Gül cenahı: Abdullah Bey artık Erdoğan'ın emrine girmez

AKP kulislerine devam.. Kasım başındayız. Ilık bir Ankara günü. Hâlâ dışarıda oturmak mümkün.

Meteoroloji uzmanlarımız "mevsim anormallerindeyiz" diyor.

Muhatabım İslamcı bir aydın.

AKP'deki temel süreçleri yakın izler.

Peş peşe seçimleri.. AKP'yi konuşuyoruz.

***

Her önemli tespitinde gözlerini kısar. Yine öyle yapıyor.

"Cumhurbaşkanı seçimi yaklaştıkça Tayyip Bey'in önündeki handikapların artacağı beklentisi var."

"Handikap"ı "kriz" diye tercüme ediyorum.

Doğrudan Erdoğan'ın etrafında. Ya da onu hedefleyen.

Özeti: Erdoğan'ı Çankaya'da istemeyenler harekete geçecek.

***

Önce Erdoğan'ın "hakkını" teslim ediyor!

"Ağustos'a göre toparlamış görünüyor."

"Gezi dalgalarının arkası gelmedi."

"Gül ve Arınç ılımlı davranılsın demişlerdi.. Fakat Tayyip Bey'in sertliği netice aldı."

"Toplum nezdinde dağılmış görüntüsü kayboldu."

Soru: Durum böyleyse, problem ne?

***

Cevap, yeni senaryoları işaretliyor.

Yüzde 51 şüpheli: "Toparlanma Köşk için yetmiyor. Kendisi de fakında. Ya da farkında olması lazım."

Malum: "Şüphesiz.. Tayyip Bey, cumhurbaşkanı olmak ister."

Burası önemli: "Tayyip Bey, Çankaya'dan vazgeçip tekrar 'başbakanlık' diyebilir. Ona böyle telkinde bulunacak.. Netice alacak bir çevre var."

Özet:

Bir: Cumhurbaşkanlığı için yüzde 51 lazım.

İki: Başbakanlık için yüzde 35-40 yetebiliyor.

***

Dikkat:

Erdoğan, seçim sisteminini değiştirmek.. Düşük oyla tekrar başbakan olmak için.. Harekete geçti bile.

Şu meşhur "dar bölge".. Ya da "daraltılmış bölge" sistemi.

30 Eylül'den beri.. Sık sık gündeme getiriliyor.

***

Erdoğan ekibi nereden nereye geldi..

2010 referandumu: Yüzde 58.

2011 seçimi: Yüzde 49.

Birinci aşama: Çıta yüksekte.. Hem Çankaya, hem parti.

İkinci aşama: Çıta daha da yükseltildi.. Başkanlık sistemi. Partili Cumhurbaşkanı.

Üçüncü aşama: Anayasa değişiklikleri olmadı. Çıta indirildi. Ya Çankaya, ya başbakanlık.

Dördüncü aşama: Taksim halk hareketinden sonra.. Ne olursa kârdır.

***

Burada, bütün kulislerde.. Bir süredir konuşulan.. Yeni senaryoya dikkat çekmek gerekir.

Özeti: Erdoğan cenahı.. Cumhurbaşkanının halk tarafından değil de.. Eskiden olduğu gibi.. Mecliste seçilmesi için hazırlık yapıyor.

Şart: Anayasayı değiştirmek.

Anayasal bir engel daha var. Seçim yasalarındaki değişiklikler hemen uygulanamıyor. 1 yıl geçmesi gerekiyor.

Yaman bir çelişki: Cumhurbaşkanını halkın seçmesini AKP istemişti. Getirdikleri hüküm, şimdi kendilerine ayakbağı.

***

Erdoğan Teziç hocaya sordum. AKP'deki arayışa, çelişkiye güldü:

"Anayasa değişikliğiyle.. Süre sınırlamasını da askıya almaları lazım."

AKP'nin sandalye sayısı yetmiyor.

Kılıçdaroğlu ekibinin nabzı:

"Biz de duyduk.."

"Her türlü tekliflerine baştan hayır!"

MHP ve BDP ne yapar acaba?

Hele MHP?

***

Tekrar cumhurbaşkanlığına dönelim.

Çankaya bahsi açılınca.. AKP'deki resmi söylem değişmedi.

"Gül ve Erdoğan.. Kardeşlik hukuku içinde çözerler.. Mesela Putin-Medvedev formülü.."

Gerçekte, AKP'nin tepeleri kaynıyor.

Gül cenahından muhatabımla bunu da konuştuk.

Cevapları bir "kopuş"u işaretliyordu.

"Abdullah Bey, Tayyip Bey'in cumhurbaşkanı olmasında endişeli."

Neden? Psikolojik faktörlere dikkat çekiyor.

"Gül cumhurbaşkanlığı yapmış olmasaydı.. Tayyip Bey'in cumhurbaşkanlığı altında çalışabilirdi.."

Sonuç?

"Şu saatten sonra olmaz.."

Son not: Elbette.. Çankaya da, başbakanlık da.. Kimsenin tapulu mülkü değil.