kendi sosyal medya gruplarımızda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Karşımızda halka yanlış bilgiler veren güçlü bir medya ağı var. İzmir halkı bu eylemi zam almak için yaptığımızı zannediyor. Biz sadece işimizi geri almak ve halka iyi hizmet vermek istiyoruz. Lütfen sesimizi duyurmamıza yardımcı olun. Desteğiniz bizim için çok önemli.

Eylemdeki diğer işçi kadınlarla da sohbet ettik. Mücadelelerine olan inançla, güçlü şekilde eylemlerine devam ediyorlar.

Sonraki Haber