Türkiye yine ayağına kurşun sıkar mı?

ABD’nin Suriye operasyonu fiyasko ile sonuçlandı. Libya gibi kısa sürede sonuç alınacağı düşünülmüştü. Ama olmadı. ABD sert kayaya çarptı. Esad yönetimi 7 yıldır direniyor. Psikolojik üstünlük de cephe üstünlüğü de Esad yönetiminde.
Fırat’ın batısı teröristlerden önemli ölçüde temizlendi. Şimdi sırada İdlib var.
20-30 bin silahlı teröristten söz ediliyor. Çoğu Suriyeli değil. CIA’nın Rusya’dan, Çin’in Uygur bölgesinden, Afganistan’dan, Avrupa’dan, ... toplayıp Türkiye üzerinden Suriye’ye geçirdiği teröristler.
HASSAS HAMLELER
Suriye ordusu ve Rus askerleri İdlib’e operasyon için hazırlanıyor. Şehir üç tarafından kuşatılmış durumda. Teröristler şehir halkını kendilerine kalkan yapmaya çalışıyor.
Esad yönetimi ise dikkatli. Doğu Guta’da, Dara’da, ... izlediği yöntemi burada da uygulamaya koyuyor.
Silah bırakıp teslim olanlara dokunmamak, halkı teröristlerden ayırmak, en az zayiatla sorunu çözmek.
TRAFİK HIZLANDI
Operasyon öncesi trafik hızlandı. Milli Savunma Bakanı Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan Moskova’ya gitti. İran Dışişleri Bakanı Zarif sürpriz bir şekilde Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir araya geldi.
Rusya Akdeniz’de 25 savaş gemisi ve 30 uçakla tatbikata hazırlanıyor.
Milli Savunma Bakanı Akar Rus mevkidaşı Sergey Şoygu ile telefonda görüştü. 7 Haziran’da Tahran’da Putin, Erdoğan, Ruhani zirvesi var. Yoğun trafik anlamlı.
ABD DEVREDE
ABD gelişmelerden rahatsız. Yeni hamleler peşinde. 1. Körfez Savaşı sonrası Irak’ın kuzeyindeki modeli Suriye’de de uygulamak istiyor. “Uçuşa yasak bölge” planıyla PKK/PYD’yi güvenceye almaya çalışıyor.
Türkiye’ye, Cerablus ve Afrin’e “otonom bölge” havucu uzatıyor.
Bu yolla “ABD-İsrail Koridoru”nu yeniden hayata geçirme hesapları yapıyor
İDLİB’DE NİFAK
İdlib konusunda Türkiye-Rusya-İran arasına nifak sokma çabasında.
Bir yandan Türkiye’de ekonomik krizi tetiklerken, diğer yandan Doğu Akdeniz ve Fırat’ın doğusuna askeri yığınak yapıyor. Radarlar ve füzeler yerleştiriyor. İdlib’de kontrolü altındaki terör gruplarına moral verme telaşında.
Diğer yandan da Türkiye’deki yandaşları üzerinden “ABD ile ikinci bahar” palavralarını piyasaya sürüyor. Kimyasal silah provokasyonuna hazırlanıyor.
GARİP AÇIKLAMALAR
Bu gelişmeler yaşanırken devletin yukarılarından yine garip açıklamalar duyulmaya başladı. “Kendi vatandaşlarını öldüren rejim”, “Rejimin saldırıları bitmiyor” ifadeleri kullanılıyor.
Bu konu çok karıştırılırsa, zararlı çıkan biz oluruz.
900 km sınırımızın teröristlere açılması.
Olaylar başlamadan Türkiye’ye gelip, olaylar başlayınca kaybolan Libyalılar.
Türkiye üzerinden Suriye’ye geçirilen teröristler.
Reyhanlı’da, Yayladağ’da, Kilis’te, ... yaşananlar.
Kurulan kamplar.
Taşınan silahlar.
Suriye’de zorla kurulan haremler.
IŞİD’li teröristlere, “dışlanmış çocuklar” diyenler...
Hangi birini sayalım..!
Büyük yanlışlar yapıldı. Şimdi bu yanlışlardan dönülüyor. En iyisi bu defteri hiç açmayalım.
FARKINDA MIYIZ?
Yapılan açıklamalarda “Şam yönetiminin topraklarında terörle mücadelesi” eleştiriliyor. “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, ilgili devletlerle görüşerek, konuşarak, alacağı tedbirlerle Şam yönetiminin İdlib’e müdahalesini önlemeye çalışmasından” söz ediliyor.
İdlib sadece Suriye’nin değil, Türkiye’nin de güvenliğidir. Oradaki yabancı teröristlerin hedefinde sadece Suriye yok. Başta Türkiye olmak üzere, Rusya, Çin, İran, ABD’ye direnen Avrupa ülkeleri, ... de var.
Çünkü onları oraya taşıyan ABD’nin planı bu.
Yani, İdlib’in teröristlerden temizlenmesi Türkiye’nin toprak bütünlüğünün de güvencesi.
KAFA KARIŞIKLIĞI
Öyle görünüyor ki Türkiye’yi yönetenler arasında kafası karışık olanlar var. Geçmişte yapılan hatalardan hâlâ ders çıkarılmadığı anlaşılıyor.
Daha önce de yazmıştım. 2012 yılında Şam’da Suriye Devlet Başkanı Esad’la görüşmemizde bir ara daldı. Uzun uzun düşündükten sonra, “Türkiye kendi ayağına kurşun sıkıyor, farkında değil mi?” demişti.
Esad bunları söylediğinde daha ABD Fırat’ın doğusuna gelmemişti. PPK/PYD ABD’nin “kara gücü” olmamıştı.
Umarız Türkiye İdlib’de yine ayağına kurşun sıkmaz!
Türkiye böyle bir hatayı kaldıramaz!