27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Asimetrik Psikolojik Harekât sürüyor herkes seyrediyor!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

26. Genelkurmay Başkanımız Org. Sn. İlker Başbuğ kendisini cezaevinde ziyaret eden Türkiye Gazeteciler Sendikası Yöneticilerine, daha önce - 2010 yılında - kamuoyuna da cesur bir biçimde açıkladığı "asimetrik psikolojik harekatı" anlatmış.

Sn. Başbuğ'un Asimetrik Psikolojik Harekat tesbiti ve teşhisi tamamıyla doğru ve isabetli. Ama tedbir - önlem - mücadele nasıl yapılacak, kim yapacak, hangi usul ve yöntemler kullanılacak bu bölüm ise ne yazık ki belirsiz, cevapsız ve sahipsiz...

Türkiye Cumhuriyetinin kurucu değerlerini, milli birlik ve bütünlüğümüzü ve onun koruyan ve kollayan en önemli gücü olan TSK'yı hedef alan asimetrik psikolojik harekat, artarak sürüyor maalesef.

Ancak yazan - çizen bu tezgahı kamuoyuna anlatmak için çırpınan bir avuç demokrat ve vatansever yazar, akademisyen, siyaset ve devlet adamı dışında, herkes bu durumu seyrediyor adeta. Soros destekli TESEV gibi kuruluşlar, malum gazete ve TV'lerde boy gösteren, yazan ve konuşan tescilli, karanlık, dönek ve satılmış isimler, organize bir şekilde tam bir "etki ajanlığı" faaliyeti yürütüyorlar. Bölücülük fesadının değirmenine su taşıyorlar.

Cumhuriyeti korumak ve kollamakla görevli Anayasal kurumlar ile demokrat ve vatanseverler ise trene bakar gibi seyrediyorlar. Ne asimetrik psikolojik harekata karşı bir yasal ya da idari önlem alınıyor. Ne bunların sorumluları, irtibat ve iltisakları bulunup yargıya teslim ediliyor. Ne de kamuoyu bu konuda aydınlatılarak, milli birliğimiz ve bütünlüğümüzün kenetlenmesine yardımcı olunuyor. Sözde medya, vakıf, dernek görüntüsü altında yürütülen bu faaliyetler çağdaş hiçbir demokrasi ve devletin hazmedebileceği kabul edilebileceği ve tolerans gösterebileceği işler değildir.

Hele "hukuka saygılıyız" klişesi altında siyasallaştırılmış adaletin hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkelerini yok etmesine seyirci kalmak tam bir gaflet hali maalesef.

Demokratik tepki, demokratik itiraz, demokratik mücadele neredesiniz?

Elma dersem çıkın, armut dersem çıkmayın...

***

TRT, laiklik karşıtı

yayın odağı mı oluyor?

TRT yönetimi taraflı, partizan laik Cumhuriyet ilkelerine ve Anayasaya aykırı yayın politikalarıyla milli ve tarafsız bir yargı organı olmaktan tamamıyla uzaklaşmış görünüyor.

Hepimizin vergileriyle kurulan ve yaşayan TRT'de, laiklik dışı, yobaz ve gerici söylemler artık sıradan bir şey haline gelmiş bulunuyor. (T. İnançer isimli şahsın son konuşması bunun açık kanıtıdır.)

AKP'nin ilk genel seçimlerde iktidardan gitmesini mütakip, kurulacak Milli hükümet,bürokrasinin bu "kraldan çok kralcı" geçinen üst düzey yönetimlerinden mutlaka yasal biçimde hesap soracaktır, sormalıdır.

TRT laiklik karşıtı, Atatürk ve TSK ile Cumhuriyet değerlerine düşmanlık yapan isimleri ve görüşleri ekrana taşıyamaz. Bu hem Anayasa ve yasalara göre suçtur. Hem de Türk milletine yapılmış büyük bir ayıptır.

Ben şahsen ödediğim vergilerden TRT'ye düşen payımı helal etmiyorum. Haram - zıkkım olsun diyorum.

Sn. Süleyman Demirel'in efsaneleşmiş cümlesini partizan, taraflı memurlara bir kez daha hatırlatıyorum; "Keser döner sap döner gün gelir hesap döner"