Aydınlık’ın tarihi yazı dizisi: Sakine Cansız olayı

Aydınlık Gazetesi tarihi gazetecilik başarılarına bir yenisini ekledi. Ferit İlsever’in Sakine Cansız suikastının perde arkası ile ilgili kanıtlara dayalı yayını, yıllar sonra da konuşulacak, başvuru kaynağı olarak alınacak bir araştırmadır. 

Bu büyük gazetecilik olayı diğer basın ayın organlarında kendisine en ufak bir yer bulamadı. Ama bu bizim yabancı olduğumuz bir durum değil. 

Soner Yalçın’ın dediği gibi “Aydınlık yazar, beş sene sonra da diğer gazeteler yazar.” Hep böyle oldu. 

Hiç kimsenin şüphesi olmasın, gene öyle olacak… 

ORTAYA ÇIKAN GERÇEKLER 

Ferit İlsever’in kanıtlarıyla ortaya serdiği gerçekler şunlardır: 

1. Sakine Cansız cinayeti bir MİT görevlisi tarafından işlenmiştir. Suikast öncesinde 

yapılan telefon görüşmesinin ses kaydıyla bu gerçek kanıtlanmıştır. 

Ömer Güney’in PKK ile ilişkiye geçmeden önceki siyasi tercihi, cinayet öncesinde gerçekleştirdiği Ankara ziyaretleri ve yaptığı görüşmeler de diğer kanıtlar olarak tespit edilmiştir. 

2. Bu ölçekteki bir suikastın MİT yönetiminin bilgisi dışında gerçekleşmesi 

düşünülemez. 

3. Abdullah Öcalan’ın cinayetten iki gün sonra kendisini ziyaret eden BDP heyetine, 

Cansız cinayetinin F Tipi Örgüt’ün işi olduğunu söylemesi ve Hakan Fidan’ı aklama gayreti içine girmesi üzerinde durulması gereken önemli bir kanıttır. 

Öcalan iki gün içinde İmralı’da hangi araştırmaları yapmıştır da bu sonuca ulaşmıştır. Ayrıca, AKP yönetimi ile birlikte “paralel yapı”yı suçlaması da son derece önemlidir. 

4. Abdullah Öcalan’ın Sakine Cansız’ın akıbeti üzerinden diğer PKK yöneticilerine 

yönelttiği tehditler de, failin ardındaki azmettiricileri ele veren bir başka kanıttır. 

5. Paris suikastı ile PKK’nın üç önemli kadrosu saf dışı bırakıldı. Normal olarak 

PKK’nın böyle bir cinayet üzerinde ısrarla durması ve araştırmayı sürdürmesi beklenirdi. Tam tersi olmuştur. PKK, Paris suikastını adeta ört bas etmiştir. 

Aydınlık yazı dizisinde bütün bu gerçekler kanıtlarıyla ortaya konmuştur. 

İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİYLE İŞ TUTMAK 

PKK’nın istihbarat örgütleriyle birlikte iş tutması, tarihinin de gösterdiği üzere, olmazsa olmazıdır. 

1979’a kadar MİT’le, 1991 yılına kadar Suriye Muhaberatı ile, 1999 yılına kadar Suriye Muhaberatı ve CIA ile, ondan sonra ise CIA ile birlikte hareket etmek PKK’nın tarihinin özetidir. 

İstihbarat örgütleriyle işbirliği, her türlü siyasal cinayeti bir mücadele yöntemi olarak kaçınılmaz kılar. 

Kaldı ki PKK, örgüt içi infazlara daha en başından beri hep başvurmuştur. 

1970’lerden başlayarak bugüne kadar PKK’nın, Türkiye’de, Avrupa’da, Bekaa’da ve Kuzey Irak’ta örgüt içi infazlarla saf dışı bıraktığı kadro sayısı abartısız binlerle ifade edilebilir. Çetin Güngör, Mehmet Şener, Doktor Baran, Kani Yılmaz vd…. 

Sakine Cansız cinayeti bu infazların son örneği olmuştur. 

SUİKASTIN AMACI 

Bu suikast ile ne amaçlanmıştır? Ferit İlsever ayrıntılı bir şekilde bu sorunun da cevabını vermektedir. 

Suikast ile PKK içindeki Alevi kökenli kadrolara esaslı bir gözdağı verilmiştir. 

2013 Nevroz’unda okunan bildiride ilan edildiği üzere, AKP ile PKK arasında Sünni İslam kardeşliği temelinde bir ortaklığa gidilmiştir. Saidi Nursi ve Şeyh Sait bayrağını yükselten bu ortaklık, PKK içinde huzursuzluklara ve BDP’de istifalara varan tepkilere yol açtı. 

İşte Sakine Cansız suikastı bu yönelimin önündeki engelleri temizleme yolunda bir hamledir. 

Sonuç olarak Tayyip Erdoğan’ın düşünü gördüğü Başkanlık sistemi içinde özerk Kürdistan yolunda ittifakın taşları döşenmiştir. 

Ferit İlsever’in araştırma yazısı bitti. Ama hiç şüphe yok ki önümüzdeki aylar ve yıllar içinde her zaman başvurulacak arşivlik önemde bir çalışma ortaya konmuştur.