CHP’de su ısınıyor!

CHP yönetimi uzun süredir parti tabanına HDP’yi kabul ettirme stratejisi izliyordu. “Adalet yürüyüşü” sırasında yapılan da esas olarak buydu. Eylemde sona yaklaşırken HDP’lilerle kol kola yürünmesi ve fotoğraf verilmesi de planın parçasıydı.

ABD’nin “Türkiye uzmanlarının”(!) isteği de buydu.

Taşlar tek tek döşendi. Parti yönetimi de buna göre oluşturuldu. Abdullah Gül ısrarı da plana uygundu.

UYARDIK DİNLEMEDİLER

“Adalet yürüyüşü” sırasında bu gelişmeye dikkat çektik. Seçim öncesinde de CHP’yi uyardık. “HDP ile ittifak CHP’yi eritir, Erdoğan’a yarar” dedik. Ama dinletemedik. Ne yazık ki sonuç tahmin ettiğimiz gibi çıktı.

CHP eridi, Erdoğan kazandı.

Hem de ekonomik krize, zamlara, artan işsizler ordusuna, ... rağmen.

HESAP ZAMANI

CHP oyları yüzde 25’lerden yüzde 22,5’e geriledi.

Şimdi hesap zamanı.

Kılıçdaroğlu’nun tavrı merak ediliyordu. CHP’nin büyük çoğunluğu, “Eski oyumuzdan düşük oy alırsam istifa ederim” sözünü anımsatarak, “artık istifa eder” diye düşünüyordu. Ama etmedi. MYK toplantısı sonrasında, “Görevimin başındayım” mesajı verdi.

Dün yandaşları parti önünde toplanarak, destek gösterisi yaptı. Suların daha da ısınacağının göstergesi.

İNÖNÜ’NÜN SÖZLERİ

Kılıçdaroğlu seçim sonuçlarını değerlendirirken, ilginç açıklamalar da yaptı. “Seçimin tek mağlubu AKP’dir” dedi.

Yanılmıyorsam 1990 yılıydı. Ekonomi perişandı. ANAP zorlanıyordu. Bu koşullarda yerel ara seçimler yapıldı. Bütün olumlu koşullara rağmen SHP seçimlerde başarı sağlayamamıştı.

Seçim sonrasında yapılan ilk grup toplantısında Erdal İnönü kürsüye çıktı. Uzun uzun seçim analizi yaptı. ANAP’ın aldığı sonuçları değerlendirdi. Nasıl başarılı olduklarını (!) anlattı.

Salonda moraller bozuktu. Çıt çıkmıyordu. Sonra toplantı bitti. Milletvekilleri kulise çıktı. Milletvekillerinden Mehmet Can arkadaşlarına, “Bu kadar kalın kafalı bir grup görmedim. Genel başkanımız bir saat seçimde nasıl başarılı olduğumuzu anlatı, bizim kalın kafalı grup anlamadı” dedi.

Herkes gergindi. Birden boşaldı. Bir kahkaha koptu.

Televizyonda Kılıçdaroğlu’nu izlerken nedense rahmetli İnönü’yü anımsadım.

GERİLİM YÜKSEK

Kılıçdaroğlu’nun tavrı sürpriz oldu. Bu da yetmedi Çarşamba günü taraftarları genel merkeze gelerek destek verdi. İstifasını isteyenler kavga çıkmasın diye geri çekildiler. Parti Meclisi bugün toplanacak. Gündeminde disiplin önlemleri de var.

CHP’de suların ısındığı çok açık.

Muharrem İnce de açıkça genel başkanlığı istediğini ilan etti. Partililere “Bana ‘önümüzden yürü’ derseniz yürürüm” mesajı verdi. Daha sonra da 81 ili dolaşacağını duyurarak “taban harekatı” başlatma sinyali verdi.

Seçim yenilgisinin CHP’de taşları oynatacağı anlaşılıyor. Kılıçdaroğlu’nun direnmesinin de sonucu değiştireceğini sanmıyorum.

Tabandan gelen ses Kılıçdaroğlu için “tamam”, “yeter” diyor.

SORUN POLİTİKALARDA

Şu anda iki isim tartışılıyor. Biri mevcut başkan Kılıçdaroğlu, diğeri cumhurbaşkanı adayı İnce.

Peki, CHP’de sorun kişi mi, izlenen politikalar mı?

Deneyimli politikacı ve diplomat Onur Öymen seçim sonrası yaptığı değerlendirmede, CHP’nin izlediği politikalarını sorgulaması gerektiğini vurguladı. Ama şu anda bu konuda hiçbir işaret yok.

PEKİ, NE DEĞİŞECEK?

İnce’nin CHP tabanında bir rüzgar estirdiği, CHP’lilerin özgüvenini arttırdığı doğru. Ama bu CHP’yi içinde bulunduğu durumdan kurtaracak gibi görünmüyor.

Kılıçdaroğlu ve İnce’nin;

Terör konusunda farklılıkları yok.

Ekonomi konusunda çözümleri aynı.

AKP gibi sadaka ekonomisini savunuyorlar.

Dış politikada aynılar. Avrasyacı değil, Batıcılar.

ŞİÖ’yü istemiyorlar, NATO’ya, ABD’ye, AB’ye bağlılar.

İkisi de “Dersim politikası”nı savunuyor.

HDP ile ittifak konusunda birbirleriyle yarıştılar.

24 Haziran seçim yenilgisinde ikisinin de izlediği politikaların payı var.

ALTI OK

CHP’nin ihtiyacı belli: “Altı Ok”.

“Altı Ok” partinin ambleminde var, ama parti politikalarında etkili değil.

Duvarda büyükbabanın resmi gibi duruyor.

CHP “Altı Ok”u yeniden keşfederse sorun kalmayacak. Matematik hesapları ile uğraşmayacak.

Yaşananlar, bu gerçeği döne döne ispatlamadı mı?