Suriye’de yeni slogan: Reecep ‘DAİŞ’ Erdoğan!

Şam’da bir siyaset sohbeti. Konu muhalefet.

Özellikle de IŞİD (Irak Şam İslam Devleti).

El Kaide’nin Irak ve Suriye kolu.

Hakkında karışık haberler var.

Önce “adres”i bilmek istiyorum.

Soru: El Kaide’nin asıl patronu kim?

Cevap: “El Kaide herkesin fahi.esidir.”

Doğru mu: Elbette.

Fakat: Cevap, bilgilerimi bir milim artırmıyor.

***

Asıl önemlisi, verdiği diğer bilgiler.

Bunları sırasıyla yazacağım.

Fakat birisi var ki, Musul’u açıklayabilir.

Şam’da anlatılan şuydu:

“IŞİD, Suriye’ye çekilmeye başladı.”

Bunun bir anlamı olmalıydı.

Ortak ilk yorumumuz:

“IŞİD, Suriye’de imha edilme riski gördü.”

“Daha güvenli diye Irak’a çekiliyor.”

Dikkat: Bu, “bilgi” değil, “yorum”.

***

Sonra birden Irak hareketlendi.

Şaşırtıcı haberler gelmeye başladı.

IŞİD, artık şehirleri kontrol eden bir güç.

***

Güneyimizden bir El Kaide tablosu verelim.

Felluce: Irak’ın önemli Sünni kentlerinden.

Yılbaşından beri El Kaide’nin elinde.

Rakka: Kuzey Suriye’deki stratejik il merkezi.

Aylardır El Kaide kontrol ediyor.

Musul: Ülkenin ikinci büyük kenti.

Önceki gece El Kaide’nin eline geçti.

Dün Irak kaynaklarıyla konuştum.

Hedefte başka iller de var: Kerkük, Selahattin, Telafer gibi.

***

Tamam: Saldırı El Kaide’den.

Soru: Emir kimden?

Gözler Suudi Arabistan’a çevriliyor tabii ki.

Irak’tan bir internet sitesi: Irak el Kanun.

Başbakan Nuri Maliki’ye yakın.

İddiası: Emri bizzat Suudi Arabistan Kralı Abdullah verdi.

Doğru mu: Kesin bilmiyoruz. Fakat olgulara aykırı değil.

Biliniyor: El Kaide’nin kurucusu, koruyucusu ve finansörü onlar.

***

Belli ki, bölgesel bir icraat yapılıyor.

Irak’ı anlamak Suriye’den geçiyor.

Suriye’deki El Kaide tablosunu görelim önce.

İşte Şam’daki kaynağımın aktardıkları.

***

(Bilgilerin birinci el olduğunun altını çizeyim):

“Suriye, tarihin en büyük terör saldırısına uğradı.”

Rakam veriyor: “80 ülkeden geldiler. 2 yılda 250 bin kişi.”

Bir anda değil elbette. Çeşitli dönemlerin toplamı.

Ölenler, dönenler, kaçanlar, kalanlar, yakalananlar.

Kıyaslıyor:

Irak’ta ve Afganistan’da bu rakamın ancak yarısı oldu.

Fakat daha uzun sürede.

Afganistan’da 10 yılda. Irak’ta 2003-2007’de.

Övünüyor: “Ama biz kazandık.”

***

Bir yıldır biliniyor.

Suriye muhalefetine radikal İslamcılar hâkim.

Batılı ülkeler de bundan rahatsız.

İki ülke öncelikle eleştiriliyor: Suud ve Türkiye.

Radikal İslamcıları, El Kaide’yi destekledikleri için.

Bu eleştiriye diğer “kamp” da katılıyor: Rusya, İran ve Suriye.

Suriyeliler eleştirilerini sloganlaştırmışlar:

“Reecep ‘DAİŞ’ Erdoğan!”

DAİŞ, IŞİD’in Arapça kısaltması.

***

Batı’nın temennisi, hatta talebi şaşırtıcı:

El Kaide militanlarının Suriye’de imha edilmesi.

Neredeyse Şam’dan ricacılar.

Esad yönetimiyle görüşme talepleri de oldu.

(Ayrıntısını yazacağım).

Korkuları açık:

Ya El Kaide militanları geldikleri ülkelere dönerse?

Çünkü: Yüzlercesi Batılı ülke vatandaşı.

***

Irak’ta El Kaide kampanyası tam bu aşamada alevlendi.

Özetleyelim:

Bir: Suriye’de Esad yönetimi stratejik üstünlük sağladı.

İki: Gündemde El Kaide’nin imhası var.

Üç: El Kaide Irak’a çekiliyor iddiası geldi.

Dört: El Kaide Irak’ta birden saldırıya geçti.

Musul’u aldı. Hedefte başka iller olduğu söyleniyor.

Hepsi, Sünni nüfusun yaşadığı alanlar.

Yani: Sadece “güvenli” saydığı bölgeye çekilmemiş.

Görünen: “Kurtarılmış bölge” yaratmak istiyor.

Beş: Emrin Suud’dan geldiği iddiası ciddi.

Altı: Sünni Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ABD müdahalesi istedi.

Soru: ABD bu işin neresinde?

Cevap: Hemen “içinde ve başında” demiyorum. Araştırmak lazım.