Dolar-enflasyon-faiz Bermuda üçgeni

Yıllardır ve son aylarda sık sık ekonomimizin sağlıksız yapısının, borçlanmaya ve sıcak paraya dayalı büyümenin ve çılgın tüketim kaynaklı ekonomik canlılığın devam etmeyeceğini, küresel likidite akımlarında yavaşlama olduğu takdirde bu sahte mutluluğun sona ereceğini söyleyip durduk. Bu görüşte olanların uyarı ve önerileri “felâket tellallığı yapıyorsunuz” diye dikkate alınmadı. Oysa ve geldiğimiz noktada ülkemiz dolar-faiz enflasyon arasında sıkışıp kaldı.

DOLAR DURDURULAMIYOR!

Dolar hergün rekor üstüne rekor kırıyor. Kritik seviye kabul edilen 2.60’ı geçmek üzere. Cumhurbaşkanı’nın hemen hergün baskı altına alığı ve ağır konuştuğu Merkez Bankası Başkanı ve ekonomi yönetimi ne yapacağını şaşırmış durumda. Artan doların maliyetlere yansıması ve enflasyonu artmasını birkaç ay sonra hissedeceğiz. Dolar arttıkça kısa vadeli borçlarımız TL bazında artıyor. Dolar/avro paritesinin düşmesi nedeniyle tüm ülkelere ihracat yapan firmalarımız zorda. Rusya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika kapıları her yönden kapandı. Bu nedenle ihracatçı ve lojistik firmaları doların artışı ile yeni pazarlar yaratma avantajını da kaybetmiş haldeler. Dolar artıyor faiz indirimine gidilmesinde temkinli davranılıyor. Faiz indiriliyor dolar artıyor.

ENFLASYON DÜŞÜRÜLEMİYOR

Şubat ayı enflasyon rakamları açıklandı. Ocak’ta yüzde 7.24 olan TÜFE Şubat ayında yüzde 7.55’e çıktı. Çekirdek enflasyonu düştü diye sevinilirken “yoksulluk enflasyonu” arttı. Gıdada enflasyon yükseldi. Enflasyon düşmediği için faiz indiriminde temkinli duruşun devam edeceği veya sembolik bir indirim yapılacağı tahmin ediliyor. Enflasyonun dolar artışı ve 60 doların üstüne çıkan petrol fiyatları nedeniyle yıl sonunda en iyimser tahminle yüzde 6-7 olacağı öngörülüyor.

24 Şubat’ta koridor ve politika faiz oranlarında yapılan indirim başta Cumhurbaşkanı olmak üzere kimseyi memnun etmedi. 17 Mart’ta MB’nın 1 puana varan faiz indirimini yapamayacağı konuşuluyor. Usulen 25 baz puan indirim yapılacağı ve bunun yine büyük infial yaratacağı bekleniyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi 1 puanlık indirimin yapılmasını ihracatçılar adına istiyor. Büyük inşaat sahipleri faiz indirimini dolar artışına rağmen savunuyorlar. Ekonomi Bakanı hâlâ bulunduğu yerde duruyor. Dolar artışından korkmamamız gerektiğini, piyasanın dengeyi sağlayacağını söyleyerek piyasaya yanlış mesajlar vermeye devam ediyor. Merkez Bankası Başkanı yaşanan ve büyüyecek ekonomik krizin baş sorumlusu ilan edilmek ve seçimlerde halka “biz dedik yapmadılar; bunlar faizci; ekmeğinizi çaldılar; bize güveninizi devam ettirin; bu ulusalarası ve ulusal faiz lobicilerin dersini verelim” diyerek oy toplayacaklar. Yani suçu başkalarına atarak milleti kandıracaklar. Maalesef sade vatandaş buna kanacak ve yine AKP’ye oy verecek...

GELİŞMELER ÇOK SICAK

- Çin yüzde 7’lerde olan büyüme hedefinde küçülmeye gitti

- Suudi Arabistan petrol üretimini kısmamaya kararlılığını bildirdi.

- Brezilya faizleri son 6 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 12.75’e yükseltti.

- Türkiye’nin ham petrol ithalatı azaldı. 2014’de toplam ithalatı geçen yıla göre yüzde 5.8 azalarak 17.4 milyon tona indi.

- İnşaat sektöründe 2014 üçüncü çeyrek itibariyle istihdam azaldı.

- Citi group Akbank’ta yüzde 9.9 olan hissesini 1.2 milyar dolar sattı. Dünya çağında bir markanın böyle bir satış yapması Türkiye ekonomisi ile ilgili kaygılı bekleyişin bir sonucu mu, sorusunun sorulmasına neden oldu. Bu nedenle Akbank hisseleri değer kaybetti.

- Avro son 11.5 yılın dibine indi. Dolar/avro paritesi 1.1061.

Hergün bir ekonomik olay piyasaları ve vatandaşı ciddi biçimde etkliyor. Gaziantep’te onlarca fabrika ve işyeri kapandı. Reel sektör plan ve program yapamaz hale geldi.

Özetle ekonomimiz dolar-enflasyon-faiz bermuda üçgeninde uçamaz hale geldi.