Fetullah Gülen ile aynı hapishanede nasıl buluştuk?

CHP’nin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için düşündüğü isim CHP Parti Meclisi’nde kesinleşti: Tunç Soyer. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’i tanımam, ama babasını iyi tanırım!

Tunç Soyer’in babası Hava Hakim Albay Nurettin Soyer, 12 Mart 1971 askeri müdahalesi döneminde İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı’nda askeri savcı idi.

O yıl, İzmir’den Denizli’ye para taşıyan Ziraat Bankası aracına, “Türkiye halkı adına el koymak”tan, Aktan İnce ve arkadaşları olarak İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı askeri mahkemesinde yargılanıyorduk. Daha doğrusu yargılanmanın başlamasını bekliyorduk. “Siyasi savunma” yapmaya karar vermiştik. İzmir Şirinyer Askeri Cezaevi’nde savunma hazırlığı içindeydik.

'RAMİS OĞLU, 1942 ERZURUM DOĞUMLU'

Bizden önce İzmir’de bir “Nurcu” operasyonu yapılmış, çok sayıda Nurcu tutuklanmıştı. 12 Mart 1971 muhtırasından sonra Karşıyaka’da yapılan bir eve polis baskın yapmış ve Avukat Bekir Berk ve arkadaşları içeri alınmıştı. Berk’in “içeri alınan” müritlerinden biri de sonradan adını çok duyacağımız ‘‘Ramis oğlu, 1942 Erzurum doğumlu” Fethullah Gülen’di!

Bekir Berk ve arkadaşları da Şirinyer Askeri Cezaevi’ne getirildi. Bekir Berk, hapisten çıktıktan bir süre sonra Suudi Arabistan'a “hicret” etti. Burada Cidde Radyosu’nun Türkçe yayınlar bölümünde Risâle-i Nurla ilgili programlar hazırladı.

“Nur’un avukatı”, “Bediüzzaman’ın avukatı”, “Nurcuların avukatı” vs. diye anılan Avukat Bekir Berk, 14 Haziran 1992’de öldü. Kendi vasiyeti üzerine, cenaze namazını Fethullah Gülen kıldırdı.

'KIZIL SAVCI'

Fethullah Gülen, hadi adını vermeyeyim “Ziraat Bankası soygunu” davasında yargılanan sanıklardan biri ile aynı koğuşta kaldı. Onu “itirafçı” yaptı. Meraklısı, bu olayın ayrıntısını Gülen’in “Benim Dünyam” kitabında bulabilir. Fethullah Gülen, kitabında Nurettin Soyer’den “Kızıl savcı” olarak söz eder.

Fethullah Gülen bu davada üç yıl ağır hapis cezası aldı. 7 ay cezaevinde tutuklu kaldı. 1971’den bugüne kadar geçen 48 yılda Fethullah Gülen’in hüküm giydiği tek dava budur.

'KOMÜNİSTLERi MAHKUM ETMEDEN...'

Henüz ne “Ziraat Bankası soygunu”, ne de “Nurculuk” davaları başlamamıştı. Doğal olan, operasyonu önceden yapılan “Nurculuk” davasının başlamasıydı. Ancak Hâkim Albay Kaya Alpkartal’ın, Savcı Nurettin Soyer’e, yargıç ve savcıların katıldığı bir toplantıda, “Ben komünistleri mahkum etmeden Nurcuları mahkum etmem” demesi bardağı taşırdı. Alpkartal, solcuları mahkum etmeden, Bekir Berk ve Fethullah Gülen’e ceza verilmesine karşı çıkıyordu. Tartışma büyüdü. Soyer, “Sen böyle konuşarak, tarafsız olmadığını gösterdin” diyerek Alpkartal hakkında soruşturma açtırdı. Hakim Alpkartal, Sıkıyönetim Mahkemesi başkanlığı görevinden alındı. Ondan sonra İzmir Sıkıyönetim Mahkemesi’nin o dönemde aldığı inanılmaz hukuki duruş ayrı bir haber konusudur, neyse geçelim.

TÜRKEŞ’E İDAM İSTEDİ

12 Eylül 1980’de Nurettin Soyer gene askeri savcıydı. MHP davasında bin sayfalık iddianameyi o hazırlamıştı. Peki Türkeş’in avukatı kimdi? Kaya Alpkartal!

12 Mart döneminin yargıcı emekli olmuş, şimdi Türkeş’in avukatlığını yapıyordu. İnanır mısınız? Alpkartal, MHP davasının bir oturumunda ileri geri konuştu. Soyer “mahkemeye hakaret” gerekçesiyle Alpkartal hakkında soruşturma açılmasını istedi. Alpkartal, 24 saat Mamak Askeri Cezaevi’nde kaldı!

12 Eylül 1980 döneminde Ankara Sıkıyönetim Savcısı olarak MHP, MSP ve Dev-Yol davalarının iddianamelerini hazırlayan Soyer, (MHP davasında Alparslan Türkeş’in idamını istemişti) emekli olduktan sonra İzmir'e yerleşti, 1998 yılında yaşamını yitirdi. Seferihisar Sığacık Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Tekrar edeyim, Tunç Soyer’i tanımam, kefil de değilim. Ama babasını iyi tanırım!