Duymayan kalmasın

NE Olimpiyatlarda ne Paralimpik Oyunları’nda ne Gençlik Oyunları’nda ne Dünya Oyunları’nda bu kadar başarılı olmamıştık. İşitme Engellileri Oyunları Deaflympics’e harika başladık. Çok sporlu oyunlarda asıl başarı katılan sporcu sayısı ile ölçülmelidir. Ev sahibi Brezilya ve Ukrayna ile oyunlara katılan 3 büyük sporcu kafilesinden biriyiz. Oyunların ilk haftasında en fazla madalya kazanan ülkeler arasında üçüncülerdeniz. Ukrayna 67, ABD 29 madalya kazanırken İran, Polonya ve Türkiye 22 madalya kazandı. Daha güreş başlamadı, takım sporları sonuçlanmadı. Brezilya’dan sonra Polonya ile en fazla takım sporunda mücadele eden ikinci ülkeyiz. Takımlarımız kürsüye emin adımlarla ilerliyor.

TRT SPOR YİNE MİLLİLERİMİZLE

Son yıllarda düzenlenen en kötü Olimpiyat organizasyonunun Rio’daki olduğu söylenir. Sağ olsun, Caxias Do Sul’daki organizatörler Deaflympics’te de aynı unvanı Brezilya’ya kazandırıyorlar. 2017’de Samsun’da düzenlenen organizasyonla kıyaslanmayacak derecede başarısız bir organizasyon. 72 ülkeden 4.000’i aşkın sporcu bir araya geliyor, sonuçta uydudan bir canlı yayın yapmıyorsunuz. Youtube üzerinden çok kötü çekimlerle yapılan yayınların çoğunda bir grafik yok, Portekizce bilmeden takip etmek çok zor.

Bu olanaksızlıklarla, TRT Spor Yıldız’da her akşam yapılan Deaflympics özetlerini çok başarılı buluyorum. TRT, engellerini tek tek aşıp ülkemizi Brezilya’da başarıyla temsil eden sporcularımızı yalnız bırakmamış. Her akşam, işitme engelli millilerimiz arkalarında Türk Milleti’nin olduğunu hissederken biz de engelleri aşma kararlılığındaki kocaman yüreklerden ders alıyoruz. Birbirinden güzel sporcularımızla yapılan röportajlarda bayrağı dalgalandırma ve ailelerini gururlandırma isteğini görüyoruz. Türk Milletinin yurt sevgisini ve aile kavramını yok etmek için ne kadar fonlarsanız fonlayın başarılı olamayacaksınız.

RUSYA’DAN ALIP UKRAYNA’YA VERMEK

Organizasyonun başarısızlığından daha çirkin olan, Rus ve Belarus işitme engelli sporcuların yarıştırılmaması. Bu oyunların amacı, işitme engellilerin hayata spor ile bağlanması değil mi? 5 yıl boyunca, bu oyunlarda yarışmayı hayal eden bir gencin yaşama hevesini çalanlardan spor yöneticisi olmaz. Yüzlerce gencin hayalini çalan Batı tetikçilerinin suistimali Rus ve Belaruslu sporcuların yarıştırılmaması ile de bitmiyor. Hakemlerin Ukraynalı sporculara karşı cömertliği de oyunları kirletiyor. Ne yazık ki, karatecilerimizin birçok altını bu cömertlik yüzünden çalındı. Erkek voleybolundaki en önemli rakiplerimizden biri Ukrayna. Ukrayna, FIVB kurallarına göre pasörünü libero pozisyonunda oynattı ve kural hatası yaptı. En azından hükmen yenik ilan edilmesi gereken Ukrayna ceza almadan oyunlara devam etti.

Uluslararası konfederasyonlar ne yapacağını şaşırdılar. Artık Rusları ve Belarusluları oyunlardan atmak onları kesmiyor. Daha fazlasını yapmak istiyorlar. FIVB de bunlardan biri. 2022 Dünya Erkekler Voleybol Şampiyonası Rusya’da yapılacaktı. Rusya’dan organizasyon alındı, Polonya ve Slovenya’ya verildi. Rusya’nın yerine de organizasyona Ukrayna dahil edildi.

KOKUŞMUŞLUĞA 12 PUAN

Bir başka rezalet de EBU’da yaşanıyor. Bu hafta Eurovision Şarkı Yarışması düzenlenecek. 10 ve 12 Mayıs akşamları yarı finaller, 14 Mayıs’ta da final var. Eurovision takipçileri ikiye bölündü. Bir kesim, Ukrayna’nın ülkesindeki elemeyi bile kazanamamış şarkısının birinci olması gerektiğine inanıyor. Onlar için şarkının iyi olması önemli değil, emperyalizme ne kadar bağlı olduklarını göstermek önemli. Diğer kesim de, bu siyasal tercihin oyunların itibarını iyice yok edeceğini savunuyor. Bu ikinci kesimde eski Yugoslavya Cumhuriyeti vatandaşları, Türkler ve Yunanlar yoğunlukta. Eurovision Şarkı Yarışması’nın sosyal medya platformlarında geçen haftalarda yazdığım İrlanda’nın YPG paçavralı klibini, Ermenistan’ın Türkiye’yi hedef alan Ermenistan Ana heykelli klibini, Güney Kıbrıs’ın Germen işgalcilerine vahşet uygulanan resmin bulunduğu klibini ve LGBTi’yi destekleyen 10 klibi anlattığım yazıyı paylaştım. Birkaç saat içinde özellikle eski Yugoslavya ülkelerinden katılımcılardan beğeni aldı. Ardından paylaşımlarım kaldırıldı. Batının demokrasisi bu!

Türk kadınını yücelten birçok çalışmaya imza atan Cumhuriyet Kadınları Derneği eski Başkanı, Ege Kadın Dayanışma Vakfı ve KADER’in kurucusu eski milletvekilimiz Canan Arıtman’ı kaybettik. Kadın hakları ve ulusal değerlerimiz için yaptığı mücadele unutulmayacak. Son sohbetimizde Aydınlık’taki yazılarıma ilişkin güzel sözleri ise sonsuza kadar taşıyacağım madalyalarımdan biridir.