27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gül Erdoğan’ı caydırmak istiyor

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Tarih: 2 Mayıs 2014.

Çankaya yolunda bir dönemeç aşıldı.

Bir günde iki hamle gördük.

İkisi de İslamcı cenahtan.

Çok mesajlı.

İslamcı stratejik kulislere bakmak lazım.

Sonuç: Süreç hızlanacak.

***

Biliniyor: Önce Abdullah Gül konuştu.

Zonguldak’tan.

Konu: Malum. Kim aday olacak?

Gül kendi standartlarının dışına çıktı.

Dedi: “İkimiz aramızda karar vereceğiz.”

Açıkça ilan etti: Söz hakkımız eşit.

Hani, hiçbir siyasi hesabı yoktu!

Sonuç: Çekilmedim. Adaylığım masada.

“Kardeşlik hukuku” mülga.

***

Cevap Ankara’dan geldi.

AKP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu’ndan.

Bir: Üç dönem kuralı devam edecek.

İki: Seçim Yasası değişikliğinden vazgeçtik.

***

Tek tek açalım.

Zamanlama?

Önce Gül konuştu.

Erdoğan ancak cevap yetiştirebildi.

Görünen: Gül, mecbur bırakıyor.

Erdoğan elini erken açmak zorunda kalıyor.

***

Yeni değil bu.

Adaylık başvurusu için yasal süre:

28 Haziran’da başlıyor.

Gül Kuveyt’ten konuştu (2 Nisan):

“Mayıs başında tercihini yap.”

Erdoğan “hayır” diyemedi.

Gül’ün zamanlamasına boyun eğdi.

***

Gül’ün hesabı:

Bir: Ben devam edeyim.

İki: Erdoğan aday olursa...

Bütün kuvvetler onun karşısında birleşir.

“Erken açıklatma”nın hikmeti burada.

Karşı kuvvetler zaman kazanıyor.

Bir “cephe” kurmak, rüzgâr estirmek için.

***

Tespit: Bir “hizalanma” tekrar aktifleşmiş gibi.

Gül-Gülen-Kılıçdaroğlu-Bahçeli.

“Cephe”yle bunlar kastediliyor.

“Dörtlü Cephe” diyelim.

***

Gül kendisine nasıl bir rol biçiyor:

“Sağduyulu. Uzlaştırıcı. Birleştirici.”

“Muhalefetin adayı değil.”

“Muhalefetin de desteklediği aday.”

Sonuç ve soru: Hesap bu. Tutar mı? Zor.

O kadar çok bilinmeyen var ki...

***

Gül’ün hesabı karışık gibi görünüyor.

Fakat, sade bir mantığa dayanıyor.

Erdoğan’a, karşı cephenin büyüklüğünü göstermek.

Böylece adaylıktan caydırmak.

Cayarsa, Tayyip Bey’in iki seçeneği kalır.

Bir: Ya Gül’ün adaylığına razı olur.

İki: Ya da üçüncü bir ismi tercih eder.

***

Üçüncü isim ihtimali?

Erdoğan’ın kendisi “yeni” bir aday tarifi yaptı:

“CHP, MHP gönül rahatlığıyla oy verebilecek.”

Tayyip Bey gerçekçidir.

Gönüllerin kendisinden yana rahat olmadığını bilir.

***

Üçüncü isim kim olabilir?

Kulislerde konuşuluyor.

Şimdi yazmak istemiyorum.

Tarif edeyim.

Bir: Sonra gelenlerden.

Parti içinde köklü bağları yok yani.

İki: Erdoğan tayin etmiş olacak.

Lidere borçlu olarak yola çıkacak.

Çıkarsa, Çankaya’da “benlik” davası gütmeyecek.

En azından böyle umuluyor.

***

Gül cephesi üçüncü isimden yana rahat.

Düşünülen:

Türkiye, Erdoğan’ın kendisini kaldıramıyor.

Emanetçisini hiç taşımaz. Seçmez.

Üçüncü isim aday gösterilirse Gül ne yapar?

Hesap: “Dörtlü cephe”nin doğal adayı olur.

***

Bir soruyu netleştirelim.

Gül, Erdoğan karşısında aday olur mu?

Beklenmedik gelişmeler yaşanmazsa: Hayır.

Dolayısıyla tekrarlıyorum. Gül’ün oyun planı:

Erdoğan’ı sandıkta yenmek değil.

Adaylıktan caydırmak.

***

Yeni bir soruyla devam edelim.

Erdoğan niye adaylıktan vazgeçsin?

Yüzde 45 kendi oyu var.

BDP mecburen destekleyecek. İmralı öyle istiyor.

MHP, SP ve BBP’den gelecek oylar da var.

Asıl korkusu AKP’yi teslim etmek olmasın?

***

Cevaplar bana ait değil. Aktarıyorum.

“Erdoğan, Türkiye’nin en istenmeye kişisi.”

“Fazla gerdi. Herkesi düşmanlaştırdı.”

“Yüzde 43, maksimum oyudur. Yüzde 57 Erdoğan karşıtıdır.”

“BDP’nin içi kaynıyor. Kürtler İmralı’yı dinlemez.”

“Erdoğan, İsrail gibidir. Bir kere kaybetsin yok ederler.”

“Kendisi de farkında. Endişeli.”

“Düşük de olsa, kaybetme riskini göze alamıyor.”

“Herkesten oy alacak aday tarifini boşuna yapmadı.”

Not: Bir kısmının temenni olduğunu düşünüyorum.

***

Gelelim “üç dönem” kuralına. “Devam” dediler.

AKP Tüzüğü’nün 132. maddesi diyor ki:

“Kesintisiz en fazla üç dönem aynı görevi yürütebilir.”

Kimler: AKP’li milletvekilleri, belediye başkanları.

Kimler bu durumda:

Erdoğan’ın kendisi ve hemen bütün ağır toplar.

70 kadar milletvekili.

***

Devam kararının iki yönü var.

Bir: Gül’e cevap. Erdoğan adaylıktan vazgeçmedi.

İki: Parti örgütüne cevap.

Bilgi: Erdoğan, AKP kongre üyelerini Ankara’da toplamıştı ya 10 gün kadar önce.

140 delege söz almış. Erdoğan’a söyledikleri:

Bir: Lideri memnun ediyorlar. “Tamam, siz aday olun.”

İki: Fakat şartlar var:

“Partinin başına güçlü bir isim gelmeli.”

Üç: Tüzükteki üç dönem kuralı sürmeli. “Tabanın önü açılsın.”

***

Erdoğan, Köşk adaylığından vazgeçti diyelim.

“3 dönem” engeline takılmaz mı?

Bilgi: Tüzük sadece genel başkan için esnetilecekmiş.

Hatta, her nasılsa, tüzükte böyle bir “boşluk” varmış.

***

Seçim Yasası’ndaki değişiklikten niye vazgeçildi?

Demokrasi aşkından değil. Haşim Kılıç korkusundan.

Biliniyor: Seçim bölgeleri daraltılacaktı.

Fakat bir şartla: Baraj ya kaldırılacak ya da indirilecekti.

Endişeleri: Konu Anayasa Mahkemesi’ne götürülür.

Bölgelerin daraltılması iptal edilir.

Böylece seçime barajsız ya da düşük barajla gidilir.

Düşük baraj: AKP’nin tek başına iktidar hesabını riske atar.

***

Sonuç çok:

Bir: Erdoğan oyun kuramıyor. “Ön” alamıyor.

İki: Hamleyi Gül-Gülen cephesi yaptı.

Erdoğan cenahı ancak cevap veriyor.

Aktif değil, reaktif yani.

Üç: “Dörtlü cephe” tekrar faalleşme yolunda.

Gül-Gülen-Kılıçdaroğlu, Bahçeli.

Erdoğan’ı elini açmaya zorluyorlar.

Muhalefet acele etmez görünüyor.

Dört: Hani Erdoğan 30 Mart’ta zafer kazanmıştı?

Siyaset sandığa göre ilerlemiyor.

Dört: Çankaya yolunda yaman bir taktik savaşı var.

Oyun içinde oyun kuruluyor.

Beş: Bu yaz sadece kurak değil, sıcak geçecek.