Bankacılık bir krize girer mi?

Reel sektörün içinde bulunduğu sıkıntılar ve temel ekonomik göstergelerin en sağlam olarak kabul edilen banka sistemimizi etkileyeceği muhakkak. Fakat bu etkileme bir bankacılık krizi yaratır mı, sorusu bu aralar sıkça sorulan sorular arasında. Fitch siyasi belirsizliğin Türk bankaları için risk yarattığını,yavaş büyüme, TL’de değer kaybı, yükselen faizler ve zayıflayan yatırımcı güveni bankaların kredi notu üzerinde baskı yapabileceği uyarısında bulundu. Mart 2015 itibarıyla bankacılık sistemimize bir bakalım.  

BANKACILIK SEKTÖR VERİLERİ 

- Türkiye’de 34 mevduat, 13 yatırım ve kalkınma, 4 adet katılım olmak üzere 51 banka faaliyet göstermektedir. 

- Çalışan kişi sayısı 217.743, şube sayısı 12.244 olmuştur. 

- Aktif büyüklüğü 2014 sonuna göre yüzde 6.7 artarak 2.128 milyar TL’ye ulaşmıştır. 

- Yılın ilk çeyreğinde kredi tutarı 1.3 trilyon TL olurken, mevduat tutarı 1.1 trilyon TL olarak gerçekleşmiş. Mevduatın krediye dönüşüm oranı Mart 2015 dönemi itibarıyla 1.19’dur. Yani mevduatın tamamı krediye dönüşmüş bulunmaktadır. 

- Yabancı para net pozisyonu (yabancı para varlıkları-yükümlükleri farkı) 3.4 milyar TL açık pozisyondadır. 

- Kamu bankaların dönem kârı 2.43 milyar TL,yerli özel bankaların 3.41 milyar TL, yabancı bankaların kârı 0.87 milyar olmuştur. 2014 aynı döneme göre artış vardır. 

- Kamu bankalarında öz kaynaklar kârlılığı yüzde 3.13, yerli özel bankalarda yüzde 2.97, yabancı bankalarda yüzde 2.24 olarak gerçekleşirken kamu ve yerli bankaların öz kaynak karlılığı düşmüştür. Sektörün paçal öz kaynak karlılığı yüzde 2.90’dır. Geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 2.99 idi. 

- Mart 2015 itibarıyla kredi toplamı 1.323 milyar TL’dir. Bunun 924 milyar TL’si Türk lirası kredilerinden, 398 milyar TL’si yabancı para kredilerinden oluşmaktadır. 

- Verilen krediler2009 yılında 392 milyar TL olup bu yıldan itibaren ciddi artış göstermektedir. 

- Kredilerin yüzde 26’sı KOBİ, yüzde 28’i tüketici kredileri ve kredi kartları, yüzde 46’sı ticari ve kurumsal kredilerdir. 

- Tüketici kredileri ve kredi kartları 2009’da 130 milyar TL-2010’da 173-2011’de 224-2012’de 266-2013’de 332-2014’de 356-2015/Mart döneminde 365 milyar TL’dir. 

- Kredilerin yüzde 7.77’sini toptan ticaret ve komisyonculuk sektörü, yüzde 6.97’sini inşaat sektörü, elektrik, gaz ve su kaynakları sektörü yüzde 5.14’ünü, yüzde 3.55’ini tarım sektörü kullanmıştır. 

- Bireysel kredilerde dağılım da şöyledir: Kredi kartları yüzde 26, ihtiyaç ve diğer yüzde 42, konut yüzde 36, taşıt yüzde 2. 

- Takipteki kredilerin Mart 2015 brüt toplamı 39 milyar TL’dir. 2013 yılında 30 milyar TL. 2014’de 36 milyar TL olan takipteki krediler devamlı bir artış göstermektedir. 

- Toplam kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 2.84 oranındadır. Tüketici kredilerinde bu oran yüzde 3.51’dir. 

- Mevduatın yüzde 59’u gerçek kişilere, yüzde 36’u ticari kuruluşlara, yüzde 5’i kamuya aittir. 

SERMAYE YETERLİLİKLERİ 

Bankaların mali gücünü gösteren en önemli oran sermeye yeterlilik oranıdır. Bu oran 2009’da yüzde 20.62 iken sürekli düşüş göstermiş ve 2015 Mart ayı itibariyle yüzde 15.51 olmuştur. 

Kamu bankalarında bu oran yüzde 17.46, yerli özel bankalarda yüzde 14.55, yabancı bankalarda ise yüzde 15.24’dür. Mevduat bankalarının SYO’nı yüzde 14.91, katılım bankalarında yüzde 14.10, yatırım ve kalkınma bankalarında ise yüzde 31.33’dür. 

BANKALARI ZORLAYACAK HUSUSLAR 

Bankaların mali yapısını bozacak hususları da şöyle sıralayabiliriz: 

- Öz kaynak kârlılığının azalması 

- Takipteki kredilerin oranının artması 

- Batak kredilerin artması (iflas ve iflas ertelemelerinin son zamanlarda arttığını görüyoruz) 

- Net yabancı para pozisyonu açığının yükselmesi 

- Sermaye yeterlilik oranının düşüşünün devam etmesi 

- Kredi notlarının düşmesi 

Not: Kaynak BDDK raporları.