Türkiye’nin seçimi: Ya Suriye, ya kaos

Son bombalı eylemin “künye”sine bakalım.
Tarih: 28 Haziran 2016.
Hedef: Bu kez İstanbul Atatürk Havaalanı.
Kaybımız: Büyük. Şimdilik 41 ölü, 239 yaralı.
Fail: Başbakana göre “saldırıda DEAŞ emareleri var”.
***
Durum değerlendirmesi yapalım.
Olayın ilk saatleri.
Herkes öncelikle “hangi örgüt” diye soruyor.
Uzmanların iki olağan şüphelisi: IŞİD veya PKK.
***
Hale bakın:
Biri etnik milliyetçi. Güya sol.
Diğeri mezhepçi. Güya Müslüman.
Suriye ve Irak’ta birbiriyle savaşıyorlar.
Fakat: Türkiye’de hedefleri, eylemleri aynı.
***
Şaşırtmıyor.
Çünkü: Terör, bombadan çok siyasettir.
Siyasi bir projeye dayanır.
Demek ki: Örgütler ayrı, fakat proje aynı.
Asıl: Projenin mimarına bakmak gerek.
Yani ABD’ye.
***
Bombaların amacı ne olabilir?
Sır değil: Türkiye’yi turizm üzerinden ekonomik krize sürüklemek.
Sektör zaten zorda. Kriz işaretleri veriyor.
İki turist kaynağı ciddi oranda daraldı.
Uçak yüzünden: Ruslar gelmiyor (ilk 5 ayda düşüş % 78).
PKK ve IŞİD bombaları nedeniyle: Batılı turistler ayağını çekmekte.
Toplam daralma: İlk 5 ayda % 34.
Turizmciler Rusya adımıyla umutlandı.
Son bombalar: Türkiye’de ısrar eden Batılı turistleri caydıracak gibi.
***
Bombalar Rusya adımına bir cevap mı?
Nedenleri arasında olduğu anlaşılıyor.
Ama asıl tehlike şöyle.
Bir: PKK, IŞİD, El Nusra... Türkiye’de çok sayıda eylem hücresine sahipler.
İki: Geniş bir “intiharcı” havuzları bulunuyor.
Üç: Belli ki, hazır eylem senaryoları var.
Planlanmış, hazırlığı, keşifleri yapılmış.
Hemen düğmeye basabiliyorlar.
Görünen o ki: Devam edecekler.
***
Peki çare ne?
Önce bir durum tespiti yapalım.
Türkiye aslında kaos ve ufalanma projesinin farkında. Buna AKP de dahil.
Projenin mimarını da biliyorlar: ABD.
“Üst akıl” diye dillendiriliyor da.
Fakat: Gereği yarım yapılıyor.
***
Olanlara bakalım.
Türkiye sahada “zor”u seçti.
Bu yüzden maliyeti ağır.
Evet: Türkiye IŞİD’i, PKK’yı vuruyor.
Ancak: IŞİD’i sadece Suriye sınırında top atışlarıyla.
PKK’yı da Türkiye ve Irak’ta.
***
Oysa: İkisinin de askeri merkez üssü Suriye’de.
Buna verilecek anlamlı cevap: Ankara-Şam ortaklığı.
Fakat: AKP hükümeti hâlâ Esad yönetiminin karşısında.
Tıpkı IŞİD ve PKK gibi.
***
Artık Türkiye’nin çıkış yolu iyice netleşti.
Çare: Suriye ile de barışma iradesi göstermek.
Rusya ile büyük bir adım atıldı.
Suriye için de cesaret gösterilirse iki sonuç ortaya çıkar.
Bir: Bölgedeki dengeler bütünüyle değişir.
ABD, hesaplarını gözden geçirmek zorunda kalır.
***
İki: PKK ve IŞİD gibi örgütlerin savaşma iradesi kırılır. Asıl önemlisi bu.
Koridor, hendek, bombalar, mezhepçi kaos... Ancak böyle önlenir.
Hem de en düşük maliyetle.
***
AKP ise hâlâ denge arayışında.
Rusya adımını İsrail’le dengelemeye çalışıyor.
Tıpkı: 24 Temmuz sürecinde olduğu gibi.
Malum: O süreçte hem PKK’yı vurmaya başladı.
Hem de İncirlik’i ABD’ye açtı.
ABD ne yapıyor?
Her şey ortada: İncirlik üzerinden “koridor”u inşa ediyor.
Son söz: Suriye adımı atılmazsa, bombalar sürer. Bu bir kehanet değildir.