Yeter söz milletin!

Meclis yerli yerinde dururken Kıbrıs davasında çıt çıkmadı. Eğer tek kişiye dayalı sistem gelirse, yukarı akan ordunun derelerinde bile hikmet ararız... Bir büyük millet kaderini, ne kadar yetenekli olursa olsun bir kişinin iradesine teslim edemez!

Yeni düzende gayrı ihtiyarı dost, düşman, tehdit, risk kavramlarının hedefi de değişecektir. Çünkü partili cumhurbaşkanı, sadece o partinin cumhurbaşkanı olarak algılanacaktır. Diğer partilere mensup yurttaşlar onu cumhurbaşkanı olarak kabul etmeyecek, doğru bile olsa her politikasına karşı çıkacaktır. Bu durum ise ülkedeki ayrıştırıcı dinamikleri tetikleyecektir. Ülkede iç barış pamuk ipliğine bağlı kalacaktır. Tatlı tatlı esen imbat bile küçük bir olay sonrasında kasırgaya dönüşecektir. Kaçınılmaz olarak parti devletin yerini alacaktır. Uluslararası meselelerde devlet ve parti özdeş hale gelecektir. Parti merkeze konularak analizler yapılacaktır. Eğer, bu sistem halktan onay alırsa televizyonlarda muhtemelen şu tür derin analizler duyacağız.

POSTMODERN CUMHURİYET’TE UZMAN ANALİZLERİ

Uzman 1: Efendim, Batı Asya’daki (Ortadoğu) gelişmeler VİP Partisi’nin oylarını yukarı doğru çekecektir.

Uzman 2: Katılmıyorum, efendim! Tufan ülkesindeki ekonomik kriz asıl belirleyici etken olacaktır. Ancak bu durumda VİP Partisi oylarını artırır.

Uzman 3: Ben şöyle düşünüyorum: “VİP Partisi Batı Asya sorunlarından ne ölçüde uzak durursa, oyları o ölçüde artar! VİP Başkanı bu yönde hareket etmelidir...

Uzman 1: “Bazı aymazlar Ege’deki adalarımızın 2004 yılından sonra işgal edildiğini” söylüyor! Biz onları Lozan’da verdik! VİP Partisi’ni yıpratmak için konuşuyorlar...

Uzman 2: Efendim, o zaman Kardak’ta niçin savaşı göze aldık. Bakın Yunan bile “gri bölgeler” diyor. Yani “bizim hiçbir hakkımız yok mu” diyorsunuz?

Uzman 3: Öyle diyemeyiz! VİP Partisi’ne zarar verir. Bu konular fazla konuşulmamalı! Dışişleri ve Savunma Sekreterleri, yatmayıp kalkmayıp, yemeyip, içmeyip Ege’yi kurtarıyor...

BU MAÇI ALICAZ, BAŞKA YOLU YOK!

Doğu Akdeniz’de mavi vatana saldırı var! Kıbrıs’a Batı, bütün kurumları ile hep birlikte yükleniyor. Ege’de adalarımıza el koydular. Montrö’yü delmek istiyorlar. Kuzey Irak’ta Bağımsız Kürdistan için her şey hazır! Suriye’de terör devletçiğini sınırımıza yapıştırdılar. Ermeni soykırım yalanında hukuk mukuk dinlemiyorlar... Emperyalizm kudurmuş şekilde saldırıyor. Patlayan bombalar, tarayan makineli silahlar ölüm kusuyor. Günahsız ve silahsız insanlarımızı hedef alıyorlar... Dolar, 4 çarpı 100 bayrak yarışında! Eğitim felç oldu!

Meselenin, “laik-anti laik” çekişmesi olduğunu sananlar şiddetle yanılır! İşte milli konularda kapı gibi dik duran Saadet Partisi “hayır!” diyor. Çünkü yeni sistem sanıldığından çok daha tehlikeli gelişmelere gebe! Rahmetli Erbakan yaşasaydı, tereddütsüz “hayır” derdi; Rahmetli Türkeş yaşasaydı, hiç şüphesiz “hayır” derdi!

“Yarabbi şükür mü” diyelim? Bu konularda millet olarak kafa yormayalım mı? Bizi temsil eden Meclis zaten devre dışı kalacak! Tamı tamına 600 milletvekili konuşacak, konuşacak, konuşacak... Sular seller gibi! Maaşlar, harcırahlar, ödenekler, her şey tıkırında! Bizi aydınlatacaklar ama cumhurbaşkanının hükümetine keman sesi gibi gelecek... Vekiller de haklı! Kapı gibi anayasa var! Diyecekler ki “Benim adım Hıdır, elimden gelen budur!” Ama müsterih olun! Cumhurbaşkanı ve adamları var! Onlardan daha iyi bilecek değiliz ya! Hepsi konusunda uzman! Tereyağından kıl çeker gibi ülkeyi düzlüğe çıkarırlar!

Meclis’teki oylamada anayasa emri olan gizli oy sistemi alenen ihlal edildi! Eğer doğrudan ve dolaylı baskı yöntemleri olmasaydı, bu teklif asla geçmezdi! Bakalım Anayasa Mahkemesi ne diyecek? Gerçi KHK’lar konusunda boyumuzun ölçüsünü aldık ama...

Hiç endişeniz olmasın! Bu millet, kim olursa olsun tek adamı kabul etmez! Bu millet Vatan Savaşı verilirken cepheyi bölenlere yeşil ışık yakmaz! Ekonomik olarak boğulan bu millet, doları şaha kaldıracak girişimlere kırmızı kart gösterir. Daha maç bitmedi. Sadece ilk yarıyı 1-0 mağlup kapadık. Göreceksiniz, bu maçı en az 3-1 alacağız... En çok AK Parti ve MHP’ye gönül veren ama kalbi Türkiye için çarpan seçmenlere güveniyorum.

Yeter söz milletin!