19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Afet bölgesinde Çinlilerle 8 gün 4: Uygur meselesi değil Çin’in PKK sorunu

Çinlilerle her sohbette mutlaka biri, ‘Doğu Türkistan’da zulüm var mı?’ sorusunu yöneltti. Ama bizi dinleyen halktan birkaç kişi, aynı anda ‘Bu da Çin’in PKK sorunu.’ deyip soruyu çevirmemi istemedi. Çinlilerin bu konuda açıklama yapmasına da gerek kalmadı...

Afet bölgesinde Çinlilerle 8 gün 4: Uygur meselesi değil Çin’in PKK sorunu
Çinli arama kurtarma timinde görev alan kadınlar ve çevirmen Dr. Bahar Kılıç ile muhabirimiz Mustafa Altınkaya.
A+ A-

Çinli arama kurtarma ekibiyle geçirdiğimiz 8 günde beni en çok mutlu eden olay, sohbetlerde vatandaşlarımızın Uygur meselesini bir terör meselesi olarak idrak ettiğini görmek oldu. ABD’nin bütün kışkırtmalarına rağmen, Türk milletinin nasıl arif olduğuna bir kez daha şapka çıkardım. 

Çinlilerle her sohbette mutlaka biri “Doğu Türkistan’da zulüm var mı?” sorusunu yöneltti. Ama mutlaka halktan birkaç kişi, aynı anda soruyu çevirmeme gerek olmadığını belirterek, “Bu da Çin’in PKK sorunu.” deyip kapattı. Çinlilerin bu konuda açıklama yapmasına gerek kalmadı.

MÜSLÜMANI HİDAYETE ERDİREN  YALANCI MÜSLÜMANLAR

Çinli dostlarımızla uykusuz ve yorgun şekilde enkaz enkaz gezip can kurtarmaya çalışırken sosyal medyadaki yanlış bilgi yayma furyasından biz de nasibimizi aldık. Telefon çekmiyor, şarj sıkıntımız var ama insan neler olmuş demekten kendini alıkoyamıyor. Çünkü sosyal medyada sahadakinden daha büyük bir savaş dönüyor. Yalan haberin, çarpıtmanın, dezenformasyonun haddi hesabı yok. Neye inanacağımızı şaşırdık. Doğru habere bile şüphe ile yaklaşır olduk.

Afet bölgesinde Çinlilerle 8 gün 4: Uygur meselesi değil Çin’in PKK sorunu - Resim : 1
Müslüman olan Çinliyi gösterdiği iddia edilen ve sosyal medyada yayılan fotoğraf.

Hele bir de tırnak kadar iş yapıp bin türlü tufan kopartanlar yok mu, çileden çıkmamak elde değil.

Ara ara bulduğumuz dinlenme fırsatlarında, telefonun çektiği yerlerde sosyal medyaya ister istemez giriyoruz. Her yerden aynı haber geldi. Güya bir Çinli arama kurtarma görevlisi Malatya’da bir camiye girerek kelimeyi şehadet getirmiş, Kur'an-ı Kerim’i öpüp başına koyarak Müslüman olmuş. Hatta söz konusu mushafı güya enkazda bulmuş ve bu durumdan çok etkilenmiş. Çevremizdeki herkes olayın aslını soruyor. Hemen çevirmen arkadaşlara sordum. O gruba çevirmenlik yapan arkadaşıma ulaştım. Olay tam da tahmin ettiğim gibi: Müslüman olarak hidayete erdiği iddia edilen Çinli dostumuz zaten Müslüman!

Çinli dostumuza ulaştım. Kendisinden ayrıntılı bilgi aldım. Adı Jia Le, Çin’de yaşayan 30 milyona yakın Müslümandan birisi. Hui etnik kökenli.

Olayın aslı şöyle: Arama kurtarma çalışmalarından fırsat bulunca tuvaleti kullanmak üzere camiye gidiyor. Gelmişken camiinin içini de görmek için içeriye giriyor. Aradaki dil engelinden ötürü camidekilere Müslüman olduğunu anlatabilmek için kelimeyi şehadet getiriyor. Tabi camidekiler şaşkınlık içinde. Bir Çinlinin camiye gelip Müslüman olduğunu zannedip heyecanlanıyorlar. Bir de üstüne eline bir mushaf veriyorlar. O da her Müslüman gibi saygısını göstermek için öpüp başına koyuyor. Hepi topu bu!

Camideki vatandaşların sevinmesi normal, belki Çinli dostumuzun zaten Müslüman olduğunu öğrenseler daha çok sevinecekler.

Ama sinirim ve gazabım bunu hiç araştırmadan, haberin aslına inmeden sırf erişim uğruna “Çinli Müslüman oldu!” diye yaygara koparmalarına. Derdimiz bu mu? Çinli can kurtarma derdinde iken bizimkiler onu Müslüman yapma derdinde. Hiçbir samimi Müslüman bunu yapmaz. Bunu ancak din düşmanları yapar.

Bu vesile ile bir gerçeği tekrar söyleyelim. Çin’de 30 milyon Müslüman yaşıyor. Dünyanın en eski ayakta kalmış camisi Çin’dedir. Çin’de bütün üniversitelerde helal yemekhaneler vardır. Çin’in her şehrinde helal restoranlar vardır. Çin’de Xinjiang Uygur Özerk bölgesinde kişi başına düşen cami sayısı Türkiye’den fazladır.

Afet bölgesinde Çinlilerle 8 gün 4: Uygur meselesi değil Çin’in PKK sorunu - Resim : 2

ÇİNLİYİ 'ÜLKÜCÜ' YAPMA OYUNU

Yaşadığımız ikinci saçmalık ise Çinlilerin ‘Ülkücü’ olması “olayı”!

Gelin bu olayı da mercek altına alalım: Bölgede özellikle Malatya’da havalar soğuk. Dışarıda bir süre sonra ellerinizi, ayaklarınızı hissetmemeye başlıyorsunuz. Bu yüzden ekipler dönüşümlü çalışıyor. Birkaç kişi ateş başında ısınıp dinlenirken diğerleri çalışıyor. Ateş başında dinlenirken hilal bıyıklı bir uzman erbaşın yanına oturdum. Oturur oturmaz beni soru yağmuruna tuttu. Çin’in havasından suyundan siyasetine kadar her soruda sorular sordu. Hepsini elden geldiğince bildiğim ölçüde cevapladım. Sonra tabi konu Uygur meselesine geldi. Uygur meselesinin de bildiği gibi olmadığını, işin içinde başka amaçların olduğunu, Amerika’nın bu meseleyi Çin’e karşı kullandığını anlattım. Anladı ve “bizdeki PKK sorunu gibi yani” dedi. “Evet” dedim. Yine kendisi “zaten bu insanların o zulümleri yapması çok zor, baksana şu garibanlara dünyanın öbür ucundan bize yardıma gelmişler. Ben az önce onlara bozkurt işareti yaptırdım fotoğraf çekindik’ dedi. Ben bunu duyunca yaptığının doğru olmadığını, burasının siyaset yapılacak yer olmadığını, onların bize samimiyetle yardıma geldiğini söyledim. O da “şaka olsun” diye yaptırdığını söyledi. Olay böyle kapandı.

Çinli dostlarımızın hareketin anlamını bilmedikleri aşikâr. Çünkü Çin’de bu tür el hareketleri ile iletişim kurmak oldukça yaygındır. İşaret parmağınızı ve baş parmağınızı birleştirip sevgi işareti yapabilirsiniz. Veya tek elinizi yumruk yaparak on rakamını simgeleyebilirsiniz. Batıdaki işaret parmağı ve orta parmakla yapılan zafer işareti, Çin’de oldukça yaygındır ve siyasi bir anlam içermez. İki elinizi birleştirip saygı gösterebilirsiniz. Çinli dostlarımız muhtemelen parmaklarıyla kurt başı yapma hareketini böyle bir şey sandılar. Nezaket icabı üzerinde asker kıyafeti olan birisini kırmadılar. Sevgi işareti yapıp fotoğraf çekindikleri gibi bozkurt işareti ile gülümseyerek fotoğraf çekindiler.

Yine olay tabii ki sosyal medyada fırtınaya dönmüş. Twitter’daki canavarların eline bir olay geçmeye dursun. Hemen içine türlü malzeme atıp zoka diye yuttururlar. “Çinliler ülkücü oldu”, “Çinliler muhalefete mesaj gönderdi.”, “Yardıma gelen Çinliler siyaset yapıyor.” vesaire.

Sosyal medyadaki velveleyi gören Çinli yetkililer endişe duyarak hemen bozkurt işareti yapan beş Çinli dostumuzu apar topar Çin’e geri çağırdılar.

Bozkurt işareti yaptıran askere kızmıyorum. Bazı sığ takımın gördükleri her yabancıya bozkurt işareti yaptırmak takıntılarıdır. İnternette, turist olarak Türkiye’ye gelen Afrikalara, Araplara, Ruslara, Amerikalılara bozkurt işareti yaptırılmış onlarca fotoğraf var. Hepsi sosyal medya için, bir alay konusudur. Ama zaman başka zaman, durum başka durum! Ne biz oraya gezmeye gitmişiz ne o Çinli arama kurtarmacı turist olarak gelmiş. O ülkücü erbaş düşüncesizlikle böyle bir yanlışa yol açtı. Çinli dostlarımız da bilgisizliğin kurbanı oldu. Çinli dostlarımıza bu tür hareketleri yapmamalarını öğütledik. Kimse yapmadı.

Ama bu saçmalık yüzünden 5 uzman arama kurtarmacı işlerini yarıda bırakıp ülkesine gönderildi. Altında canlı bulunan bir enkaza beş insan süresince geç gidildi. Veballeri boynuna.

Afet bölgesinde Çinlilerle 8 gün 4: Uygur meselesi değil Çin’in PKK sorunu - Resim : 3
Pikap kasasında bir enkazdan başka bir enkaza giden Çinli ekip - Adıyaman.

PARA VERİP RÖPORTAJ YAPTIRAN ÇİN TV’Sİ UYDURMASI

Önümüze engel olarak çıkan üçüncü olay ise, “vatandaşa röportajda hükümeti kötülemesi için para teklif eden Çin devlet televizyonu” vakası.

Sosyal medyada kasırga hızıyla dolaşan bir videoda kim olduğu belli olmayan bir vatandaş konuşuyor. İddiası o ki Çin devlet televizyonundan geliyorlar ve bu vatandaşa ‘AKP’ aleyhinde konuşması için ‘balya’ ile para teklif ediyorlar. Yine iddia o ki vatandaşımız bu ‘balya’ ile parayı suratlarına çarpıyor ve oradan kovuyor.

Şimdi neresinden tutsanız elinizde kalır bir iddia. Acaba konuşan vatandaş gelenlerin Çinli olduğunu nasıl anladı? Bir zamanlar Sultanahmet meydanında Koreli turistleri Çinli sanıp saldıran vandallar olmuştu.

Bölgede çevirmenlik yaptığım ekibin Japon veya Kore ekibi değil Çin arama kurtarma ekibi olduğunu belki bin kişiye söyledim. Halkımızın gözünde çekik gözlü insan ya Japondur ya da Koreli. Çinlilerle molalarda sohbet ederken 'Suşi, Suşi' (Japon yemeği) diye bağıran sempatik vatandaşlarımız bile oldu. Ben Çince konuşurken  yanımda duran vatandaşlardan “ya bu Japonca da ne zor dil” diyenler, “sen Korece'yi nerede öğrendin” diyenler onlarcaydı.

Her şeyden evvel bir gazeteci ekip afet bölgesinde eğer hükümet aleyhine haber hazırlamak isterse birisine para vermesine gerek var mı? Soruyu sorar en fazla üçüncü kişide birisi çıkar hükümete verir veriştirir. Paraya hiç gerek duymaz. Bakın Fox Tv, Halk Tv, Tele 1 gibi kanallar sabahtan akşama kadar hükümeti yeriyor. Para teklif etmeye ihtiyaç duyuyorlar mı acaba? Hiç zannetmiyorum. Zaten bölgede birine bir dokun bin ah işit. Paraya gerek yok.

Ayrıca videonun yayınlandığı gün Çinli ekipler sadece Malatya ve Hatay’da görev yapıyordu. Videodaki araç plakalardan anlaşılıyor ki video Kahramanmaraş’ta çekilmiş. Çin İstanbul Başkonsolosluğu aynı gerekçelerle da söz konusu iddiayı yalanladı.

İşte bu video yüzünden ne kadar Çin düşmanı Amerikancı satılmış varsa hücuma geçti. Burada hayat kurtaran Çinlileri ülkelerine geri gönderilmesini talep edenler bile oldu!

Afet bölgesinde Çinlilerle 8 gün 4: Uygur meselesi değil Çin’in PKK sorunu - Resim : 4
Gece enkaz içinde çalışma yapan Çinli arama kurtarma timi - Adıyaman.

GERÇEKTEN YAZIK!

Yine bu video yüzünden Çinli ekiplerin güvenliklerinden endişe duyuldu. Malatya’daki bir başkomiserden bizzat duydum. Çinli ekiplerin güvenliğine özel olarak dikkat edilmesi yönünde İçişleri Bakanlığı’ndan talimat gelmiş. Bazı ekiplerin başına uzun namlulu silahlarla Jandarmalar koruma olarak görevlendirildi. Neyse ki bu durum fazla uzun sürmedi. İşimize devam edebildik.

ÇİNLİLERE RİSALE-İ NUR’LU LOKUM KUTUSU

En  garip olay ise Çinlileri İstanbul’dan memleketlerine uğurlarken başımıza geldi. Mavi Gökyüzü ekibi uçakları kalkasıya kadar İstanbul’da bir KYK öğrenci yurdunda misafir ettik. KYK yemekhanesinde son durum değerlendirmesi yapılırken birkaç kişi geldi ve Malatya’lı İş Adamları kisvesine bürünerek, yanlarında hediye getirdiklerini, bir konuşma yaparak teşekkür etmek istediklerini bizden çeviri yapmamızı rica ettiler. İlk başta hoşumuza gitti ama tiplerden de biraz şüphelendik. Sonra hediye getirdikleri lokum poşetlerinin içine bir baktım ki lokumların yanında Saidi Nursi’nin Çinceye çevrilmiş Risale Nur kitapları var. Tabi konuşma yaptırmadık hediyeleri de dağıttırmadık.

Kadere bak sen kalk 10 bin kilometre öteden gel iki tane badem bıyıklı cemaat artığı sana Risale-i Nur versin. Akıl alır gibi değil. Koyun can derdinde kasap et derdinde. “Teşekkür etmek istiyoruz.” diye bir de kılıf uydurmuşlar. Tek kelime ile ayıp!

Zor zamanlar dostlarla aşılır. Acılar paylaşanlar çoğaldıkça hafifler. Çinli dostlarımız bizim acımızı bizimle beraber yüklendiler. Türk ve Çin halkının dostluğu bu zor zamanlarda tekrar sınandı. Ve gerçek bir dost iki millet olduğumuzu tekrar kanıtladık.

ÇEVİRMEN ARKADAŞLARA TEŞEKKÜR

Afet bölgesinde Çinlilerle 8 gün 4: Uygur meselesi değil Çin’in PKK sorunu - Resim : 5

Başta Bahar Kılıç, Onurcan Balcı, Demircan Karacan, Mehmet Karagül, Ahmet Yasin Vergili, Koray Kayacı, Burak Öz, Harun Küçük, Mehmet Akif Yakıcı, Nurettin Can Mumluoğlu, Yasin Yücedağ, Kerem Aktaş ve Selim Ayan olmak üzere yaklaşık 40 kahraman çevirmen arkadaşıma ve yine başta İstanbul Üniversitesinde Türkçe bölümü okuyan Cem Xiu ve Alp Wang olmak üzere Çinli çevirmen arkadaşlarıma da sonsuz teşekkür ederim.

SON

Son Dakika Haberleri