AK Partili Metin Külünk’ten sert Abdullah Gül çıkışı: Pusu kurmayı bırak
Metin Külünk eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ‘Sözde ‘kardeşim’ dediğin insanlara pusu kurmayı bırak! Açık açık siyaset sahnesine çık!’ dedi. Gül’ün Ekrem İmamoğlu’nun arkasında olduğunu söyleyen Külünk ‘15 Temmuz öncesinde ve sonrasında FETÖ hakkında tek kelime etmeyen ekip de bu.’ diye konuştu
AK Parti kurucularından Hüseyin Çelik, son gelişmeler üzerinden hukuk ve adalet eleştirisi yaptı. “Akil insanları” bir araya gelmeye çağıran Çelik, o isimlerden bazılarını “Abdullah Gül, Bülent Arınç, Haşim Kılıç, Ertuğrul Günay, Hikmet Çetin, Zülfü Livaneli” diye sıraladı. Çelik’in açıklamasından sonra AK Partili Metin Külünk’ten çıkış geldi. Hüseyin Çelik yerine Abdullah Gül’e doğrudan seslenen Külünk “SAYIN ABDULLAH GÜL’E AÇIK ÇAĞRI. Sözde ‘kardeşim’ dediğin insanlara pusu kurmayı bırak! Açık açık siyaset sahnesine çık! Yanına Bülent Bey’i ve diğer arkadaşlarını da al; siyaseti perde arkasından değil, milletin önünde yap!” dedi.
ESKİ AÇIKLAMASINDA İŞARET ETMİŞTİ
Daha önce de İmamoğlu soruşturması sızıntıları iddiası üzerine isim vermemiş ancak bazı AK Parti kurucularına işaret etmişti. Külünk “Hatta AK Parti’nin kurucu kadrolarında yer almış bazı kişiler ve iktidar döneminde kamu kaynaklarını kendi zenginlikleri için kullanan, Sayın Erdoğan’ın yanında poz vererek kendilerine dokunulmazlık alanı oluşturan sermaye elitlerinin bir kısmı deşifre olmuştur. Bu çevreler, Erdoğan sonrası değil, bizzat Erdoğan’ı devirerek ‘İmamoğlu formülünü’ hayata geçirme çabası içindedir ve bu doğrultuda harekete geçmişlerdir.” demişti.
Özellikle Ekrem İmamoğlu operasyonlarıyla iktidar ve çevresinde ‘Erdoğan sonrasına hazırlananlar’ tartışması başlamıştı. Hüseyin Çelik aracılığıyla eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adının zikredilmesi üzerine AK Partili Metin Külünk de isim vererek açıklama yaptı.
‘PUSU KURMAYI BIRAK’
Metin Külünk sosyal medya hesabında “SAYIN ABDULLAH GÜL’E AÇIK ÇAĞRI” başlığıyla şu ifadeleri kullandı:
“Sözde ‘kardeşim’ dediğin insanlara pusu kurmayı bırak! Açık açık siyaset sahnesine çık! Yanına Bülent Bey’i ve diğer arkadaşlarını da al; siyaseti perde arkasından değil, milletin önünde yap! Delikanlı gibi siyaset yap! Sayın Erdoğan’a karşı düello istiyorsan, açıkça yap; pusu siyasetiyle değil!
‘İMAMOĞLU’NUN ARKASINDA KİM OLDUĞU ORTADA’
“Finansal Darbenin Arkasında Kim Var? Ekrem İmamoğlu isimli şahsın adının geçtiği, kuvvetli şüphe, bilgi, belge, delil ve itiraflara dayanan çıkar amaçlı suç örgütü yapılanmasının arkasında kimlerin olduğu artık gün gibi ortada. 15 Temmuz öncesinde ve sonrasında FETÖ hakkında tek kelime etmeyen ekip de bu.
‘İÇERİDEKİ SIZINTILAR’
“Sayın Erdoğan’ı içerideki sızıntı unsurlarla yalnızlaştırmaya çalışan, onu kilitlemeye uğraşan, AK Parti’yi CHP ile koalisyona mecbur bırakmak isteyen kadro da bu. Demek ki 15 Temmuz’un arkasındaki sinsi yapı da bu ekip! Türkiye’yi Oded Yinon Planı ve Büyük İsrail Projesine mahkûm etmek isteyen de aynı zihniyet!
“Türkiye’de Siyasal İslamcılık ya da Siyasal Muhafazakârlık adı altında; Yerlilik, Vatanseverlik, Bağımsızlık, Devletin bekası, Anadolu irfanı gibi kadim değerleri tasfiye ettirip paganlaşmanın yolunu açmak isteyen; ‘Ümmet’ gibi kutsal bir kavramın, ‘Dindarlık’ gibi kutlu kavramın arkasına saklanarak bu ülkeyi emperyalizme teslim etmeye çalışan aklı tespit edip ve elemanları ile yüzleşmeden; ve Müslüman mahallesinde salyangoz satıp salyangozluğu da saklayan bu zihniyetle hesaplaşmadan, Türkiye bağımsızlık mücadelesinde ne zirveye ulaşabilir, ne de mesafe kat edebilir. SON SÖZ Türkiye’nin kaderiyle oynamaya çalışan, içeride ve dışarıda aynı merkezden yönlendirilen bu yapılar; Sadece bir siyasi mesele değil, doğrudan milletin ve devletin bekasıyla, ve hatta insanlığın umudu olan Türk milletinin evrensel sorumluluğuyla ilgilidir. Gereken açık duruş, açık mücadele ve açık hesaplaşmadır. Gerisi sadece oyalamadır.”
Hüseyin Çelik’in akilleri
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkiye'deki gerginliği düşürmek için ise bazı akil insanların bir araya gelmesi gerektiğini savunmuş ve şu isimleri saymıştı: Abdullah Gül, Bülent Arınç, Haşim Kılıç, Ertuğrul Günay, Hikmet Çetin, Zülfü Livaneli…
Çelik, şunları söyledi:
“Bugün Türkiye'de maalesef en fazla eksikliği hissedilen ve en çok ‘Niye böyle değil’ dediğimiz konulardan birisi maalesef hukuktur ve adalettir. Ekonomik zorluklardan dolayı zaten şu anda insanlar burnundan soluyor ve çok kötü durumda. Herkes ekonominin kötü olduğunu biliyor. Dar gelirli insanlar, sabit gelirli insanlar veya işsizlerin çok büyük sıkıntı içerisinde olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte bir de adalet, hukuk, demokrasi açlığı olunca iş çok farklı bir yere doğru gidiyor.”
“Yiğidi öldür, hakkını yeme. Ancak ben hep arkadaşlarıma şunu söylüyorum; ‘Dünyanın en büyük barajlarını, en büyük otoyollarını, en iyi duble yollarını Çin yapıyor. Çin, 5 ayda Roma büyüklüğünde şehir inşa ediyor. Ama Çin'de ne insan hakkı var ne demokrasi var. Orada insanlar sadece sayı ifade ediyor. Peki şimdi diyorum ki, varsayın ki ekonomi güllük gülistanlık ama hukuk, adalet, demokrasi yoksa, düşünce özgürlüğü yoksa, çeşitliliğe, çoğulculuğa saygı yoksa orada yaşanır mı?”
CHP’Lİ İSİMLERİN GÖZALTINA ALINMASI
“İster AK Partili, ister CHP'li, ister MHP'li, kim olursa olsun eğer gerçekten somut delile dayalı bir suç varsa yargının onun üstüne gitmesi lazım. Bu yapılırken de insanların şeref ve haysiyetini daha sanıkken yerle bir edecek tutum ve davranışlardan kaçınılması gerekiyor. Yani itibar suikastı yapılmaması gerekiyor. Bir belediye başkanı veya üst düzey bir genel müdür, bir yönetici böyle teşhir edilmeyi hak etmiyor, herhangi sıradan bir vatandaş da hak etmiyor. Çoluk çocuğunun itibarının zedelenmemesi, aile şerefine leke sürülmemesi gerekiyor.”
‘YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI’
“Bugünkü sistem Türkiye'yi ileriye götürebilecek bir sistem değil. Bu Türk tipi başkanlık sistemi veya Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'ye yaramamıştır. Bütün yetkilerin bir elde toplandığı bir yapı demokratik bir yapı değildir ve Türkiye'nin mutlaka arızaları giderilmiş parlamenter sisteme dönmesi gerekiyor. Bunu iktidarı ile muhalefeti ile oturup nezaket ölçüleri içerisinde konuşmaları gerekiyor. Şimdi yeni anayasa yapmaktan söz ediyoruz değil mi? Tamam, elbette yapalım. ‘12 Eylül Anayasası, darbe anayasası’ diyoruz ya, inanın o darbe anayasasından eser kalmadı şu anda. Yani 170-180 maddenin neredeyse 150'si değiştirilmiş durumda şu anda. Mademki yeni bir anayasa yapmaktan söz ediyoruz, bugün yaşadığımız bu sıkıntıların ve arızaların hepsinin giderildiği yeni bir anayasa yapılabilir.”
Metin Külünk'ten ince 'köstebek' mesajları: FETÖ ile etkin mücadele için kurul oluşturulsunGündem