Davutoğlu: İdeolojik tasfiye memuru
Davutoğlu'na devam.
Dünkü yazının başlığı şöyleydi: "Erdoğan'ın Davutoğlu seçimi: İçte kavga, bölgede kavga."
Biraz açalım.
***
Önce eski bir gözlem.
Yılını tam hatırlamıyorum.
Galiba 2007 seçimleri öncesi.
Yandaş bir gazetede ziyaretteyim.
Tanıdık bir yazarla sohbetteyiz.
Fena yazmıyordu.
***
Konu: AKP. Özellikle Irak faturası.
Erdoğan, Gül ve danışmanı Davutoğlu'nu konuştuk.
Eleştiride ben "ihtiyatlı". O öfkeli.
Kullandığı sıfatların en hafifi: "Satılmışlar."
Şimdi yandaş bir yayını yönetiyor.
Fakat zıddına dönüştü.
Görüşleri artık ücretlik.
Erdoğan ve Davutoğlu: "Politika deha."
Şimdiden payelerin en yükseğini verdi: "Yeni Türkiye'nin kurucu babaları."
Vurgu: Davutoğlu'nun ideolojik misyonuna.
***
Bugünle devam edelim.
Gül cenahından ciddi bir isim.
Sordum: "Niçin Davutoğlu?"
Dıştaki iflasın en azından uygulayıcısı ya.
Davutoğlu üzerinden açıklamayı aklımdan geçirmiyorum.
Beklediğim: Erdoğan'la başlayıp Erdoğan'la biten bir cevap.
Cevap tam tersi: "AKP içindeki ve dışındaki odaklar onu istedi."
"Dış"ın kapsamında Türkiye içi odak/lar da vardı.
***
Anlatımından çıkardığım.
Bir: AKP'de, Arınç benzeri kurucu babaların sözü artık geçmiyor.
İki: Parti içinde başka odak/lar oluştu. Onlar "Davutoğlu" demişti.
Üç: "İç" bazı güçler de Davutoğlu'nu istemişti.
Dört: Davutoğlu'ndan beklenti, ideolojik.
***
Gözlemlere devam.
İslamcı bir fikrî dinamik. Etkili.
Davutoğlu'nu özetliyor: "Narsisttir."
Kendini beğenmişliğin hastalık derecesi yani.
O kadar çok duymaya başladım ki.
Şaşkınım.
Tamam: Ahmet Bey narsist.
Fakat: AKP'liler inanmak zorunda mı?
Kabul görüyormuş.
AKP'de narsisizmle aşırı başarısızlık yakın akraba galiba!
***
Aynı odağa devam.
"Erdoğan'ın yakın 'fikir' çevresi de Davutoğlu dedi."
Yalçın Akdoğan gibi isimler mesela.
Sebep: "Davutoğlu, AKP'nin iç-dış icraatını fikri zemine oturtacak tek isim."
Sonuç: İdeolojik bir misyon biçilmiş.
***
Daha ileri yorumları da var.
"Erdoğan'ın kadroları Davutoğlu'nun etkisine girdi."
Gerçekçi bulmadım.
***
Bir başka İslamcı aydın.
Davutoğlu tespiti aynı yönde.
"AKP'nin ideolojik çizgisini temsil kabiliyeti en yüksek isim."
Vurgu yine ideolojik programa.
***
Şimdi bir özet yapalım.
Davutoğlu'na "gidici" gözüyle bakılıyordu.
Çünkü: Başarısızdı.
Fakat: Erdoğan faturayı ona kesip kendisini sıyırmadı.
"Kovmadı, başbakan yaptı."
Sonuç 1:
Demek ki, Davutoğlu'nun yaptıkları yapacaklarına teminat sayılmış.
(Erdoğan'a kredisi tükenmeyen İran'a hayırlı olsun!)
***
Sanılanın tersine. Erdoğan gücünün zirvesinde değil.
İktidar zemini kırılgan.
Dış desteğe fazlasıyla muhtaç.
Dayatmalara açık.
Dışa rağmen "başbakan" tayin edemez.
Sonuç 2:
Demek ki, ABD'nin tercihi de Ahmet Bey.
Demek ki, bölgede kavgalar yayılacak.
***
Bazıları işin kolayında.
"AKP-Cemaat kavga edecek! Aradan Cumhuriyet çıkacak!"
Oysa, yandaş koro altını çiziyor.
"Yeni Türkiye... Restorasyon..."
"100 yıllık parantez kapatılacak..."
Kastettikleri: Cumhuriyetin bütünüyle tasfiyesi.
Bu da kavgasız olmaz.
Sonuç 3:
Demek ki, kavganın asıl tarafları başka.
Cumhuriyetle karşı devrim arasında.
Demek ki, Davutoğlu ideolojik tasfiye memuru olarak atandı.