Bahçeli, gizli ortağına yalancıktan kızıyor

Devlet Bahçeli’nin AKP iktidarları dönemindeki grafiğine bir bakın şunu göreceksiniz: Normal dönemlerde atıp tutsa da AKP Lideri Erdoğan ne zaman sıkışmışsa Bahçeli yardımına koşmuştur.
Erdoğan’ı seçilmiş padişah yapan referandumda evet demesinin sebebi de budur. Bu görev ona ABD tarafından MİT üzerinden verilmiştir. Bunun kanıtı da Amerikan BOP belgelerinde dolaylı olarak yer almıştır. 1 Mart 2003’te TBMM’de o ünlü işgal tezkeresi reddedilince ABD yeni bir plan yaptı. Bu planın temelinde, Türkiye’deki köklü ve güçlü partilerin AKP’ye destek olacak hale getirilmesi vardı.
MHP Bahçeli ile, CHP Kılıçdaroğlu ile bu çizgiye getirildi. (Ayrıntılarını Kaynak Yayınları'ndan çıkan “Muaviye’den Erdoğan’a DİN VE SİYASET” isimli çalışmamda gösterdim.)

BARZANİ İLE AYNI YERDEYDİ

Dünkü Grup Konuşması’nda Bay Bahçeli, Mesut Barzani’nin Kuzey Irak’ta referandum yaparak bağımsız bir Kürt devleti kurma projesine attı tuttu.
Ama o Barzani’yi devlet başkanı gibi karşılayan, uyduruk bayrağını Türk bayrağının yanına astıran; Kürdistan’a giden açılım projesini başlatan kimdi?
-Tayyip Erdoğan!...
Peki Tayyip Erdoğan’a bu projeyi gerçekleştirecek yetkileri veren anayasa değişikliğine bütün gücüyle destek olan kimdi?
-Devlet Bahçeli!
Öyleyse, Bahçeli’nin gizli ortağı; “evet”te buluştuğu Barzani’dir.

TÜRK’Ü TARİHTEN SİLME PLANI

MHP’li kardeşlerim! Türk milliyetçiliğinin ayakları altına alan; ülkücüleri katil, kandan beslenenler diye yerden yere vuran, millet değil ümmet peşinde koşan bir siyasetçiye padişah yetkileri verdiren Bay Bahçeli’nin Türk’lükle de milliyetçilikle de asla ilgisi yoktur.
Biliniz ki, Türk milletini tarihten silme projesini bu AKP üstlenmiştir. Sömürgeciler bu işi topla tüfekle yapamayacaklarını 1920’lerde gördüler. Şimdi savaşı kültür ve milli kimlik üstünden yürütüyorlar… Bu savaşın özü şu: Milliyetçiliği bırak, ümmetçiliğe bak…
Ümmetçilik, Müslümanlık adı altında pazarlanıyor.
Ümmet dediğiniz Müslüman dünyasına bakın: Ramazan ayında bile hepsi birbirini kesiyor. Yoksulluk, cehalet diz boyu… Müslümanlar, Hıristiyan dünyasına kaçmak için kendisini denizlere atıp oralarda ölüyor.
İşte bu projeye milleti ikna etmek için, Atatürk’ün karşısına getirip peygamberimiz Hazret-i Muhammet’i koydular. Okullardan, televizyonlardan Türklükle ile ilgili bilgileri atıp yerine Arapçılığı /ümmetçiliği yücelten uyduruk bilgiler doldurdular. İmam hatiplerin yaygınlaştırılma nedeni de budur. Bu okullardan Türk genci yetiştirmek yerine Arap zihniyetli gerici bir gençlik yetiştiriyorlar.
Tayyip Erdoğan’ın TBMM’de dün yaptığı konuşmaya alkışçılık yapan grubun tavrını gördünüz… Minareler, süngüler… La ilahe illallah’lar!...
Sanki bu millet yeni Müslüman oluyor… Sanki bin yıldır bu inançla savaşan önceki gençler yok… Gençleri neredeyse IŞİD militanı haline getiren bir iklim yaratılmış durumda… Bu havayı yaratan AKP Lideri Erdoğan, geçmişe olan nefretini cumhuriyet üstünden yine dışa vurdu.
Bay Bahçeli, işte bu projenin gizli ortağıdır. Ülkücüler, Türk’ü tarihten silme projesinin koçbaşı olan Bay Bahçeli’ye kararlılıkla hayır demeliler.

KILIÇDAROĞLU TAKOZDUR

Nasıl ki Amerika, Bahçeli’yi Erdoğan’ın cankurtaranı haline getirmişse, ikinci cankurtaranı da CHP’nin başındaki Kemal Kılıçdaroğlu’dur.
Erdoğan, yıllar boyunca Kürdistancı projeleri nasıl destekledi ise Kılıçdaroğlu da bu projelere omuz vermesi için CHP’nin başına getirildi.
Erdoğan yıllarca nasıl FETÖ’ye destek verdi ise Kılıçdaroğlu da Amerikancı FETÖ’ye hizmet için o göreve getirildi.
Bunun bilgilerini önceki yazılarımda dile getirdim.
Şimdi sorun 2019’daki başkanlık seçimidir. 2023 yılında Yeni Türkiye adı altında Ümmetçi Cumhuriyet kurma peşindeki Erdoğan’ı durdurmak birinci görevimizdir.
Bu işin önderliğini, Amerikancı Kılıçdaroğlu yürütemez.
Çünkü onun toplumda bir karşılığı kalmamıştır.
Hal bu iken, Bay Kılıçdaroğlu daha şimdiden hayırcıları birleştirme adına şununla bununla görüşmeler yapıyor.
İşte buradan yazıyorum: Eğer 2019’daki seçime Türkiye Kılıçdaroğlu başkanlığındaki bir CHP ile giderse, Tayyip Erdoğan yüzde 51’den daha fazla oy alarak padişah yetkisini kuşanacaktır.
Buna evet diyenler varsa, buyursunlar Kılıçdaroğlu’nu o koltukta oturtmaya devam etsinler.