PKK’lılar kadar ‘gururlu ve onurlu!’

Yıllar önce; şehitlerimize “Kelle” demişti... Apo’ya da “Sayın!”
Yine terörün azdığı bir dönemde; şehit cenazelerinde protesto edilmekten bıkmıştı da o meşhur lafı etmişti:
“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir!”
Tüm bunları askeri karalamak, teröristi övmek için söylememişti elbette... Ancak sonuçta “bilinçaltı” diye bir şey vardı ve işte beklenmedik zamanlarda böyle acımasızca ortaya çıkıyordu!
***
O “bilinçaltı” bugün yine isyanda!
Öyle ki terörle mücadelede kararlılığın önemini anlatmak için konuştuğu iftar sofrasında yine bir çuval inciri berbat etti:
“Askeri karalama, teröristi övme” edebiyatında yeni bir çığır açtı!
“Asla teröre taviz vermeyeceğiz. Bizler teröristler kadar onurlu, teröristler kadar gururlu olmaz isek, terörle mücadelede başarılı olamayız” dedi...
Bu sözün anlamı ne?
“Teröristler onurlu...
Teröristler gururlu...
Biz de en az onlar kadar onurlu ve gururlu olalım!”
Hadi oradan Allah aşkına!
***
İnanması zor değil mi?
PKK bile bugüne kadar kendini böyle övmedi!
Kaderin cilvesine bakın ki onlara bu övgü, sadece son bir yılda 550’ye yakın evladını bu kahpe örgüte kurban veren devletin cumhurbaşkanından geldi!
***
Hadi; o, “oruçlu kafayla” bu garip sözleri söyledi... İyi de onu büyük bir huşu içinde dinleyen “yalaka tayfası”na ne demeli?
Ulan aklınız başınızdan bu kadar mı gitti?
Aşkınız gözünüzü bu kadar mı kör, kulağınızı bu kadar mı sağır etti?
Bu kadar mı korkak, bu kadar mı pısırık, bu kadar mı ürkeksiniz?
Neden çıkıp da bu büyük gafı düzeltmediniz?
Neden, “Teröristin gururu, onuru olmaz” demediniz?
Neden öküzün trene baktığı gibi bakınız?
KaçAk Saray’ın lüks koltuklarına oturup lüks masalarda hurmanın en şahanesiyle iftar yapmak, efendinin yakın çevresinde olmak bu kadar mı sarhoş ediyor hepinizi?
***
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın, azılı katillere “onurlu ve gururlu” dediği, kendi vatandaşlarını da en az onlar kadar “onurlu ve gururlu” olmaya davet ettiği gecenin sabahı, o katiller altı evladımızı daha şehit etti!
PKK’lılar kadar onurlu ve gururlu olmadıkları için mi öldüler yani?
Bu ne büyük bir gaflettir?
Bu nasıl bir hitabettir?
Ağzından çıkanı kontrol edemeyeceksen; konuşmaya mecbur musun?
Sus, otur bari!
***
Senden de...
Senin gaflarından da...
Afra-tafralarından da bıktık!
Dirilerimizin zaten anasını ağlatıyorsun da... Bari şehitlerimizin yakasından düş...
Onların ruhlarını incitme!
Lütfen, lütfen, lütfen...
Sus!

VARLIK BARIŞI!
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türk vatandaşlarının yurt dışında bulunan varlıklarını ülkeye getirmeleri için yeni bir “Varlık Barışı” tasarısı hazırladıklarını açıklamış...
Üstelik bu kez yurt dışındaki paralarını getirmek isteyen kişi ve kuruluşlar, vergi de ödemeyecekmiş!
***
Yüz liralık trafik cezası için bile vatandaşın evine haciz koyduran AKP, canı sıkıldıkça zenginler için “Varlık Barışı” yasası çıkarıyor.
2008’de, 2011’de ve 2013’te üç kez denendi; üçünde de kamuoyuna açıklanan hedeflerin yanına bile yaklaşılamadı.
Bu kez vergi de almayacaklarına göre birilerine fena halde bir kıyak çekilecek demektir!
Bakalım, bu düzenleme hangi AKP yandaşına yarayacak?

GÜNÜN SORUSU
Kayseri’nin Hacılar İlçesi’nde bir camide imam olarak görev yapan 39 yaşındaki F.M., önceki gün sahurda rahatsızlanınca hastaneye kaldırılmış... Yapılan cerrahi müdahale ile makatından salatalık parçası çıkarılmış... İmam hakkında “kronik eşcinsel” raporu düzenlenmiş... Sorum, imam hatiplerin sayısını artırarak “dindar ve kindar nesil” yaratacaklarını iddia eden morkolozlara:
Nerede hata yaptınız? Bu “hıyarlı nesil” de nereden çıktı?

İngilizlerin AB kararı!
İngiltere’de önceki gün yapılan “Brexit”te, “Avrupa Birliği’nden ayrılma” kararı çıktı.
Şimdi soru şu:
İngiltere’nin bu kararı, diğer ülkelerin de Avrupa Birliği’nden çekilmelerine yol açar mı?
Kısa vadede hayır!
Ancak... AB’de kalmak isteyen Kuzey İrlanda ve İskoçya, “Büyük Britanya”dan ayrılabilir!
***
Kısacası; yüzlerce yıldır başka devletleri bölüp parçalara ayıran Büyük Britanya İmparatorluğu, şimdi kendisi bölünmenin eşiğine geldi.
Bu karar, dünyadaki dengeler açısından ilginç gelişmelere yol açabilir.

156+342!
Abdullah Gül’e söylemek istediklerinizi yazıp mustafa0mutlu@gmail.com’a gönderin; yayınlayayım. Bugün sıra Fransa’da yaşayan Ahmet Yılmaz’da:
“Abdullah Bey...
Bırak bir gazeteciyi, yüzlerce vatandaş bu köşede sana aylardır basit bir soru soruyor; aldırmıyorsun.
Seni okutup büyüten, ‘devlet adamı’ eden halkını umursamıyorsun.
Halkına hesap vermeyi reddediyorsun.
Kendini padişah gibi ‘sorumsuz’ ve ‘hesap vermez’ olarak görüyorsun...
Böbürlenme padişahım:
Senden büyük Allah var!
Bugün bize vermediğin hesabı, elbette bir gün ona vereceksin!”

GÜNÜN İSYANI
İsyanım Yaşar Nuri Öztürk’ün ardından “Kurtulduk” diye sevinen din tacirlerine:
Bıraktığı eserleri ne yapacaksınız alçaklar; onları nasıl yok edeceksiniz?