'Serbest piyasa’ terörüne son

Bu hafta içinde Katar ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde fahiş zamlar yapan marketlere karşı yeni yaptırımlar yolunda Kabine Toplantısı'nı adres gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vatandaşın fırsatçı terörü dediği bir konu var. Özellikle son üç aydır maliyetlerde bir artış yok. Akaryakıt giderleri artmıyor, personel giderleri artmıyor ama marketlerin yüzde 30’a varan oranlarda son 3 aydır artışlar yaptığı görülüyor. Vatandaşlar şunu söylüyor, bunlara sadece para cezası yetmiyor. Çünkü bunlar para cezasını maliyetlerin üzerine koyuyorlar ve aynı şekilde yollarına devam ediyorlar.”

Aralarında zincir marketlerin de olduğu işletmelere 9 milyon TL'nin üzerinde para cezası uygulanmıştı.

‘BEŞ MARKET PİYASAYI ALT ÜST EDİYOR’

Geçen ay ABD ziyaretinin ardından Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Beş zincir market piyasayı alt üst ediyor.” demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gıdada fahiş fiyat iddiaları konusunda beş zincir marketi işaret etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, fahiş fiyat iddiaları konusunda Ticaret Bakanlığı’nın “gerekli operasyonları yapacağını” belirtirken, “Bu beş tane zincir marketin topladığı ürünle piyasalar alt üst oluyor.” dedi. ABD temaslarının ardından New York’taki Türkevi’nde gazetecilere konuşan Erdoğan, “Bu konuda kısmen özellikle bu zincir marketlerin sınırsız uygulamaları var. Bu sınırsız uygulamalar karşısında biz de Ticaret Bakanlığı olarak bunların üzerine üzerine gideceğiz.” dedi. Bu iki açıklamayı alt alta koyduğumuzda hükümetin zincir marketlere ‘serbest piyasaya müdahale etmeyeceğiz’ açıklaması ile verdiği kredinin tükendiğini görüyoruz.

TİCARET BAKANLIĞI’NIN CEZALARI YETERSİZ KALIYOR

Ticaret Bakanlığı Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu geçen hafta 2022 yılının 7'nci toplantısı sonucunda fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı değerlendirilen, aralarında ulusal marketlerin de bulunduğu 21 işletmeye toplam 9 milyon 403 bin 237 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına karar verilmişti. Bugüne kadar yapılan denetimlerde, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere para cezası toplamda 56 milyon 602 bin liraya ulaştı. Söz konusu cezalarla birlikte aylar öncesinde Rekabet Kurumu soruşturma için harekete geçmişti.

Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, 5 zincir marketin de aralarında olduğu 20 teşebbüs hakkında rekabeti engelledikleri şüphesiyle yapılan soruşturmada nihai kararın Aralık ayında verileceğini söyledi. Sayın Küle, zincir marketlerle ilgili soruşturma sürecini anımsatırken, “Biz aslında bu tedarikçilerle ilgili bulguları ilk soruşturmada elde etmiştik. Fakat soruşturmanın sonuna doğru elde ettiğimiz için, ilk soruşturmaya dâhil edemedik. Çünkü yasal süreçte savunmalar ve soruşturmanın devamı buna izin vermedi. Dolayısıyla ikinci bir soruşturma açmak durumunda kaldık.” dedi.

GIDA PERAKENDECİLİĞİ SEKTÖRÜ TEKELLEŞMİŞTİR

Zincir marketlerin keyfi zamları konusu enflasyonun yükselmeye başladığı 2021 yılının son aylarından beri gündemde yer alıyor. Sık sık ‘serbest piyasa’ya vurgu yapılıp gereken cezaların verileceği söylendi; onlarca milyon TL ceza kesildi. Son bir yılda ‘serbest piyasa’ olarak anılan fakat esasen ‘tekelleşmiş’ veya ‘oligopol’ piyasası olan bir gıda perakendeciliği sektörünün varlığı gerçeği ortaya çıkmış oldu. Zincir marketler son aylarda ciddi bir maliyet artışı olmamasına rağmen gerek dolar/TL’nin seyrini gerekse manşet enflasyonun seyrini ya da bir gerekçe bile olmadan zam yapmaya devam ettiler. Nihayetinde keyfi fahiş fiyat artışlarına karşı alınan önlemler ve yapılan çağrılar yeterli olmadı.

REKABET KURUMU RAPORU VE TEKELLEŞME

Konu ile ilgili Rekabet Kurumu’nun Şubat 2021 tarihinde hazırladığı rapor tekelleşme gerçeğini açıkça ortaya koyuyor. ‘Türkiye HTM (Hızlı Tüketim Malları) Perakendeciliği Sektör Ön Raporu’ başlıklı raporda ticari sırların gizliliği gereği rakamlar açıklanmamış fakat varılan sonuçlar ve araştırmacıların yorumları açık bir şekilde paylaşılmış. Rapor Türkiye’de arz yönlü enflasyonu tetikleyen tekelci piyasa yapısını HTM perakendeciliği özelinde gösteriyor.

GIDA PAZARININ HAKİMİ DÖRT BÜYÜK ŞİRKET

Rapora göre son yıllarda geleneksel satış kanallarının (bakkal, büfe, kuruyemişçi gibi) mağaza sayısı azalırken organize satış kanalları (hipermarket, süpermarket, indirim marketleri) artmış. Benzer şekilde geleneksel satış kanallarının cirosu azalırken organize satış kanallarının cirosu artmış. İndirim marketleri zincirleri yıllar içinde toplam satış içinde payını diğerlerinden çok daha fazla oranda artırmış. Büyük şehirlerde gıda satışlarında önemli bir pay alan organize perakende pazarında birkaç şirketin hâkim olduğu ifade edilmiş. Raporda ilk dört şirketin pazarda yoğunlaşma oranının pazarın yüzde 50’sini geçtiği belirtilmiş.

Bu veri bize perakende gıda satışında aşırı tekelleşmenin boyutlarını gösteriyor. Raporun yazarlarını bile rahatsız eden tekelleşme son 10 yıl içinde gerçekleşmiş. Tekelleşme yayılırken toptan zincirler ve bölgesel/yerel marketlerin mağaza sayılarında düşüş olmuş. 2017’den sonra piyasaya yeni bir yatırımcı girmemiş fakat piyasada lider konumunda olan iki büyük şirket birleşme/devralma yoluyla pazar paylarını sürekli olarak artırmış. Yoğunlaşmanın (tekelleşmenin) önünü açan başka bir gelişme ise piyasada bazı büyük şirketlerin piyasadan çıkması olmuş.

KEYFİ ZAMLARA KARŞI ÖNERİLER

Keyfi zamların ve gıda piyasasında aşırı yüksek fiyat sorununun çözümü için atılması gereken adımları ikiye ayırabiliriz; piyasanın tekelci yapısına müdahale etmek ve zincir marketlere daha ağır cezalar vermek. Konu ile ilgili olarak aşağıdaki adımların atılması yararlı olacaktır;

  • Temel gıda fiyatlarına tavan fiyat sınırı getirilmelidir,
  • Gıda ihracatı geçici bir süre için sınırlanmalı veya durdurulmalıdır,
  • Tarımda üretimi daha etkin ve doğru olarak planlayan, destekleyen, teşvik eden ve yeniden düzenleyen Yeni Tarım Politikaları programı açıklanmalıdır,
  • Tarım Kredi Kooperatif Marketleri yaygınlaştırılmalıdır, bununla birlikte TVF (Türkiye Varlık Fonu) ve/veya başka kurumlar vasıtasıyla orta ve küçük ölçekli şirketler satın alınarak, tek çatı altında birleştirilerek perakende ve toptan gıda pazarında etkin bir pazar payına ulaştırılmalıdır,
  • Zincir marketlere verilecek cezaların kapsamı genişletilmelidir. Gerekirse şirketlere kayyım atanmalıdır,
  • Üretimden rafta satışa kadar tüm süreçlerin içinde kamunun müdahil olması gereklidir. ‘Dikey bütünleşik yapı’ olarak adlandırılan süreçte kamunun hem üretim hem de satış tarafında yer alması bu sektörde tekelin kırılmasında ve fiyatların kontrolünde etkili olacaktır.