ABD/FETÖ darbesinin sırları

15 Temmuz ABD/FETÖ darbesinin sırları yavaş yavaş aydınlanıyor. FETÖ’nün şifreleri çözüldükçe ABD’nin rolü daha da netleşiyor.

Darbe girişiminin arkasında CIA’nın olduğu artık sır olmaktan çıktı. Türkiye yönünü Rusya’ya çevirince düğmeye basıldığı anlaşılıyor. “Kontrolden çıkan Türkiye’nin hizaya sokulması” planlanmış. ABD içinde taktikte bazı ayrışmalar olsa da esasta sorun olmadığı görülüyor.

RUS UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ

Plan çok önceden yapılmış. Rus uçağının düşürülmesi de sürecin bir parçası. Türkiye ile Rusya’nın arasının açılması hesaplanmıştı. Tam bir provokasyondu. Türkiye, Rusya ile kapıştırılıp, ABD’nin kucağına oturtulacaktı.

O GÜN NE OLDU?

Anlatılanlara göre, Rus uçağı düşürüldüğü anda Genelkurmay’da bir toplantı vardı. Hulisi Akar başkanlık ediyordu. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal aradı. Genelkurmay Başkanı Akar, “Şimdi toplantıdayım, ben onu ararım” dedi. Kısa süre sonra Hava Kuvvetleri Komutanı “acil” koduyla tekrar mesaj gönderince görüşme gerçekleşti. Rus uçağının düşürüldüğünü öğrendi.

Akar toplantıyı bırakıp Cumhurbaşkanı Erdoğan ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na bilgi verdi. İkisine de “Siz bir şey söylemeyin, biz açıklama yapalım” isteğinde bulundu.

Ama Erdoğan da Davutoğlu da tam tersini yaptılar. Davutoğlu basının karşına geçip “Emri ben verdim” diye konuştu.

FETÖ DÜŞÜRDÜ

Ruslar gerçeği kısa sürede öğrendi. Uçağı düşüren Hava Kuvvetleri'ndeki Amerikancı bir gruptu. Erdoğan’ın “tuzağa düşürüldüğünü” tespit etti. Ama Erdoğan ve Davutoğlu olaya sahip çıkınca olanlar oldu.

Darbe girişimi sonrası Rus uçağını kimin düşürdüğü ortaya çıktı. Hava Kuvvetleri'ndeki FETÖ’cüler verilen görevi yapmışlardı. Rusların istihbaratının doğru olduğu anlaşıldı.

Peki Erdoğan uyarılara rağmen provokasyonu neden sahiplendi? Kim ondan o açıklamayı yapmasını istedi? Davutoğlu’nun bu işteki rolü neydi?

Bu soruların yanıtı şu anda sır. Ama FETÖ soruşturması ilerledikçe bunlar da elbette açığa çıkacak.

RUSLAR DARBEYİ, ÖĞRENDİ, UYARDI

Rusların darbeyi önceden bildiğini ve Türkiye’yi uyardığını yazmıştık. Hatta Erdoğan “Darbeyi eniştemden öğrendim” deyince, 8 Ağustos tarihli yazıma, “Enişte Rusya mı?” başlığını koymuştum.

Bu bilgiler de netleşti. Rusya krizinin çözümünde Vatan Partisi yoğun bir çaba yürüttü. Krizin çözümünde “başrolü” oynadı. Putin’in Özel Temsilcisi Aleksandr Dugin sık sık Türkiye’ye geldi. Özel görüşmeler yaptı. Bunlardan biri de Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Genel Başkanı Hasan Cengiz’di. Cengiz yaptığı açıklamada, Rusya krizinin çözümünde Dugin’in rolüne vurgu yaptı.

Cengiz daha sonra çok kritik bir bilgi paylaştı. “Dugin, 15 Temmuz'dan bir gün önce Türkiye'yi uyardı. Darbeden önce bize ‘ordunun içinde hareketlilik var’ bilgisi verdi” dedi.

Yani Rusya’nın ABD/FETÖ darbe girişimini önceden bildiğini ve gereken uyarıları yaptığını söyledi.

Dugin o ziyaretinde Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteşarıMuhammed Dervişoğlu ve MİT yetkilileri ile de görüşmüştü.

Görüştüğümüz diplomatik çevreler de benzer bilgiler verdiler. Rusya’nın 15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimini önceden öğrendiğini ve iktidarı uyardığını söylediler.

DOST KİM, DÜŞMAN KİM?

Her şey ortada. Türkiye’nin dostları da belli, düşmanları da. Ama birileri dostları düşman, düşmanları dost yapmaya çalışıyor.

NATO ortaklarımız Türkiye’ye yapmadıklarını bırakmadı. FETÖ’nün de, PKK’nın da, IŞİD’in de arkasında onlar var. Ama hala ABD’nin kuyruğuna takılmakta ısrar edenler görülüyor.

AYNI HATA SÜREKLİ YAPILIR MI?

ABD Başkanı Lyndon B. Johnson’un dönemin Başbakanı İsmet İnönü’ye gönderdiği ağır mektup hatırlarda. 12 Mart’ın arkasında da ABD vardı. 12 Eylül için, “Bizim çocuklar başardı” dediler.

15 Temmuz darbe girişimin arkasındakiler yine onlar. Şimdi Musul, Rakka operasyonları konuşuluyor. ABD ile birlikte hareket etmeyi savunanlar ortalıkta dolaşıyor.

Hala akıllanmadık mı?