Arkadaşları anlattı... Balık Ayhan'ın lakabı nereden geliyor?

"Balık Ayhan" adıyla tanınan Roman müzisyen Ayhan Küçükboyacı, İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede 58 yaşında hayatını kaybetti. Sanatçının vefatı, sosyal medya hesabından paylaşılan "Değerli sanatçımız Balık Ayhan'ı kaybettik." notuyla duyuruldu.

Ayhan Küçükboyacı, nefes darlığı şikayetiyle 12 Nisan'da yakınları tarafından Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi'ne götürülmüş ve burada yoğun bakım servisinde tedavi altına alınmıştı.

GALATA SOKAKLARINDAN ŞÖHRETE

İstanbul'da 1967'de dünyaya gelen Balık Ayhan, profesyonel kariyerine, 16 yaşında Galata Kulesi çevresinde müzik yaparak başladı.

“Yaşayan Ruhlar” adlı albümünü 1992'de yayınlayan sanatçı, albümün ardından Türkiye genelinde ün kazandı.

Roman kültürünü yansıtan "Bizim Mahalle" ve "Kara Çalı Gibi" adlı parçaları ile geniş dinleyici kitlesine ulaşan Küçükboyacı, "İstanbul İmparatorları" ve "Bab'ı İstanbul" albümleriyle de adından söz ettirdi.

Roman müziği alanında tanınan sanatçı, "Ağır Roman", "Dansöz", "Ispanaktan Nağmeler" ve "Baba Bi Buçuk" adlı sinema filmlerinde de rol aldı.

Küçükboyacı’yla aynı sahneyi paylaşan Atilla Hakan Ganimgil, o günleri şöyle anlattı:

“Erkan Yücel’in teşvikiyle bir gençlik tiyatrosu olarak kurduğumuz Kasımpaşa Halk Tiyatrosu belki de Türkiye'de ilk kez Gladyo’yu teşhir eden 'Karadüzen' adlı bir oyun sahneledi. Balık Ayhan dediğimiz Ayhan Küçükboyacı da müzisyen olarak yer aldı. Çeşitli roller de üstlendi. Sonra buradan başlayan arkadaşlığımızda uzun yıllar devam etti. Perküsyon denilen vurmalı çalgıların ustasıydı, hocasıydı. Son dönemde atölye açmıştı. Orada bu vurmalı çalgıların kursunu veriyordu. Çeşitli yerlerde, restoranlarda, işte müzikli yerlerde çalıştı. Ayhan, istekli Roman çocuklarına müziği öğretmeye, alanlar açmaya çalıştı. Çok değerli bir sanatçıydı, kendisini unutmayacağız.”

‘DARBUKAYI ENSTRÜMANA DÖNÜŞTÜRDÜ’

Usta tiyatrocu Ali Yaylı ise Balık Ayhan için, “Kardeşim gibi çocuğum gibi. Çünkü onun ağabeyi benim ilkokul arkadaşım. Çocukken işte parasızlık nedeniyle vurmalı sazlara merak sardı. Boya kutularını, boş boya kutularını ona verirdik. Öyle yetişti. Tahsil yapmadı ama o kadar iyi yetiştirdi ki kendisini entelektüel camiada yer tuttu. Balık Ayhan darbukayı bir çalgıdan enstrümana dönüştürdü.” dedi.

BANKIN ÜSTÜNDE SAHNE

Kasımpaşa Halk Tiyatrosu’nda Balık Ayhan’la birlikte rol alan oyuncu Nejat Koper, “Sevgili Balık Ayhan'ımız öte dünyaya göçmüş. Huzur içinde olsun. Sevgili Balık'la 80'li yılların başlarında tanıştık. Biz Kasımpaşa Lisesi’nde okuyan öğrenciler okulda hem böyle tiyatro yapıyoruz. Bir taraftan müzikle uğraşıyoruz. Turnuvalar düzenliyoruz. Müthiş bir yoğunluk vardı bizim dönemimizde. Liseyi bitirdikten sonra da böyle kendi çabamızda işte ya bir tiyatro grubu kuralım, bir şeyler yapalım, sosyal meselelere değinelim o zamanlar böyle ilk devrimci gençlik yıllarımız. Bizim Balık Ayhan da nerede bir sahne olsa çıkardı. Hiç sahne bulamadı diyelim ki parkta bir bankın üstünde iki kişiyle beraber sahne kurardı. O dönemlerde tanıştık.” dedi.

BALIK AYHAN'IN LAKABI NEDEN BALIK?

Balık Ayhan’ın neden Balık lakabını aldığını da anlatan Koper şöyle konuştu:

"Balık niçin balıktır? Kendisine de sormuştuk bunu. O da bize ‘Küçükken biraz topluymuşum, çok da sevimliymişim. Beni abiler, ablalar kucağına alır bırakmazlarmış. Ben böyle 13-15 yaşlarında böyle kayıp sıyrılmaya başladım kucağından. Böyle balık gibi kayıyorum, öyle kurtuluyorum’ demişti.

"Arkadaşları da kendi aralarında balık balık diye böyle devam etmişler. Kendisi de sevdi bu ismi demek ki. Balık Ayhan diye de meşhur oldu. Rahmetli huzur içinde olsun diyorum."

Sanatçı Balık Ayhan hayatını kaybettiGündem