FETÖ mücadelesi! AKP’de zafiyet mi var?

15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi davaları ve FETÖ örgüt davaları sürüyor. Özellikle darbe girişimi davaları hızlı ilerliyor. Darbecilerin umutları tükenmiş görünüyor. Teslim bayrağı çekenler, rüzgara kapılıp olaya karışanlar, ... kurtulmak için her yolu deniyorlar.

İtirafçı sayısı sürekli artıyor.

FETÖ TASFİYESİ

Darbe davasında bazı bilinmeyenler(!) olsa da yargı süreci ilerliyor.

Ama devletten ve siyasetten FETÖ tasfiyesinde bazı kaygılar var. Cumhurbaşkanı Erdoğan cuma günkü Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında FETÖ’ye karşı kararlılığını tekrarladı.

Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığı herkeste görünmüyor. Parti içinde, bakanlıklarda, ... zafiyetler ortaya çıktığı konusunda endişeler konuşuluyor.

SİYASİ AYAK

FETÖ’nün siyasi ayağının üzerine zamanında gidilmemesi en büyük hata olarak değerlendiriliyor. Son dönemde “siyasi ayak” içindeki dayanışma gündemde. Düğünlerde çektirilen fotoğraflar da “ayaktayız” mesajı olarak yorumlanıyor.

Gelen bilgilere göre, “kapalı kapılar arkasında” görüşmeler artmış. Elbette Kamber’siz düğün olmaz. ABD Büyükelçilik elemanları da görev başındaymış.

Belediye başkanlarının “direnişi” de merkezi kararmış!

PUSUDALAR

Ekonomik krizden umutlanmışlar. Şimdi ABD’den gelecek yeni hamleler bekleniyormuş. Uluslararası operasyonların pususuna yatmışlar.

16 Nisan halk oylaması ile kabul edilen yeni sistem umutları olmuş. AKP içindeki kripto FETÖ’cüler, yüzde 50+1 için Erdoğan’ın kendilerine mahkum olduğunu düşünüyorlarmış. “Seçime kadar üstümüze gelemez. Birlikte hareket edersek elini kolunu bağlarız. Bu dönemde önemli olan bürokraside ve siyasette mevcut durumun korunması. Sonrası Allah Kerim” diyorlarmış.

YENİ DURUMA GÖRE TAVIR

AKP’de FETÖ ile mücadelede zafiyet olduğu algısı giderek yayılıyor. Bu da yeni sıkıntılara neden oluyor.

15 Temmuz öncesinde FETÖ ile mücadeleye “Bu kavga Fethullah Gülen’le Erdoğan arasında, bizi ilgilendirmez” gerekçesiyle ayak sürüyenler vardı. Bu gerekçe ile FETÖ operasyonlarını yavaşlatan yargı mensuplarına, operasyonlara katılmayan emniyetçilere rastlanıyordu.

15 Temmuz’dan sonra tavırları değişti. O dönemde FETÖ ile kelle koltukta mücadele edenleri bile solladılar. FETÖ ile mücadelenin nimetlerinden de onlar yararlandı. Gerçek kahramanlar kenarda kaldı.

KARASIZLIK EN KÖTÜ KARAR

“Cumhurbaşkanlığı sistemi” ve “yüzde 50+1”in, FETÖ ile mücadelenin zehri olduğunu söylemiştik. Erdoğan’ın tuzağa sürüklendiğini vurgulamıştık.

“Devrim sürdürülmezse karşı devrim sürdürülemeyen devrimin üzerine gelir.” FETÖ ile mücadelede de aynı şey geçerli. Kararlı bir şekilde sürdürülmezse, FETÖ uluslararası destekle toparlanıp kendileri ile mücadele edenlerin üstüne yönelir.

Bu nedenle konunun uzmanları uyarıyor: “FETÖ ile mücadelede en küçük bir zafiyetin bedeli ağır olur.”

POZİSYON ALMA İŞARETİ

Böyle bir durumda “oynak” kadrolar yeniden oynamaya başlar. Yargıda, emniyette, bürokraside, siyasette yeni duruma göre “pozisyon” alma çabasına girenler ortaya çıkar.

Bunları niye yazdım. Son dönemlerde AKP seçim derdi ile uğraşırken, FETÖ ile mücadeleyi ihmal ettiğine ilişkin işaretler geliyor. Bunu fırsat bilip “popo kaldıranlara” rastlanıyor.

ByLock’cu siyasetçiler de “canlı bomba” gibi yerinde duruyor.

Bu durum da FETÖ ile mücadele edenlerin moralini bozuyor.

Ankara C. Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın “kriptolar yüzünden hızlı karar alınamadığına” ilişkin sözleri de önemli.

Erdoğan’ın il başkanlarına, “Acırsanız, acınacak hale gelirsiniz” mesajı anlamlı.

UĞUR DÜNDAR, ...

FETÖ peş peşe paçayı kurtarma taktikleri geliştirirken kulislere ilginç bir haber düştü. Uğur Dündar, Emin Çölaşan ve Necati Doğru hakkında dosyalar hazırlanıyormuş.

Peki neden? FETÖ’cülükten.

Uğur Dündar, Emin Çölaşan, Necati Doğru ve FETÖ..! Böyle bir hamlenin kimi sevindireceğini görmek için kahin olmaya gerek yok.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu işlere el atmasının zamanı gelmedi mi?

FETÖ ile mücadelenin artık bu tür saçmalıklara tahammülü yok!