Beşar Esad Davutoğlu'na '6 saat katlanmış!'

Suriye'nin başkenti Şam.

Bir toplantı salonu.

Tarih: Birkaç hafta önce.

Katılımcılar: 120 kadar akademisyen.

Siyaset bilimciler. Uluslararası ilişkiler uzmanları.

Kürsüde: Beşar Esad.

Konu: Ülkedeki ve bölgedeki siyasi gelişmeler.

İsteyen herkes söz alıyor, soruyor.

Esad cevaplıyor, açıklamalar yapıyor.

***

Toplantı üç saat sürüyor.

Bitiminde bir profesörden "göze girme" hamlesi geliyor:

"Başkanım, üç saatinizi aldık."

Esad dönüp bir süre bakıyor. Hafifçe gülümsüyor:

"Davuoğlu'na 6 saat katlanmışım. Size 3 saat ayırmam çok mu?"

9 Ağustos 2011'deki ünlü görüşmeden söz ediyor.

"Ortadoğu'nun Kissinger'ı"! Suriye liderinin aklında böyle kalmış demek ki.

***

Kaynağım: Suriyeli Prof. Dr. Bessam Abdullah.

Esad'lı toplantıya katılan akademisyenlerden.

Şam Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü.

Biliniyor: Aynı zamanda Aydınlık'ta da yazıyor.

***

Peki, toplantıda başka neler konuşuluyor?

Elbette Suriye'deki terör örgütleri: El Kaide türevleri.

Esad'ın önemli bir açıklaması daha var.

Avrupa Emniyet birimleri: Gizli bir girişim başlatıyor.

Suriye Emniyeti ile bağ kuruyor.

Konu: Suriye'deki radikal İslamcı örgütler.

Talepleri: Radikal örgütler hakkında bilgi.

Tarih: Nisan'ın 12'si ile 15'i arasında.

***

Suriye Emniyeti, Avrupa'nın talebini kabul etmiş mi?

Esad, konuyu önce akademisyenlerle tartışıyor. Suriye ne yapmalı?

Ortak görüş: Tek taraflı bilgi verilmesine hayır.

Suriye lideri de verilen yanıtı özetliyor: "Reddettik."

Devam ediyor:

Bir: "Masa altından gizli işbirliği yapmayız. Açık, şeffaf ilişki kurarız."

İki: "Batılılar elçiliklerimizi, konsolosluklarımı geri açar."

Üç: "Özeleştiri yaparlar."

Dört: "O zaman oturup açıkça konuşuruz."

***

Prof. Bessan Abdullah, radikaller konusunu genişletiyor.

Dedikleri önemli.

Bir : "2 yıl içinde, fasılalarla 80 ülkeden 250 bin kadar terörist geldi."

İki: "Batının terör kampanyası Suriye'de yenildi."

Üç; "Bizdeki teröristler yavaş yavaş ülkelerine dönecek."

Dört: "Bir kısmı da Batılı ülke vatandaşı. Batının da korkusu bu."

Beş: "Düşünün. Birbirleriyle tanıştılar. Savaş tecrübesi kazandılar. Terör makinesi olarak Avrupa'ya, ABD'ye dönecekler."

***

Soruyorum: Batılılar hangi bilgileri istiyor?

Prof. Abdullah anlatıyor:

"Kimler öldürüldü? Kimler tutuklu? Kimler savaşıyor? Kimler fikir değiştirdi?"

Ve asıl önemlisi: "Kimler döndü? Kimler dönmeye niyetli?"

Ve çocuklar gibi övünüyor:

"Dünyanın en geniş El Kaide arşivi Suriye'nin elinde."

Anladığım: Suriye bunları bedelsiz paylaşmak istemiyor.

Bedel çok açık:

Bir: Teröre desteğin kesilmesi.

İki: Suriye ile normal ilişki düzenine geçilmesi.

***

Prof. Abdullah bir de örnek veriyor.

Adı: Ebu Gureyra. Arap asıllı ABD vatandaşı. ABD'de büyümüş.

Geçenlerde Suriye/İdlib'te kendini bir arabada patlattı.

Arabada 16 ton patlayıcı vardı.

ABD için cevabı meçhul soru:

Yeni Gureyra'lar ABD'de harekete geçer mi?

Ne zaman? Nerede? Kaç ton patlayıcı ile?

***

Aktardıklarım 1 hafta önceki durumu yansıtıyor.

IŞİD üzerinden Irak'ta yapılan hamle algıları ne kadar değiştirdi?

Henüz bilmiyorum.

Fakat: Anlaşıldı. IŞİD'i daha çok konuşacağız. Bilinmesini istedim.