Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çarpıcı Öğretmenler Günü raporu: 40 bin mezuna 6 bin atamalı sistem sürdürülemez

Dokuz ülkeyle kıyaslanan Türkiye’de öğretmenlik raporu, 184 bin eğitim fakültesi öğrencisi, her yıl 40 bin mezun ve 6,8 bin atamayla ülkemizde öğretmen yetiştirme sisteminin hem plansız hem de sürdürülemez bir yapıya dönüştüğünü ortaya çıkardı.

Çarpıcı Öğretmenler Günü raporu: 40 bin mezuna 6 bin atamalı sistem sürdürülemez
EMEK SERVİSİ

Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM, Öğretmenler Günü için yayımladığı raporda Türkiye’nin öğretmen politikalarını dokuz ülkeyle (Güney Kore, İngiltere, Kanada, Finlandiya, Japonya, Estonya, Polonya, Almanya, Fransa) karşılaştırdı. “Ülkelerin Öğretmen Yetiştirme, İstihdam ve Kariyer Gelişim Politikaları” başlıklı rapor, Türkiye’de öğretmen yetiştirme sisteminin temel varsayımlardan başlayarak yeniden kurgulanması gerektiğini ve mevcut haliyle sürdürülebilir olmadığını gösterdi.

ARZ TALEP UÇURUMU

Rapora göre Türkiye’de sistem “nicelik” odaklı. Eğitim fakültelerinde 184 bin 584 öğrenci var ve her yıl yaklaşık 40 bin mezun veriliyor. Buna karşın yıllık atama sayısının önümüzdeki dönemde 6-8 bin aralığında kalması bekleniyor. Planlamasız dağıtılan pedagojik formasyon belgeleri de aday havuzunu kontrolsüz biçimde büyütüyor.

‘DİPLOMALI ÖĞRETMENİ ‘İKİNCİ KEZ’ YETİŞTİRİYORUZ’

Uluslararası karşılaştırmalar, Türkiye’nin benzersiz bir uygulamasını da ortaya koyuyor: Diğer ülkelerde diploma alan adaylar doğrudan mesleğe ya da staja başlarken, Türkiye’de Milli Eğitim Akademisi ile mezunlar ikinci kez teorik ve uygulamalı bir eğitim sürecine alınıyor. Almanya’daki gibi sadece pratiğe odaklanmak yerine teorik derslerin tekrarlanması, eğitim fakültelerinin işlevini sorgulatıyor ve adayların motivasyonunu zayıflatıyor.

Çarpıcı Öğretmenler Günü raporu: 40 bin mezuna 6 bin atamalı sistem sürdürülemez - Resim : 1

BAŞARI SIRALAMASINDA ÇİFTE STANDART

Eğitim fakültelerine girişteki 300 bin başarı sıralaması şartı kalite için önemli bir filtre olarak görülse de, fen-edebiyat gibi fakültelerden formasyon alanlarda bu şartın aranmaması eşitsizlik yaratıyor. TEDMEM, başarı sırası koşulunun öğretmenliğe kaynaklık eden tüm programlarda uygulanmasını öneriyor. Dünya örneklerinde lise ve okul öncesi öğretmenliklerinin eğitim süreleri ve içerikleri belirgin biçimde ayrışırken, Türkiye’de tüm branşlarda 4 yıllık tek tip model kullanılıyor. Rapora göre bu model terk edilmeli ve kademelere göre özelleşmiş programlara geçilmeli.

ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER İÇİN YENİ PROJE

Atanma umudu kalmayan yüz binlerce adayın yarattığı yığılma, ciddi ekonomik ve sosyal sorunlara yol açıyor. Raporda bu grup için ulusal bir “Becerileri Yeniden Kazandırma” (Reskilling) programı öneriliyor. Amaç, adayların yetkinliklerini geliştirerek eğitim dışındaki sektörlerde de sürdürülebilir istihdam olanağı yaratmak.
Türkiye’deki Uzman ve Başöğretmenlik sistemi de büyük ölçüde kıdeme dayalı olduğu için eleştiriliyor. Kanada, İngiltere ve Japonya’da kariyer ilerlemesi okul liderliği, artan sorumluluk ve yönetsel becerilerle bağlantılıyken, Türkiye’de yalnızca maaş artışı sağlayan bir unvan yapısı öne çıkıyor. Rapor, unvanların yetkinlik ve sorumlulukla ilişkilendirilmesini savunuyor.

Acil eylem planı önerisi

Sonuç bölümünde Türkiye’nin eğitim geleceği için şu 5 adım öneriliyor:
- Sistemi Sıfırdan Kurgula: Öğretmen yetiştirme ve istihdamı temel varsayımlardan başlayarak bütüncül biçimde yeniden yapılandırılmalı.
- Branşa Göre Eğitim: Okul öncesi, ilkokul, lise gibi her kademe için farklılaşmış modeller geliştirilmeli.
- Akademiyi Uygulamaya Çevir: Milli Eğitim Akademisi teorik tekrarın değil, tamamen uygulamaya dayalı bir “hazırlık okulu”nun adresi olmalı.
- Yetkinlik Bazlı Kariyer: Kariyer basamakları sınav ve kıdem yerine uzmanlaşma, performans ve artan sorumluluk üzerinden tanımlanmalı.
- İstihdam Alternatifi: Atanamayan öğretmenlerin başka sektörlere geçişini sağlayacak güçlü Reskilling (Becerileri Yeniden Kazandırma) programları hayata geçirilmeli.

Öğretmen