Zeus’un aşkları


Ey Yunan Mitolojisi’ndeki en güçlü, en büyük ve en önemli tanrı, Kronos ile Rheiadan olma Zeus! Gökyüzünün, yağmur, şimşek ve gök gürültüsünün tanrısıymışsın. İstediğin her şekle girermişsin. Kadınlara düşkünlüğün de dillere destanmış. İşte onlardan birkaçı!
Hera: Bir kış günü; âşık olduğun, evliliğin ve gebeliğin koruyucusu Hera’ya, soğuktan titreyen bir kuş biçiminde görünmüşsün. Kuşun üşümesine dayanamayan Hera, seni avuçlarına alıp göğsüne bastırmış. Sen de anında asıl kimliğine dönüp, Hera’ya kur yapmaya başlamışsın. Ama Hera sana kanmamış, ancak kendisiyle evlenmen şartıyla seninle birlikte olacağını söylemiş. O zamandan günümüze evlilik gününüz “Sevgililer günü” olarak kutlanır olmuş. Onlarca aşk arasında resmi karın sadece kıskanç, inatçı, kinci Hera olmuş.
Danae:. Aradan çok geçmemiş, Argos kralı Akrisios’un kızı Danae’ye âşık olmuşsun.
Bir gün bir kâhin Akrisios’a bir torunu olacağını ve bu çocuğun ileride kendisini öldüreceğini söylemiş. Akrisios da Danae biriyle beraber olmasın diye, onu tunç kaplamalı bir odaya kapatmış. Sen bundan yararlanıp, odanın tavanındaki bir delikten altın yağmuru olarak Danae’nin kucağına düşmüş ve oracıkta birlikte olmuşsun. Bu birliktelikten Perseus doğmuş. Bunları öğrenen Akrisios, kızını ve torununu delikli bir sandığa kapatıp denize attırmış. Dalgalar, sandığı Seriphos adasına kadar götürmüş ve Danae artık burada yaşamını sürdürmüş.
İo: Argos Kralı İnakhos’un rahibe kızıymış. İo’ya âşık olmuş ve bu kez bir buluta dönüşerek İo ile birlikte olmuşsun. Ama karın Hera bunu öğrenmiş. Sen de İo’yu Hera’nın hışmından korumak için onu beyaz bir ineğe dönüştürmüşsün. Bu beyaz inekten kuşku duyan Hera, onu zeytin ağacına bağlatmış ve başına Argos adında yüz gözlü bir canavar koymuş. Bu canavar uyurken bile elli gözüyle İo’yu gözetlermiş. İo’yu bu zulümden kurtarmak için sen de çoban Hermes’i görevlendirmişsin. Hermes, köylü kılığında canavar Argos’un yanına gidip ona kavalıyla öyle güzel şarkılar çalmış ki, Argos daha fazla dayanamamış ve yüz gözünü birden yumuvermiş. Böylece İo da bağından kurtulup kaçmış oradan. İo’nun kaçtığını duyan Hera, peşine bir at sineği yollamış. At sineğinden kaçan İo, bu kovalamaca sırasında birçok ülke, birçok deniz geçmiş. İo’nun geçtiği ilk denize İonya, geçtiği ilk boğaza da “inek geçidi” anlamına gelen “Bosporos” adı verilmiş. Nil nehri kıyılarına kadar gelen İo, burada Zeus tarafından tekrar insana dönüştürülmüş. Sonra da bir kral ile evlenmiş Mısır’da.
Europa: O Avrupa’ya ismini veren Fenikye Kralı Agenor’un kızıymış. Bir gün deniz kıyısında onu görüp âşık olmuş, elde etmek için de uysal bir boğa kılığına girmişsin. Europa, boğayı görünce yaklaşıp okşamış onu. Sen yere çökünce de üzerine binmiş. Birden doğrulup, üzerindeki Europa’nın çığlıklarına aldırmadan dalgaların arasına atılıvermişsin birlikte. Sen koştukça dalgalar iki yana açılıp size yol vermiş. Taa Girit Adasına kadar böyle gidip birlikte olmuşsunuz.
Haydi, rastgele sana Zeus!