Türkiye-Suriye arasında Halep’te bir şeyler oluyor

İran kaynaklarıyla konuştum.

Halep’te perde arkasında birşeyler oluyor. Türkiye ile Suriye arasında.

Anlayabildiğim kadarıyla fena şeyler değil.

Tam: Yetmez ama evet cinsinden.

***

Ama önce bir parantez açalım. Mesut Barzani cenahına uğrayalım.

Malum: Barzani, mevsimin ilk “bağımsızlık” mesajını verdi.

Olayın hikayesi şöyle: Kürt lider Fransa’ya gitti. Cumhurbaşkanı François Hollande ile buluştu.

Ardından bir haber. Kendisine bağlı Rudaw internet sitesi üzerinden.

Özeti: “Hollande, bağımsızlığın tarihini belirlememizi istedi” (8.9.2016).

***

Tartışmaya bile zaman kalmadı. Haberi, bizzat Rudaw yalanlanmak zorunda kaldı.

Düzelttiler: “Haber, toplantıyı izleyen kaynaklardan edinilen yanlış bilgilerin sonucunda aktarılmıştır” (9.9.2016).

Anlamı: Bu kadar hayalciliği Barzani bile taşıyamamıştı.

***

Niçin hayalcilik? “Olur” tarafından başlayalım.

Ve kayda geçirelim: Adı “Kürdistan”, gerçekte “kukla” devlet, derece derece bütün Batının gündemindir. Özellikle ABD ve İsrail’in.

İki nedenle:

İlki: Batının bölgedeki nüfuzunun sürmesi için.

İkincisi: İsrail’in güvenliği için.

***

Batının “Kürdistan”a yazdığı görev emri bellidir: Bölgeyle savaşmak, bölgeyi parçalamak.

Strateji, Irak ve Suriye’de uygulanmakta.

***

Şimdi işin “olmaz”ına bakalım.

Bölgemizde dengeler artık Batının aleyhinde.

Özellikle Suriye’nin direnmesi bölgenin kaderini değiştirdi.

Burada: İran ve Rusya desteğinin de altını çizmek lazım.

Son büyük gelişme: Türkiye, bölge merkezli tercihlere yöneldi.

Sonuç: Bölgemizin gündemi artık bölünme değil, birleşmedir.

***

Durumu Kürt milliyetçisi partiler açısından değerlendirelim.

Aslında: Bölge tablosunu onlar da böyle okuyorlar.

Gerçekçiler: Hiçbirinin gündeminde ileri hamle yok.

Hepsinin temel derdi, “mevcudu korumak”.

Yani: “Bağımsızlık” sözlerinin sahada karşılığı bulunmuyor.

***

Zaten: Herkes farkında.

Barzani ne zaman sıkışsa “bağımsızlık” diyor.

Oysa: Peşmerge maaşlarını bile ödeyemiyor. Petrol gelirleri düştüğü için.

Türkiye dahil herkesten borç aldılar.

Barzani’nin federal bölgedeki iktidarı bile tehlikede.

Erbil’deki bölgesel hükümetin yetkisi Süleymaniye’de fiilen geçmiyor.

***

Özet: Kürt milliyetçisi partilerin asıl gündemi farklı.

PKK dahil, bir yol ayrımına gelmekteler.

Ya ABD ile birlikte olacaklar, ya da bölgeyle.

Birinde ezilmek var. İkincisinde, haysiyetli birlikler.

***

Gelelim Halep’te olanlara.

Kamuoyunun bildiği şu: Rusya ile Türkiye, Halep’te bir ateşkes için çalışıyor.

Takvim de veriliyor: Kurban Bayramı öncesinde silahları susturmak.

Bu tamam.

***

Fakat: Fazlası varmış.

İran kaynaklarının anlattıkları şöyle:

Bir: “Ankara ile Şam arasında örtülü temaslar sürüyor.”

“Türkiye, Halep’te bazı adımlar attı.”

“Buradaki kendisine bağlı milisleri çekti. Cerablus tarafına sevketti.”

“Böylece Halep cephesinde Esad’ın eli biraz rahatladı.”

(Bir dipnot: Daha önce yazdım. AKP kaynakları daha önce bu yönde bilgi vermişlerdi.)

***

Fakat İran cenahı yine de şikayetçi.

Onlara göre: Türkiye politika değişikliğini çok konuşuyor, az adım atıyor.

Oysa: “Bölgenin sorunları bu tempo ile çözülmez.”

Bir de küçük ek: Tahran, Türkiye-Rusya ilişkilerine biraz buruk bakıyor.

Sitemkârlar: İşlerin daha çok Rusya ile götürülmesinden.

Doğal olarak, “devrede” daha çok olmak istiyorlar.

Kayda geçireyim dedim.