Seçmenin tercihini ne belirleyecek?

Siyasi partiler seçim çalışmalarını

hızlandırdı. Muhalefet ekonomideki

krizi öne çıkarıyor.

Cumhur İttifakı iktidar avantajını kullanıyor.

Asgari ücrette yapılan artış…

Memur emekli maaşlarına zam…

Konut projeleri…

Sosyal yardımlarla ilgili kararlar…

Esnafa yönelik uygulamalar…

Hepsi seçime ayarlı…

SEÇİMDEN SONRA

Bütün kesimler işin farkında.

Seçimden sonra başlarına gelecekleri biliyor.

Cumhur İttifakı da seçilse,

Millet İttifakı da iktidar olsa

değişmeyecek.

Krizin faturasını üstümüze yıkacaklar.

İşçiye, çiftçiye, memura, emekliye, …

Acı reçeteyi içirecekler.

Şimdi seçim var.

Ne alırsak kârımıza” diyorlar.

SEÇMENİN TAVRI

Kamuoyu araştırmaları…

Seçimlere birkaç ay kaldı.

Seçmenin kafası hâlâ karışık.

Halk iki ittifak arasında sıkıştırılıyor.

Birinden birini tercihe zorlanıyor.

Ama eski ilişkiler önemli ölçüde yıpranmış.

Cumhur İttifakı’na da,

Millet İttifakı’na da fazla güven yok.

Kararsız (!) seçmen oranı yüksek.

Seçmen sistem partilerine itiraz ediyor.

Bunu sokakta, köyde, şehirde, …

Her yerde görmek mümkün.

AK Partililere gidin…

Söze kendi partisini eleştirerek başlıyorlar.

CHP’lilere, İyi Partililere gidin…

Partilerine inançları yok…

VATANSEVERLİK

Peki seçmen tercihini neye göre yapacak?

Sandığa giderken neyi düşünecek?

İşte belirleyici olan bu!

Gezici Araştırma Merkezi bu soruya yanıt

aramış.

Katılımcılara tercihini nelerin etkileyeceğini

sormuş

Merkezin Başkanı Murat Gezici ile konuştum.

Araştırma sonuçlarını sordum.

Özetle şunları söyledi:

Ekonomi seçmenin tercihinde önemli.

Ama onun kadar etkili bir başka konu daha var:

Vatanseverlik.

Seçmen tercihini buna göre de yapacak.

Vatansever gördüğü partiyi tercih

edecek.

***

TERÖRLE MÜCADELE

Askerimiz, polisimiz, köy korucularımız…

Yurt içinde ve sınırlarımızın ötesinde…

Teröre karşı mücadele ediyor.

Teröristlere göz açtırmıyorlar.

Bu uğurda şehitlerimiz, gazilerimiz var

Peki mücadeleye herkes omuz veriyor mu?

Pek öyle gözükmüyor.

ODTÜ’DE OLANLAR

Bu kanıya nereden varıyorum.

Hemen aktarayım.

Geçtiğimiz günlerde PKK yandaşları,

ODTÜ’de bir binaya pankart astı.

Türk Ordusunu suçladılar.

Batı’nın “kimyasal silah” yalanına sarıldılar.

Rektörlük olayı seyretti.

Ama ODTÜ’lü TGB’li gençler gitti.

O paçavrayı indirdi.

Yerine Türk Bayrağı astı.

KUYRUK ACISI

Aynı TGB’li gençler,

Savunma Sanayi Zirvesi yapacaklardı.

ODTÜ yönetiminden izinler alındı.

Savunma sanayi kuruluşları da destek verdi.

Ülkemizin geldiği noktayı konuşacaklardı.

Bin ODTÜ’li öğrenci katılım için başvurdu.

Ama PKK yandaşlarının kuyruk acısı vardı.

Zirvenin yapılacağı günün sabahı,

Kimse yokken salona girip, ortalığı dağıttılar.

TGB’li gençler ise üniversiteye alınmadı.

Rektörlük polisin müdahalesine de izin vermedi.

Açıkça PKK yandaşları korundu.

50-60 kişilik gruba boyun eğdi.

Daha sonra da “iki grup arasında kavgayı önlemek” gibi saçma sapan bir savunma yaptı.

TOPYEKUN MÜCADELE

TGB’liler daha sonra barikatı aştılar.

Rektörlük önünde basın açıklaması yaptılar.

Rektörü protesto ettiler.

Teröre karşı başarılı olmanın yolu belli.

Topyekûn mücadele…

Mehmetçik canını feda ederek savaşıyor.

Ama sen PKK yandaşlarını korursan olmaz.

Bu affedilir bir tutum değil.

Umarım ülkeyi yönetenler bunu görür.

Gereğini yapar…

Mehmetçik’e verilecek destek budur.