Pakistan-Hindistan çatışması

İngiliz emperyalizmi uzun yıllar kanını emdiği Asya’nın alt kıtasından ayrılırken hiç de iyi niyetli değildi. Hindistan ve Pakistan’ın bağımsızlığını 1947 Ağustos ayında kabul etti ama ortada patlamaya hazır bir volkan bıraktı. Gelecek yıllar içinde iki ülkenin enerjisini bu volkanın lavlarında tüketmesi planlanmıştı. Böylece emperyalizm yeni vasıtaları ve yeni yüzü ile iki ülkede de at koşturabilecekti.

KEŞMİR, KARARINDA ÖZGÜR BIRAKILDI AMA...
Keşmir, Hindular ile Müslümanlar arasında kanayan bir yaraydı. İngiltere’nin, Hindistan Bağımsızlık Yasası çerçevesinde getirdiği yeni düzende Keşmir, Hindistan ya da Pakistan’a bağlanma konusunda serbest bırakıldı. Ama asıl sorun tam da buradaydı. Çünkü Keşmir ağırlıklı olarak Müslüman nüfusun yaşadığı bir bölgeydi. Ama yöneticilerin çoğunluğu, “Mahajara” olarak isimlendirilen Bölge Başkanı (Emir) da dâhil Hindu kökenliydi. Başkan Hari Singh Hindistan’a bağlanma kararı verdi. Yerel Müslümanlar bu karara doğal olarak büyük tepki gösterdi. İngiliz planı sinsi bir şekilde kurgulanmıştı. Hindistan ve Pakistan daha bağımsızlığın tadını çıkarmadan 1947 yılında iki yıl süren bir savaşın tarafları oldular. Daha sonra 1965 ve 1971 yıllarında da iki ülke oldukça kanlı olan iki savaş daha vereceki. Ayrıca 1998 ve 2002 yıllarında iki ülke arasındaki kriz, sıcak çatışmaya dönüşmeden uluslararası çabalar ile engellendi.

SULAR DURULMUYOR
BM gözetimi altında 1972 yılında tarafların kontrol altında tuttukları alanları ayıran bir kontrol ya da ateşkes hattı çizildi. Bu hat üzerinde de çeşitli çatışmalar yaşandı. 2003 yılında imzalanan Barış Antlaşması çatışmaları geçmiş dönemlere nazaran nispeten azalttı. Pakistan isyancılara yardımı durduracağını, Hindistan af ilan edeceğini taahhüt etti. Dönemin Başbakanı Navaz Şerif, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin yemin töreni için Yeni Delhi’ye gitti. Ancak olaylar durmayınca araya yeniden soğukluk girdi. Başbakan Modi, 2017 yılında Pakistan’ın başkenti İslamabad’a yapacağı planlı ziyareti iptal etti.

COĞRAFİ OLARAK KEŞMİR
Adını Himalaya dağlarının eteklerindeki Keşmir vadisinden alan Keşmir, Hindistan, Pakistan ve Çin arasında dağlık bir bölge! Günümüzde üç ülke arasında bölünmüş durumda... Güney kısmı Hindistan denetimindeki Cemmu Keşmir. Burada nüfus 10 milyon civarında. Kuzeyde Pakistan kontrolündeki Azadi Keşmir yer alıyor. Buranın nüfusu 3 milyonun biraz üstünde. Nüfusun nispeten az olduğu “Aksay Çin” olarak bilinen Doğu bölümü ise 1962 yılında bölgeyi işgal eden Çin’in denetimi altında. Toplam nüfusun yüzde 70’ini Müslümanlar oluşturuyor. Diğer gruplar ise Hindular, Sihler ve Budistler. Pakistan, BM öncülüğünde bir referandum yapılmasını talep ediyor. Oylama sonucuna göre Keşmir’in hangi ülkeye bağlanacağının belirlenmesini istiyor. Hindistan bu talebe şiddetle karşı çıkıyor.

HİNDİSTAN KEŞMİR’İNDE HUZURSUZLUK!
Hindistan’ın Cemmu Keşmir eyaletinde yaşayan Müslümanlar Yeni Delhi yönetimine başından beri sıcak bakmadı! Bu bölgede yüzde 60’ın üzerinde Müslüman yaşıyor. Hindistan sınırları içinde Müslümanların çoğunluğu teşkil ettiği tek eyalet! Huzursuzluk 1989 yılından itibaren zaman zaman ayaklanmalarla kendini gösterdi. Bu eyalette yaşayan Müslümanlar ya bağımsızlık ya da Pakistan’a bağlanmayı talep ediyor. Hindistan güç kullanarak bu ayaklanmaları bastırıyor. Aynı zamanda bu bölgedeki ayrılıkçı akımları Pakistan’ın körüklediğini iddia ediyor. Pakistan bu iddiaları reddediyor.

SON GELİŞMELER
Ayrılıkçı grupların intihar saldırısı sonucunda 14 Şubat 2019’da 40 Hint askerinin öldürülmesi her dönem var olan gerilimi kriz ve çatışmaya dönüştürdü. 26 Şubat günü Hindistan 8 muharip uçakla de facto sınır hattını geçerek, kendi iddiasına göre isyancıların (Ceyş-i Muhammed-JeM) eğitim tesislerine taarruz etti. Pakistan bombaların boş araziye düştüğünü ileri sürdü. Bir gün sonra Pakistan sınır ihlali yapan iki Hint uçağını düşürdü. Kurtulan pilotlar iki ülke arasında ayrı bir ihtilaf konusu!
Nükleer silaha sahip iki ülkenin bir çatışma ortamına sürüklenmesi bölge ve dünya barışı için önemli risk unsurları içeriyor. Ayrıca bu iki ülkenin Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ)’nün asil üyeleri olduğunun altını çizmeliyiz. ŞİÖ bu konuda inisiyatif alarak tarafları ortak bir noktada buluşturmalı! Keşmir sorununun kolay bir çözümü yok! Emperyalizmin iki ülkeye kurduğu bir tuzak! Sağduyu mutlaka galip gelmeli. Sıcak bir çatışma Asya içinde de çatlaklar yaratabilir. Şu aşamada atılacak en doğru adım sorunun dondurulması olur.