Uzun vadede hepimiz işsisiz!

Ne zamandır teknolojik dönüşümün mevcut işgücü piyasasına etkilerini yazmak istiyorum. Yakın zamanda katıldığım bir konferansta Nike'ın fabrikalarını orta vadede ABD'ye taşıyacağı ancak Sanayi 4.0 temelli üretim yapacağı için muhtemelen istihdama kayda değer bir katkısının olmayacağı belirtildi. Bundan hareketle konu hakkında ben de bir iki kelam etmek istedim.

Geçen yıl şubat ayıydı. Beko'nun Barcelona Futbol Kulübü ile sponsorluk anlaşmasının yapılacağı toplantıya katılmak için Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç ve ekonomi müdürü arkadaşlarla Katalonya'dayız. Basın toplantısı sonrası Ali Koç ile sohbetimiz sırasında teknolojik dönüşümün getireceği işsizlik konusu gündeme geldi. Koç burada yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: "Teknolojinin artısı, eksisine bakıldığında istihdama etkilerini görüyoruz. İnsan gücü ve becerisine ihtiyaç azalıyor. Bu nedenle bu insanların hangi alana kanalize edileceği de büyük önem taşıyor. Teknolojinin istihdam üzerinde oluşturduğu etkinin olumsuz bir sosyal etkisi olacağını görüyorum."

KAHVECİ'NİN İTİRAZI VAR

Koç'un bu değerlendirmesine Karar Gazetesi Ekonomi Müdürü İbrahim Kahveci'den itiraz geldi. Kahveci hem sohbetimiz sırasında yaptığı değerlendirmede hem de sonrasında kaleme köşe yazısında şu çıkarımda bulundu: “Her üretim süreci teknoloji kullanımı arttıkça ucuzluyor ve toplam refah artıyor. Paylaşım sorunu da artan beceri ile karşılık buluyor. Bu ise çalışma sürelerinin kısalığından, daha uzun tatile kadar gidiyor. Teknolojiden korkmak yerine açacağı yeni ufukları hayal etmek daha güzel değil mi.”

OTOMOTİV İŞÇİSİ DURUMU FARK ETTİ

Bu defteri neden yeniden açtım derseniz anlatayım. Geçenlerden Otomotiv Sanayicileri Derneği'nin (OSD) yıllık değerlendirme toplantısındayız. OSD Başkanı Haydar Yenigün konu açılınca Sanayi 4.0'ın ve dijital dönüşümün etkilerine değindi. Yenigün, otomotiv sektöründe daha önce tornacı vb. gibi işlerde çalışanların bu işlerin yavaş yavaş robotlara geçmesiyle birlikte kod yazımı gibi alanlarda kendilerini geliştirmeye başladıklarını, mesai saatleri dışında işçilerin teknolojik dönüşüme ayak uydurmak için eğitim aldıklarını söyledi. Haydar Yenigün'ün verdiği bu bilgi beni umutlandırdı doğrusu.

CÜNEYT ZAPSU DER Kİ:

Yine yakın zamanda bir doktora öğrencisi veri gazeteciliği konusunda hazırladığı tezi ile ilgili benimle uzun bir söyleşi yaptı. Geleneksel gazetecilik yavaş yavaş sahadan çekilirken yeni medya ve veri gazeteciliği ön plana çıkıyor. Ancak yapay zeka (doğrusu algoritmik zeka) teknolojilerinin gelişmesiyle veri gazetecileri de işlerini kaybedebilirler. Bugün gelecek gözüyle bakılan veri gazeteciliği yapay zekanın kurbanı olabilir diye düşünüyorum. Buraya dikkat! O halde ne yapacağız. Bu yılki Davos Zirvesi'nde BloombergHT'nin sorularını yanıtlayan iş insanı Cüneyt Zapsu, yapay zekanın ulaşamayacağı veya en geç ulaşacağı alanın creativite yani yaratıcılık olduğunu söyledi. Robotlar fabrika işçilerinin işçilerini ellerinden alırken, beyaz yakalıların işlerini de yapay zeka ellerinden alacak. İşçiler üretim süreçlerinin kıyısında kalmamak için kendilerini yeni teknolojilere adapte ederken, beyaz yakalılar da yaratıcılık içeren alanlara yönelerek teknolojik dönüşümün getireceği yeni işlerde kendilerine alan bulabilecekler. Şu haliyle ben insan ırkının sarsılmaz mücadeleci ve hayatta kalma becerisine güvenerek İbrahim Kahveci'nin tarafını tutuyorum ve dijital dönüşümün getireceği yeni iş alanları sayesinde refahın artacağını, işsizliğin de öyle sosyal patlamalara varacak düzeyde dramatik bir artış göstermeyeceğini düşünüyorum.

YENİ İŞLER VE BİTEN İŞLER

Toprak İşveren Dergisi'nin Aralık 2018 sayısında Endüstri 4.0'ın İstihdam Paradoksu başlıklı bir makale yayınlandı. Doç. Dr. Zümrüt Ecevit Satı'nın makelesinde yer alan bazı bulguları konuyu derinleştirmesi için dikkatinize sunuyorum. Dijital dönüşümle birlikte; Algoritma Teknisyenliği, Etkileşimli Arayüz Tasarımcılığı, Evrensel Hizmet Danışmanlığı, Dijital Süreç Mühendisliği, Endüstriyel Veri Bilimciliği, Robot Koordinatörlüğü, IT/IoT Çözüm Mimarlığı, Bulut Hesaplama Uzmanlığı, 3D Yazısı Mühendisliği, Giyilebilir Teknoloji Tasarımcılığı ve iş Terapistliği gibi yeni meslekler hayatımıza girecek.

McKinsey'in 2017 yılında yaptığı araştırmada teknoloji benimseme hızına göre 2030 yılı itibarıyla 400 milyon ile 800 milyon kişi mevcut işlerini kaybedecek. Bunlardan 75 ile 350 milyonu ise yeni beceriler kazanarak başka işler yapacak. Boston Consulting Group'un 2015 yılında yaptığı araştırmaya göre montaj ve üretimde 610 bin iş kaybedilecek, bilgi teknolojilerinde ise 960 bin iş yaratılacak. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2016'daki çalışmasına göre 2015-2020 yılları arasında robtlar toplam 5.1 milyon işgücü oluşturacak. Teknolojinin getirdiği yenilikler sayesinde 7.1 milyon iş kaybı oluşacak. Bu işlerin yüzde 30'unu ofis ve idari yönetim hizmetleri oluşturacak. Yine Dünya Ekonomik Forumu 2018'de yayımladığı raporunda 2026'ya kadar ABD'de 1.4 milyon işin teknoloji ve diğer faktörlerin etkisiyle dönüşüme uğrayacağını tespit etti. Doç. Dr. Zümrüt Ecevit Satı'nın değerlendirmelerine göre, yakın geleceğin çekirdek işgücü ise bilim ve mühedislik alanlarından çıkacak. Bu yüzde eğitim sisteminin STEM-A doğrultusunda ele alınması ve temel bilimlerin güçlendirilmesi, mesleki teknik liselerin yeniden yapılandırılması ile daha yüksek teknolojil, sosyal, duygusal ve bilişsel becerilere sahip insan gücü oluşturucak.

UZUN VADEYİ KISA KILAN DEVİNİM

Şimdilerde herkes bir YouTuber olma telaşındayken, değişen ve gelişen üretim ilişkilerinin yaratacağı fırsatları kaçırmamak için teyakkuzda olmalıyız. Teknolojik dönüşüm sürecinde bence tren kaçırma diye bir hadise de söz konusu değil. İşe nereden başlayıp, hangi alanda ilerleyeceğimize karar vermek mesele. Dijital dönüşüm sürecinde işsiz kalmamak için stratejimizi de metodolojimizi de esnek şekilde belirlememiz gerekiyor. Biz o dönüşüm gelene kadar emekli oluruz diyorsanız zaten uzun vadeyi kısaltan devinimin farkına varamamışsınız demektir. John Maynard Keynes'in, “Uzun vade kavramı olaylara bakışımızı yanlış yönlendirir. Çünkü uzun vadede hepimiz ölmüş olacağız” sözünden hareketle teknolojik dönüşüme ayak uyduramazsak, “Uzun vadede hepimiz işsiziz” diyebiliriz.