Rafet Ballı

rafballi@gmail.com

Son Yazıları

Türkiye’yi yönetenler Gazze’yi anlayamadı

Bugün dikkatinizi bir ortak açıklamaya çekmek istiyorum. Üzerinde durulmadı pek. Oysa Türkiye için düşündürücüydü, önemliydi.Ankara’ya diyorlardı ki: Seni bölgedeki “büyük mevzilenme”nin merkezinde görmüyoruz.Seni, selamlanacak ülkeler arasında saymakta zorlanıyoruz.Üstelik, bunu söyleyenler, “rakip” ve “hasım” kampın kuvvetleri değildi.Türkiye’yi yönetenlerle “ortak ideolojik alan”dan geliyordu bu sesler. Aynı meşrebe mensuplar yani.

***

Yazının Devamı

İsrail’i koruma maliyeti çok arttı

Profesör Ahmad Malli ile röportaja devam. Dün de yazdım, Prof. Malli, Lübnanlı bir akademisyen. Şii asıllı. Lübnan Üniversitesi uluslararası siyaset bölümünde ders veriyor. Ortadoğu’daki politik gelişmeleri, Hizbullah faktörünü yakından izleyen bir isim. Bu yüzden Gazze, Lübnan ve uluslararası durum hakkındaki söyledikleri önemli.

Prof. Malli’ye şu meşhur “tuzak”ı sordum. Malum, Türkiye’de bazı tarafların iddiası şöyle: Gazze avuç içi kadar küçük bir yer. HAMAS burada öncekilerden farklı bir savaşa hazırlanacak... Tatbikatlar yapacak... Fakat CIA, MOSSAD, MI6 gibi büyük istihbarat örgütleri bunu göremeyecek, anlayamayacak... Mümkün değil! Aslında hepsi gördü. HAMAS’ı tuzağa düşürdüler. İsrail’in “tuzak” kurmadaki amacı da belli: Filistin halkını Gazze’den göç ettirecek. Gazze’ye ve deniz sahasındaki enerji kaynaklarına el koyacak. Farkındayım. Soru bir hayli uzun. Fakat konuyu iyi anlamak için gerekli.

Yazının Devamı

Batı, Gazze’de kendi silahıyla vuruldu

Prof. Dr. Ahmad Malli. Lübnanlı bir Şii. Lübnan Üniversitesi’nde uluslararası siyaset hocası.2013’te tanıştık. Bağlantımız sürdü.Her Suriye seyahatimde Beyrut’ta buluşuruz.Bölgedeki kritik gelişmelerde de haberleşiriz.

***

Yazının Devamı

Savaşların ‘ittifak yasası’ böyle söylüyor: Müttefiklerimizi hasımlarımız seçer

Sözüm aslında bizi yönetenlere. Getirip onlara bağlayacağım. Ama maksat hasıl olsun diye... Suriye üzerinden birkaç olay anlatacağım.

2022 baharında Tahran’dayım. General Kasım Süleymani’nin yakın bir arkadaşıyla buluştuk.Sohbetin ekseni, Türkiye-İran ilişkileri. Karabağ nedeniyle kabaran sorunlar.Söz Süleymani’nin Türkiye ve Rusya seyahatlerine geldi. İlginçti.

Yazının Devamı

Tahran’ın Gazze’ye bakışı

Filistin’deki savaş, İran'da iktidarın iki kanadı arasındaki görüşleri yaklaştırmış görünüyor. Amerika konusunda farklılıklar sürse bile, İsrail karşıtlığı ‘Muhafazakar’ ve ‘Reformcu’ kanatları aynı hizada buluşturmuş

Dünya, HAMAS’ın ilk hamledeki başarısının arkasındaki güç olarak İran’ı konuşuyor ya, Reformcular bundan bir hayli mutlu. Savaşın kaderini de İran cephesinin gösterdiği direncin belirleyeceğini düşünüyorlar

Yazının Devamı

Perinçek Türkiye'ye lazım

Kendisini ilk ne zaman gördüm?

Galiba 1968 Ankara'sında.

Yazının Devamı

Mütercimler 3: Perinçek’e 5 milyon dolar tuzağı

Olay aslında fazlasıyla sade. Erol Mütercimler’in hiç değiştirmediği görüşleri şöyle:Bir: Doğu Perinçek, Fetullah Gülen’le görüşsün.İki: Bir otelde ve kamuya açık şekilde. Ortak fotoğraf çektirsinler.Üç: Karşılığında Cemaat’ten 5 milyon dolar istesin.Mesele bundan ibaret.Mütercimler o gün de böyle düşünüyordu.Bugün de fikrinde bir değişme yok. İnsan sormadan edemiyor.Bir: Mütercimler, Perinçek’in Gülen’le görüşmesinde neden bu kadar istekliydi?İki: Niçin, “aman kamuya açık olsun... fotoğraf da çektirsinler” diye yönlendirmeye çalıştı.Üç: Ve şu meşhur “5 milyon dolar” yemi... Neden, olayı hep paraya bağlamaya çalıştı? O zamanki adıyla: Ortada bir “Cemaat” var.Cumhuriyet, Atatürk düşmanı bir cemaat.Amerika’nın Türkiye’deki Gladyosu.Hedefi: Türk devletini ele geçirmek.Mütercimler ne yapmaya çalışıyor?Gladyo’nun başındaki isimle...Yani Fetullah Gülen’le Perinçek’i buluşturmaya çalışıyor.Olsaydı, buluşma kimin işine yarardı?Cevap: Elbette, FETÖ’nün.Sorulabilir, “neden” diye.Hatırlansın: Dönem, 28 Şubat süreci.Perinçek o sırada sıkı bir kampanya başlatmış.“Devrim kanunları uygulansın” diyor.Öne çıkardıkları: Cumhuriyet, Atatürk, laiklik.Talebi: İrticanın ezilmesi. Fetullahçıların hesabı ne?Perinçek’le görüşerek: “Diyalog”, “hoşgörü” mesajları vermek...Cemaat için: “Ilımlı”, “zararsız” görüntüsü oluşturmak. Yani: Yakalarına “şirinlik” muskası takmak.Bir de, Perinçek gibi bir “düşman”larını yumuşatmak.Maliyeti: 5 milyon dolar. Hatırlansın.Perinçek’in başında bulunduğu hareketin özelliği ne?FETÖ olayını en erken... Ve en ısrarlı gündeme getirmesi.Konuyu 1970’lerde ele almaya başladı..1990’larda kampanyaya dönüştürdü.Yani: Perinçek’i yumuşatmak... Fetullahçılar için anlaşılır bir hesaptı.İşte Mütercimler bu hesaba alet oldu.Soruyorum: Bilerek mi, bilmeyerek mi?Düşünelim.Perinçek, Mütercimler’in tavsiye ve telkinlerine uysa...Gülen’le görüşmeyi kabul etseydi...Hele bir de, 5 milyon doları istese... Ve de alsaydı...Hatta vermeseler bile...Sonuçları neler olurdu?Perinçek’in siyasi hayatı...Cumhuriyet ve Atatürk savunuculuğu...Emperyalizmle, irticayla mücadele çizgisi ağır yara alırdı.Cemaat’in böyle bir hesap yapması normal.Ya Mütercimler?Onun hesabı neydi?Asıl “komplo”... Asıl “tuzak” bu değil mi?Bu, işin siyasi yönü.Bir de ahlaki boyutu var.Mütercimler’in “para”yla...“Para”nın kaynağıyla ilgili ölçüleri fazla geniş.Soruyorlar: Niçin Fetullah’ın televizyonunda program yaptın?Cevabında çok rahat: “İşsizdim, param yoktu...”“Kemalist” Mütercimler’den gençlere örnek davranış modeli şu:İşsizsen, paran yoksa... Cumhuriyet, Atatürk düşmanı bir örgütün televizyonuyla iş yapabilirsin!Aynı şekilde. Fethullahçılar Perinçek’le görüşmek istiyor.Aklına sadece “para” geliyor.5 milyon dolar öderlerse niye olmasın?Örgütün hesabı, beklentisi ne?Önemsizdir. “Dolar” varsa, gerisi teferruattır. (Bir parantez açalım.Fotoğraf meselesini biraz açalım.Şu, Perinçek’le Gülen’in birlikte fotoğraf çektirmesi konusu. Mütercimler her açıklamasında altını çiziyor.“Halka açık bir yerde konuşun... Herkes görsün ama...”Herkes nasıl görecek?Kameralar, foto muhabirleri orada olacak tabii.İşin can alıcı noktası da burası zaten.Fethullah Gülen’in ihtiyacı Perinçek’in fikirlerini dinlemek değil.Zaten o da biliyor herkes gibi.Onun ihtiyacı “görüntü”: Bakın biz ne kadar uyumluyuz... Perinçek’le bile diyaloğa açığız...Amaç: Cumhuriyetin bağışıklık sistemini uyuşturmak.Düşündürücü bir örnek var.Pek bilinmez.Gülen, başka görüşmeler de yapar o günlerde.Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’la da buluşur.Perinçek’le planlandığı gibi açık değil ama.Gizlice.Soralım: Niçin kamuoyuna açık değil?Çünkü: Gülen’in ihtiyacı “görüntü” değildir bu kez.Görüştüğü devlettir.Devletten talebi de “dokunulmazlık”tır. Burada fotoğrafa değil...Devlet organlarının tembihlenmesine ihtiyacı vardır.)“Dolar” meselesiyle devam edelim.Mütercimler, “Dolar”dan başkasını para saymıyor.Maaş deyince aklına “dolar” geliyor sadece. Bir örnek.Latif Erdoğan... 1990’larda Cemaat’in “iki numara”sı.Geçen hafta anlattı.Tarih: 1997 ya da 1998.Cemaat’in Akademi Vakfı’nın başında.Vakfın amacı: Cemaat için stratejiler geliştirmek.Mütercimler de büyük stratejist diye biliniyor.Latif Bey, Vakıf’ta çalışması için teklif götürüyor ona.Bir tahminde bulunun.Cevap ne oldu acaba?Mütercimler eski bir deniz subayı.Kendisini Kemalist olarak tanımlıyor.Dönem, 28 Şubat süreci.Adeta askerin sözcülerinden biri gibi dolaşıyor.Cemaat ise: 28 Şubat’ın temel hedeflerinden biri.Mütercimler’de duraksama yok.Kabul ediyor Cemaat’in teklifini.Tek bir şartla: Ayda 5 bin dolar maaş istiyor.Karşılığında: Cemaat için strateji dosyaları hazırlayacaktır.Sonuç?Cemaat “hayır” diyor bu kez.Yüksek buluyorlar fiyatı.Soru: Fethullah’tan maaş almak... Onun için strateji dosyaları hazırlamak hangi Kemalist ilkede yazıyor?Bir not: Mütercimler beni tehdit etmiş! “Taksim’de, bir iş hanında beni birileriyle bir araya getirdi. Sonra, onu söylerim. Balıkçı hayatta. İnsan içine çıkamaz hale gelir o çocuk” (Meltem TV, 18.10.2018).Zahmet buyurmasın, ben açıklayayım. Gizli değildi.Konu şu: 28 Şubat’ın ilk ayları.HEP eski milletvekili Sırrı Sakık...Eski İstanbul İl Başkanı Kemal Parlak, Mütercimler’le görüşmek istediler.Benden rica ettiler.Tanımadığım bir-iki kişi daha vardı.Taksim’de onlara ait bir büroda buluştular. Ne mi oldu?Daha çok Mütercimler konuştu.Hakkını teslim edeyim: Doğru şeyler söyledi.“Kötü” bir şeyse niye geldi?Bugün olsa yine yaparım.Ayrıca ekleyeyim.Ben eski bir gazeteciyim.Kürt meselesi uzmanlık alanım.HDP’den pek çok tanıdığım var.Zaman zaman oturur karşılıklı değerlendirmeler yaparız.Sadece HDP ile değil...Avrupa’ya gittiğimde örgütün konferanslarını izlerim.Değerlendirmelerimi söyler...Değerlendirmelerini dinlerim. Ve de yazarım.Yazı arşivime bakılırsa en az 25-30 yazı vardır.Fazlasını söyleyeyim.Şahsi kanaatimdir:

Devlet, PKK örgütünü yakından izlemeli.

Yazının Devamı

Mütercimler 2: Perinçek de Latif Erdoğan da yalanladı

Malum: Konumuz Erol Mütercimler.Dönem: 28 Şubat süreci. 1990’ların ortaları.Doğu Perinçek’e yaptığı bir tavsiye var.Tavsiye şu: Fetullah Gülen’le görüşmeyi kabul et.Karşılığında da 5 milyon dolar iste.HHHNereden biliyoruz bunu?Önce Perinçek açıkladı Tempo dergisinde (13.9.2006).Yine 1990’ların ortaları.Latif Erdoğan geliyor Perinçek’e.Fetullah Gülen’le görüşmesini teklif ediyor. HHHÖnerilen formül de şöyle:“Siz onun ayağına gitmeyeceksiniz, o sizin ayağınıza gelmeyecek. Bir otel lobisinde buluşacak ve topluma diyalog ve uzlaşma görüntüsü verilecek. Güzel olmaz mı?”Perinçek teklifi reddediyor elbette. HHH(Not: Latif Erdoğan kim?O dönemde Cemaat’in “iki numarası” diye görenler var. 17-25 Aralık 2013 sürecinden önce Fetullahçılardan koptu.Bugün Yeni Akit’te Cemaat karşıtı yazılar yazıyor.)HHHGörüşme sonrası.İki-üç gün içinde bir telefon geliyor Doğu Bey’e... Arayan Mütercimler. Perinçek’in Tempo’daki açıklaması aynen şöyle:“‘Sayın Perinçek, Hocamı reddetmişsiniz’ dedi. O zaman (Fetullahçıların) Samanyolu TV’de çalışıyordu... ‘Böyle bir görüşme 5 milyon dolardan başlar’ dedi...”Mütercimler, bir durumu iyi biliyor.Aydınlık hareketi hep para sıkıntısı içindedir. Oradan gedik açmaya çalışıyor kendince:“Muazzam kaynak kazanırsınız, seçimler var önümüzde, partiniz büyük atak yapar” diyor.Perinçek kapıyı kapatıyor: “Bunlar konuşulacak şeyler değil.”Tempo’ya açıklamasında bir de not düşüyor:“Latif Erdoğan, 5 milyon dolardan bahsetmedi. Paradan bahseden Erol Mütercimler.”HHHBu açıklamaya Mütercimler’in cevabı ne oldu?Hiç. İtiraz mı etti?Hayır.Yalanladı mı?Hayır.Olaya Rafet Ballı’yı karıştırmaya çalıştı mı?Hayır.8 yıl sustu.Ta ki, Aralık 2014’e kadar. HHHTarih: 7-8 Aralık 2014.Doğu Bey konuyu tekrar açtı.Habertürk ve Ulusal Kanal’da.Benzer açıklamalarda bulundu.HHHMütercimler, konuşmak zorunda kaldı bu kez.Söylediklerini yalanladı mı?Hayır.Tam tersine doğruladı.Evet: Aynen söylemişti bunları.HHHİşte Mütercimler’in eski ve yeni açıklamaları. “(ABD eski Dışişleri Bakanı) Kissinger’ın da talep edenlerle bu tür görüşmeler yaptığını ve karşılığında 5 milyon dolar aldığını söyledim.Beraber kahvaltı edersiniz, görüşlerinizi anlatırsınız, fotoğraf çektirirsiniz. Bunun bedelini de öderler dedim.” (Oda TV, 9.12.2014).Bugün de aynı görüşü savunuyor:“Dedim ki, görüşsün. Kendisi de siyasetçi. Kamuya açık bir yerde, otel lobisinde görüşsün. Herkes görsün yani dedim, 5 milyon talep etsin. Hem Aydınlık’a yardım olur. Madem ki teklif onlardan geldi. Bak aynen bu.” (Habertürk, Akılda Kalan programı, 23.10.2018).HHHFakat ufak itirazları vardı artık.Bir: Rafet Ballı’nın ricası üzerine Perinçek’le konuşmuştu.İki: 5 milyon dolar istenmesi, Cemaat’in teklifi değildi.Mütercimler’in kendi şahsi görüşüydü.HHHSürecin ilk bölümünü dünkü yazıda anlattım.Bugün olayın birinci el tanıklarını konuşturacağım.Hiç ihtiyaç yoktu.Ama yine de iki isimle konuştum.Doğu Perinçek ve Latif Erdoğan’la.HHHPerinçek’e geçen hafta 4 soru sordum.Aramızda, Gülen sizinle görüşmek istiyor diye bir konuşma geçti mi?Size Gülen’le görüşün diye bir telkinde bulundum mu?Latif Erdoğan size geldiğinde benim adım geçti mi?Mütercimler’in iddiası şu: Perinçek’e dedim ki, Rafet Ballı istediği için size telefon açtım... Aranızda böyle bir konuşma geçti mi?Perinçek 4 soruma da “hayır” dedi.HHH(Not: Perinçek’le sık sık görüşürüm.Her hafta program yaparız.Mütercimler’in iddiasını ciddiye almadığım için...Geçen haftaya kadar konuyu sorma ihtiyacı duymadım.İşi hakarete bindirince tavrım değişti.)HHHLatif Bey’le de görüştüm.İznini alarak konuşmamızı kaydettim.Yayınlayacağımı söyledim. HHHSordum: Perinçek’le görüşme konusu nasıl başladı, nasıl gelişti?L. Erdoğan: “O teklif benden gitti. O dönemde toplumda bir yumuşama süreci başlatalım düşüncesiyle, uçlardaki isimlerle görüşelim, kendimizi onlara anlatalım, Gülen’le mümkün mertebe görüştürelim noktasında bir düşünceydi o.” “Bu düşünceler üzerine, Erol Mütercimler’le de görüştüğümü hatırlıyorum. Mütercimler’e, Perinçek’ten bir randevu alabilir mi diye sordum. O da alırım dedi. Ben, o aldı biliyorum randevuyu. Araya kimi vasıta koydu, koymadı bilmiyorum. Bir ay sonra bize Doğu Perinçek’ten randevu geldi.. 2-3 saat görüşmemiz oldu...” Not: Yaşar Kemal’le, başka isimlerle de görüşmeyi planlıyorlar. HHHSoru: Perinçek hangi gerekçeyle reddetti Gülen’le görüşmeyi?Cevap: “Fikir ve düşüncede uyuşmazlık... Gülen’in CIA ajanı olduğunu söyledi...” HHHBunlar da kendimle ilgili sorular.Soru: Perinçek’le görüşme sürecinizde Rafet Ballı adı hiç geçti mi?Cevap: “Hiç hatırlamıyorum.” Soru: Size gelip aracı olacağım diye bir şey söyledim mi?Cevap: “Yok yok...”Soru: Beni tanıyor muydunuz?Cevap: “Hayır tanımıyorduk.”Soru: Siz bana gelip, Perinçek’le görüşmek istiyoruz, bize yardımcı olun diye bir teklifte bulundunuz mu?Cevap: “Sadece Mütercimler’e, ona söylediğimi hatırlıyorum. Onun dışında ikinci bir insanla bu konuyu konuşmadık zaten.. Sadece bir kişi daha vardı o sırada... Siz değilsiniz o. Doğu Perinçek’le aynı apartmandayız dedi...” (24.10.2018 tarihli görüşmemizden).HHHNot: Enteresan bir husus.Hem Cemaat’le iç içe. Hem de Perinçek’le aynı apartmanda oturuyor?Kim(di) acaba?HHHŞimdi bugünü özetleyelim.Dün, 4 yıl önceki yazımı tekrar yayınladım.Kendi tanıklığımı ortaya koydum.4 yıl cevap veremedi orada anlattıklarıma.Bugün de olayın asli iki insanını konuşturdum.HHHOrtaya çıkan şu:Mütercimler baştan beri sürecin içinde.Durumu Latif Erdoğan’la istişare etmiş. Perinçek’ten randevu almaya kendisi talip olmuş.HHHSonuç: Rafet Ballı’nın olayla hiçbir ilgisi yok. Yani: Mütercimler maalesef hem yalan söylüyor.Hem de edebi bozmuş. Küfürler, hakaretler savuruyor.HHHŞunun altını da çizmek lazım. Bir an için varsayalım ki, Mütercimler’in iddiası doğru.Doğu Bey’e telefon etmesini ben söylemiş olayım.Neyi değiştirir bu?Perinçek-Gülen görüşmesi için niye bu kadar istekli?Masaya 5 milyon dolarlık “yem” koymayı da ihmal etmiyor. Bu tamamen onun fikri.O gün de, bugün de bu fikri savunuyor. İşin esası da bu.HHHAma asıl önemlisi başka.Mütercimler’in gerçek niyeti neydi, kesin bilmiyorum.Ama, yaptıklarıyla Doğu Perinçek’e tuzak kurdu aslında. Onu da yarın anlatayım.

Yazının Devamı

Mütercimler-1: Bu yazıya dört yıl cevap veremedi

***

***

Yazının Devamı

Erdoğan’dan zaman ayarlı Kaşıkçı tehdidi

OLAY: Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi.

Gördüğümüz: AKP, resmi açıklamalarda temkinli.

Yazının Devamı

AKP artık tek başına iktidar değil

24 Haziran...Türkiye seçimini yaptı.Hızlandırılmış bir seçimdi.İlk sonuçlar: Sürpriz yok. * * *Türkiye'nin nesnel gündemi belliydi.Bir: Kapıya dayanan ekonomik kriz.İki: Bölücülük tehdidi.Kampanyaların bunlar üzerinden yürütülmesi beklenirdi.Öyle olmadı.* * *Muhalefet cephesi, "Millet ittifakı"yla başlayalım.Nesnel gündemi pek sevmediler.Vatanseverliği...Türkiye'nin toprak bütünlüğünü savunmayı...PKK'yla, FETÖ'yle mücadeleyi iktidar blokuna terkettiler.Ekonomideki çıkmazı yolsuzluğa bağladılar."Kavga"yı "Erdoğan karşıtlığı" üzerinden yürüttüler.Üstelik: PKK/HDP ile ittifakta pek hevesli göründüler.* * *CHP: Emperyalizmi gündeminden kaldırdı ya...İki olgu öne çıktı.Birinci olgu: CHP parti olarak yeni seçmen kazanamadı.Tam tersine oy kaybetti.AKP'nin küskünleri ise ya MHP'ye gitti.Ya da İyi Parti'ye.* * *CHP açısından ikinci olgu daha dramatik.CHP ve HDP, 3-4 puanlık bir takas yapmış görünüyorlar.Milletvekili seçiminde CHP, HDP'yi desteklemiş...HDP de, cumhurbaşkanlığında Muharrem İnce'ye oy vermiş.* * *Programı, söylemi bir tarafa.Muharrem İnce'nin CHP kitlesini heyecanlandırdığı açık.Özellikle kentli seçmeni.İzmir ve İstanbul mitinglerine bakanlar fazla umutlanmıştı.Fakat: İnce'nin CHP'ye kazandırdığı aslında sınırlı kaldı.Öncelikle İyi Parti'ye giden oyları geri aldığı anlaşılıyor.HDP'den gelen "başkanlık" oyları ise tam anlamıyla "emanet".* * *Soru: Muharrem İnce bundan sonra ne yapar?Tamam: Atlantik'e göz kırpan duruşuyla iktidar olamayacağı görüldü.Yine de: CHP başkanlığı için önü açıktır.* * *Asıl önemlisi şu: CHP, umulur ki, bu tabloyu "başarı" olarak görmez.Emperyalizmle mücadelede...Vatanseverlikte tekrar köklerine dönmenin arayışına girer.* * *İyi Parti: İddiası MHP'yi boşa çıkarmaktı.Tersi oldu: MHP'nin gerisinde kaldı.Yine de "baraj" sınırında oy almasını bildi.Kaderi: Yeni dönemdeki politikalarına bağlı.Atlantik'le arasına mesafe koyarsa varlığını sürdürür.Değilse: MHP, iktidar denkleminde belireyici rol oynayacağı için...İyi Parti giderek zemin kaybeder.* * *Saadet Partisi:İttifak şemsiyesine rağmen varlık gösteremedi.* * *MHP...Yeni dönemin kilit partisi.Şurası artık kesindir: Tayyip Erdoğan'ın Meclis'teki iktidarı Devlet Bahçeli'ye bağlı.Girdiğimiz süreçteki riskleri...Özellikle Kıbrıs ve Ege'deki muhtemel gelişmeleri dikkate alırsak...Bu durum Türkiye için "hayırlı" olmuştur. Erdoğan'ın yalpalamaları...Yetmezelikleri hesaba katılırsa...Milliyetçi tabana dayanan MHP, Meclis'te "bariyer" işlevi görecek.* * *Tayyip Erdoğan ve AKP...Partisi oy kaybetti.Ama Erdoğan yine de ilk turda başardı.Millet...PKK terörüyle ve FETÖ'yle mücadeleyi...Atlantik'e teslim olmamayı...Bölge ülkeleriyle yakınlaşmayı karşılıksız bırakmadı.* * *Ama şunlar önemlidir.Evet: Seçimle Hükümet, Erdoğan'ın iradesine bırakıldı.Ama: 7 Haziran 2015'te işletilmeyen Melclis yapısından sonra...16 yıl sonra, Meclis'te çoğunluk değildir artık.Yani: "Tek başına iktidar"ı alamadı.Süreçte gücü paylaşmayı öğrenecek.* * *Vatan Partisi...Evet: Sıkı bir sansürle görmezden gelindi.Ama klasik çekirdek oyunu bile alamadı.Sebepleri olması lazım.Gördüğüm ve ısrarla gündeme getirdiğim şunlar.Bir: Stratejiyi siyaset diline çevirmek lazım.İki: Evet, stratejide kararlılık zorunludur.Ama taktiklerde esneklik gerekli.***Son söz yerine bir soru: Bu seçim ne kadar dayanır?Riskler ve krizler büyük...Mevcut iktidar tabanı ise yeterince geniş değil.İktidar tabanı da, riskler kadar geniş olmak zorunda. Yazının Devamı

İmralı’ya 2 yeni ‘konuk’ geliyor

İstihbarat kulisleri önemli bir “iddia” ile çalkalanıyor.“İddia” diyoruz.Çünkü, henüz tam kesinleşmedi.“Kulis” diyoruz.Çünkü, istihbarat ve güvenlik çevrelerinde üst düzeyde konuşuluyor.Konuyu haberleştirdik.Zira, bilgiler farklı kanallardan geliyor.Ama bilgiler hemen hemen aynı.Birbirini tamamlıyor.Konu ciddi.Türkiye’nin terörle mücadelesini...Hatta seçim sonuçlarını etkileyecek birdurum var.Bize gelen... Ve de bizim ulaştığımız perde arkası bilgilere göre... PKK’nın üst düzey iki yöneticisi Türkiye’nin elinde. Bir kere daha tekrarlayalım: Terör örgütü PKK’nın iki üst düzey yöneticisi artık Türk güvenlik güçlerinin eline geçti.Devam edelim.Soralım...Bu iki şahıs şimdi nerede?Elimizdeki bilgilere göre... Perşembe günü... Ya da en geç cumartesi günü İmralı’ya götürülecekler. Yani Abdullah Öcalan’la aynı hapisaneye konulacaklar. Aslında bu konuda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir işaret vermişti. 15 Haziran 2018’de...Yani 5 gün önce...İstanbul/Sultanbeyli’deki konuşmasında aynen şöyle konuşmuştu: “Size birkaç gün içerisinde daha başka müjdelerimiz olacak...”Ayrıntıları yayımlamayı sürdüreceğiz. Yazının Devamı

2001’de Atlantik’in dediği oldu: Ya 2018’de?

AKP hükümeti yine gecikti.

Faizleri 3 puan artırdı.

Yazının Devamı

İkinci İsrail: Seçimlerde Atlantikçilerin şifresi

Seçime gidiyoruz.

31 gün kaldı.

Yazının Devamı

Erdoğan, Menbiç’i ağzına almaz oldu

Tam iki ay öncesi.

Afrin harekatı başarıyla tamamlanmıştır (18.3.2018).

Yazının Devamı

Tek çıkış var, onu da Erdoğan kapatıyor

Donald Trump.

ABD Başkanı.

Yazının Devamı