Sözlü ve Yazılı Belgeler Işığında Cılavuz Köy Enstitüsü

Savaş yıllarıydı, ekmek gramla tartılarak veriliyordu. Öğrenciler sabahları un çorbası, bulgur çorbası, öğleyin az etli fasulye yanında da bulgur pilavı…

Öğrencilerin bunları yedikleri bir gün okula gelen Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye özel yemek çıkartılınca okul karıştı. Adalet ve eşitlik duygusu ile yetiştirilmiş olan öğrenciler buna itiraz ettiler.

Okulun müdürü Rauf İnan eleştirilere şöyle cevap verir: “Ben, Cumhurbaşkanı olduğu için değil İsmet İnönü şeker hastasıdır bu nedenle perhiz olduğu için özel yemek çıkarttım. Siz öğrenciler hasta olduğunuz da revir de size de durumunuza göre özel yemek çıkartmıyor muyuz?” der.

Öğrenciler ikna olur, konu kapanır,

VAR MI ŞİMDİ BÖYLE BİR ANLAYIŞ?

O okullar, hem geçmişteki hem de günümüzdeki eğitim kurumlarından tamamen farklıydı. Duvarları ve güvenliği yoktu. Yaz tatiline çıkılan, kapısına kilidin vurulduğu belli bir zaman dilimi de yoktu. Yine bu okullarda sınıfta kalmak da söz konusu değildi. Öğrenciler çalışkanlar, tembeller, başarılılar ve başarısızlar gibi sınıflandırmalara tabi tutulmazlardı. Bu kurumlarda öğrencilerin onurları da kırılmaz. Öğrenciye şiddet uygulandığı takdirde, öğrencinin karşılık verme hakkı olduğu ilan edilirdi. Bu kurumlarda kız öğrencilere yönelik pozitif ayrımcılık uygulanırdı.

Köy Enstitülerinden söz ediyoruz. Eğitim tarihimizin yüz akı köy enstitülerinden.

MUALLİM OKULU'NDAN KÖY ENSTİTÜSÜ'NE

Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati, 1926 yılında 4 köyde“Muallim Okulu” açtıktan sonra olumlu sonuç alınınca, köy gençlerinin kısa bir eğitimden geçirilerek kendi köylerinde eğitmen olarak görevlendirilmesi kararı alındı.

İlk uygulama 1936’da başladı ve 84 köylü genç Eskişehir’e bağlı Çifteler’de açılan bir kurstan sonra köy eğitmeni olarak görevlendirildi. Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan döneminde Eskişehir Çifteler (1937), İzmir Kızılçullu (1937), Edirne Kepirtepe (1938) ve Kastamonu Gölköy’de (1939) deneme niteliğinde dört Köy Öğretmen Okulu açıldı.

17 Nisan 1940 Hasan Ali Yücel döneminde “Köy Enstitüsü” adıyla Türkiye’nin eğitim tarihinde yeni bir dönem başlıyordu. 1946’ya kadar Anadolu’nun çeşitli yerlerinde 21 köy enstitüsü açılacaktı.

TRUMAN DOKTRİNİ BÖYLE İSTEDİ!

1946’da Hasan Ali Yücel’ in yerine Milli Eğitim Bakanlığı’na Reşat Şemsettin Sirer’i getirilir.Bir yıl sonra Truman Doktrini ilan edilecektir. “Soğuk Savaş” yılları başlamaktadır.Truman Doktrini’nin Türkiye’ye acil yardım paketikarşılığında Sovyetler Birliği’nden esinlenerek yapılan uygulamaların kaldırılması istenecektir: “5 yıllık kalkınma planları” ve Köy Enstitüleri gibi!

Reşat Şemsettin Sirer, Truman Doktrini’nin çocuğudur!

İlk işi İmam Hatip ve Kur’an kurslarını açması ve Ankara Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsünü kapatmak olacaktır. Sonra devamı gelecektir. Sirer, Köy Enstitüleri'ni Köy Öğretmen Okulları'na dönüştürecek, Köy Öğretmen Okulları da 27 Ocak 1954 tarihinde Demokrat Parti hükümeti tarafından kapatılacaktır. Yapılan bir karşı devrimdir.

CILAVUZ KÖY ENSTİTÜSÜ

Bu kitabın ilk baskısı Kasım 2011 yılında yapıldı ve çok kısa bir zamanda tükendi. Prof. Dr. Firdevs Gümüşoğlu’nun “Sözlü ve Yazılı Belgeler Işığında Cılavuz Köy Enstitüsü” kitabının yenilenmiş ve gözden geçirilmiş 3. basımı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı.

Cılavuz Köy Enstitüsü, köy enstitüleri tarihinde önemli bir yere sahip. Kars’ın şimdiki adı Susuz olan Cılavuz ilçesindeki Enstitü mezunları arasında edebiyat, sanat, politika ve bilim alanında yüz akı insanlar yetişti. Bu insanlar aracılığıyla Türkiye’nin öğretmen örgütlenmesine büyük katkı sağlandı. O mezunların başındasevgiyle, saygıyla andığımız Dursun Akçam gelir.Ümit Kaftancıoğlu, Mustafa Turan, Gültekin Gazioğlu, Rasim Bakırcıoğlu, İsa Öztürk, Osman Nuri Alper, Nizamettin Göçmen gibi yazar ve halkbilimciler Cılavuz mezunudurlar.

Alper Akçam, Cumhuriyet Kitap’ta Gümüşoğlu’nun kitabı üzerine şunları yazmıştı:

“Enstitülerinin kapatılışında çok önemli etkenler bir araya gelmişti. Politika sahnesinde hep etkin olmuş ve sonradan Demokrat Parti saflarında politikaya atılmış tefeci bezirgân zümre ve Emin Sazak, Kinyas Kartal gibi toprak ağaları, kapatılışta çok önemli roller oynamışlardı. Kinyas Kartal, kendisiyle yapılan bir görüşmede 'partiyle pazarlık yaparak biz kapattırdık' demişti (Dursun Kut, Cumhuriyet, 20 Temmuz 1966).

“Niyazi Berkes'e göre, Köy Enstitülerinin dönem politikacıları tarafından hedef seçilmiş olmasının ana nedeni, Bâbil artığı siyasetçilerimizin ABD'nin Truman doktrini uyarınca bölgeye gönderdiği paradan bir şeyler kapabilmek arzusudur…”

'KIZIL TEHLİKE'

“16 Kasım 1951 tarihli TBMM gizli oturumunda konuşan askeri savcı Şevki Mutlugil'in de vurguladığı gibi, uçaktan bakıldığında Hasanoğlan'daki müzik işliğinin çatısının orağa benziyor olması, köylü çocuklarının müzik çalışması yaparken daha çok sol ellerini kullanması, ABD'de yerlilere ait site hayatını incelemiş Niyazi Berkes'in Köy Enstitülerine çağrılıp konuşturulması, Çifteler Köy Enstitüsü ustaöğreticisi Asiye Eliçin'in öğrencilere Dostoyevski'nin 'komünizm propagandası yapan' (!) Kiromozov Kardeşler (savcılık tutanaklarında adı böyle verilmektedir) adlı kitabı okutması ve bu nedenle tutuklanmış olması gibi, yeterince ve ta 'köylere kadar uzanmış' bir 'kızıl tehlike' sayılmıştı!”

“Kızıl tehlike” kabul edilerek kapatılan Köy Enstitülerine, Engin Ardıç, 29 Nisan 2007 günlü Akşam Gazetesi’nde “Köy Enstitüleri Faşist Bir Müessesedir” diye saldıracaktı!

Günümüz 'liberal' aydınlarının 'faşist müessese' olarak tanımladıkları Köy Enstitüsü kurucusu İsmail Hakkı Tonguç 'Elimde olsaydı tüm dünya okullarına insanın insanı sömürmemesi diye bir ders koyardım' diyen bir devrimci eğitimcidir.

Gümüşoğlu’nun kitabını okuyunuz, ufkunuz açılacaktır.

PROF. DR. FİRDEVS GÜMÜŞOĞLU KİMDİR?

Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde lisans, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölümü’nde yüksek lisans, Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde doktora yaptı.

Bilim ve Ütopya ve Kadınlar Dünyası dergilerinin kuruluşunda yer alan ve editörlük yapan Gümüşoğlu, halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Yayımlanmış çok sayıda makalesi ve kitabı bulunmaktadır.

Ders Kitaplarında Cinsiyetçilik (1928-1995), Kaynak Yayınları, İstanbul, 1996.

Türkiye’nin Pasteur’u Dr. Z. Muammer Tunçman, Berfin Yayınları, İstanbul, 2001.

Cumhuriyet’te İz Bırakanlar: Onuncu Yıl Kuşağı, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2001.

Ülkü Dergisi ve Kemalist Toplum, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, İstanbul, 2005.

Birgi’de Toplumsal Yaşam ve Değişim: Bir Belde Monografisi, Bağlam Yayınları, İstanbul, 2008.

Cılavuz Köy Enstitüsü: Sözlü ve Yazılı Belgeler Işığında, 1. baskı, YKKED Yayınları, İzmir, 2011.

Ders Kitaplarında Toplumsal Cinsiyet (1928’den Günümüze), genişletilmiş 4. baskı, Tarihçi Kitabevi, İstanbul, 2016.